Merhaba değerli dostlar Türkiye'nin başı sağ olsun diyerek girmek istiyorum ve bir alıntı yazarak sizlere yangın ile ilgili İSG prosedürlerini kısaca bahsetme ihtiyacı duydum. Sosyete avukatlarından birisi geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren Az tehlikeli sınıflar için İSG kanun maddesini sosyal medya hesabında eleştirmiş neymiş söylemleri buyrun sizde okuyun "Arkadaşlar, iş sağlığı uzmanları alınmış da kusura bakmasınlar. Avukatlık bürosunda ne yapacaklar? Ciddi ciddi soruyorum. Biri demiş ki acil çıkış planı? Ne için deprem için mi? Yangın için mi? E tamam bunlar bi kerelik işler her ay neyin parasını ödeyeğiz? Kusura bakmayın bu istihdam yaratma amacıdır. Avukatlıkla bir tutanın da aklına şaşarım. 15 yıldır iş güvenlik uzmanı olmadan biz ölmedik ama siz avukatsız çok büyük zararlar görürsünüz. Kusura bakmayacaaaanız." Bu sözleri söyleyen biz iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet verenleri gerektiğinde savunmak için para ödediğimiz hukuk insanıdır. Ben hep kendisine derim sosyete avukatı ve medya reklamcısın diye yoruma açıktır sizler girip yazdıklarını ve diğer meslek arkadaşlarının yazdıklarını okuyabilirsiniz. Gelelim acı bir tecrübe olan Kardakkaya yangınına ve İSG prosedürlerine herkes için avukat diyerek yola çıkanlara bende herkes için iş sağlığı ve güvenliği diyorum buda bizim mesleğimiz. Kendisi 4 yıl hukuk okumuş olabilir bizlerde Mühendislik Fakültesi okuduk , İş Güvenliği ve sağlığı lisans önlisans okuduk 4 yıl sonrasında 2 yıl yüksek lisans yaptık hanımefendi bilmezler çünkü onlar ÖSYM gibi bir kuruma maruz kalmış değiller bizler kıdem atlamak için bir yıl ter döküyoruz emek veriyoruz bu alanda başarılı olmak adına ama uzaktan iş sağlığı ve güvenliği ne olacakmış diyerek küçük görenler gün gelecek her kişiye bir uzman düşecek bizlerde bu mesleği layıkı ile yapmaya çalışan neferleriz senin gibi medya reklam yapmıyoruz. Ve kendi adıma kızgınım. Yangın, insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden en ciddi acil durum senaryolarından biridir. İş sağlığı ve güvenliği (İSG) kapsamında yangın risklerinin değerlendirilmesi, önlenmesi ve müdahale süreçlerinin planlanması, işyerlerinde çalışanların güvenliğini sağlamak açısından kritik bir öneme sahiptir. Yangın esnasında İSG uygulamalarının temel hedefi, çalışanların can güvenliğini korumak, yangının yayılmasını engellemek ve maddi zararları en aza indirmektir. Bu bağlamda, yangın esnasında alınacak önlemler, organizasyonel planlama, ekipman kullanımı ve çalışanların eğitimi gibi birçok unsuru içermektedir. İşyerlerinde yangınla ilgili İSG süreçleri, yangın risk analizleriyle başlar. Risk analizi, çalışma alanlarında yangına neden olabilecek durumların belirlenmesi ve bu risklerin minimize edilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını içerir. Örneğin, yanıcı ve patlayıcı maddelerin depolanma koşulları, elektrik tesisatlarının düzenli bakımı ve aşırı ısınma risklerinin azaltılması gibi konular bu kapsamda değerlendirilir. Ayrıca, işletmelerde yangın algılama ve uyarı sistemlerinin doğru bir şekilde kurulması, yangının erken tespit edilmesi ve tahliye sürecinin hızlandırılması için hayati bir öneme sahiptir. Yangın sırasında iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanabilmesi için önceden hazırlanmış bir acil durum planının bulunması gerekir. Acil durum planı, yangın çıkması durumunda yapılması gereken tüm işlemleri ve sorumlulukları detaylı bir şekilde tanımlar. Bu planlar, tahliye yolları, toplanma alanları ve ilk müdahale ekipmanlarının yerlerini içerir. Çalışanların bu plana hâkim olması, düzenli aralıklarla yapılan tatbikatlarla sağlanır. Yangın tatbikatları, personelin acil durum senaryolarına hazırlıklı olmasını ve yangın sırasında panik yapmadan hızlı hareket etmesini sağlar. Bu tatbikatlar sırasında, yangın söndürme tüplerinin nasıl kullanılacağı, tahliye yollarının nasıl takip edileceği ve dumandan korunma yöntemleri gibi hayati bilgiler uygulamalı olarak aktarılır. Yangın sırasında kullanılan kişisel koruyucu donanımlar (KKD), çalışanların güvenliğini artırmak açısından önemli bir rol oynar. Özellikle yangına müdahale eden ekipler için ısıya dayanıklı elbiseler, koruyucu eldivenler, yüz maskeleri ve oksijen tüpleri gibi ekipmanlar hayati öneme sahiptir. Bu ekipmanlar, yangın sırasında oluşan yüksek ısı, zehirli gazlar ve duman gibi tehlikeli koşullardan çalışanları korur. Ayrıca, yangın söndürme cihazlarının kolay erişilebilir ve kullanıma hazır olması, etkili bir yangın müdahalesi için kritik bir unsurdur. Yangın esnasında iletişim de iş sağlığı ve güvenliği açısından büyük önem taşır. Acil durumlarda etkili bir iletişim, çalışanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini ve yangına müdahale eden ekiplerin koordinasyonunu sağlar. Bu nedenle, işyerlerinde yangın alarm sistemlerinin yanı sıra telsiz, megafon ve acil durum anons sistemleri gibi iletişim araçlarının bulunması gerekir. Yangın esnasında hızlı karar alınması gereken durumlarda, bu araçlar kritik bilgi akışını sağlayarak can kaybını önleyebilir. Yangın sonrası yapılacak değerlendirme çalışmaları da iş sağlığı ve güvenliği süreçlerinin bir parçasıdır. Yangının neden çıktığını anlamak, benzer olayların tekrarını önlemek açısından önemlidir. Bu değerlendirmeler sırasında, işletmenin mevcut yangın önleme politikalarının yeterliliği incelenir ve gerekli görülen iyileştirmeler yapılır. Ayrıca, yangın sırasında meydana gelen hasarlar, sigorta süreçleri ve çalışanların psikolojik destek ihtiyaçları da bu değerlendirme kapsamında ele alınır. Yangın esnasında iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, sadece çalışanların güvenliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda işyerinin genel risk yönetimi kapasitesini de artırır. Yangın risklerinin önlenmesi ve müdahale süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi için proaktif bir yaklaşım benimsenmesi gereklidir. Bu yaklaşım, düzenli eğitimler, teknolojik altyapının geliştirilmesi ve güçlü bir organizasyonel kültürle desteklendiğinde, işyerlerinde yangın kaynaklı risklerin minimize edilmesini mümkün kılar.