Atasözlerini çok severim. Adeta yüzlerce kelime ile anlatılacak bir şey birkaç sözcük ile anlatılıp, anlaşılır hale getiriliyor. Atalarımız onca yaşanmışlığın ardından bize eşsiz bir hazine bırakmış. Bugün de çok güzel bir atasözü okudum. “Abanın kadri yağmurda bilinir”… Aba; yani kalın, koruyucu giysi. Elbette yağmurda, karda kalın giysilere ihtiyaç duyarız. Eğer varsa imkanımız, bu bize büyük bir nimet olacaktır. Aksi halde hani derler ya “İmir’in iti gibi titremek” deyimi. Tam da onu yaşarız maazallah! Yani her şeyin bir değeri vardır. Bir şeyin gerçek değeri (kadri) ise, ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu zaman ortaya çıkar.

****

Hayatımız boyunca pek çok şeyi sahip olma arzusuyla koşarız: daha fazla parayı, daha iyi bir işi, daha büyük bir evi veya son model bir arabayı hayal ederiz. Ancak, bu hedeflerin gerçek değeri, onlara gerçekten ihtiyaç duyduğumuz anlarda ve nasıl kullandığımızda ortaya çıkar. Bir şeyin değeri, ihtiyaç anında belirir ve bazen unuttuğumuz önemli dersleri bize hatırlatır.

Birçok insan, yaşamın daha fazlasını elde etmeye odaklanırken, anın tadını çıkarmayı unutur. Anın içinde var olmak, sevdiklerimizle zaman geçirmek, deneyimlerin tadını çıkarmak ve küçük mutlulukları fark etmek, hayatın gerçek değerini anlamamıza yardımcı olur. İhtiyaç anında, maddi şeylerin ötesinde anıların ve ilişkilerin önemini daha net bir şekilde görürüz.

İhtiyaç anında, gereksiz karmaşıklıkları ve gereksiz harcamaları sorgulamaya başlarız. Bu, sadeleşmeyi ve daha azla daha çok olmayı öğrenmemize yol açar. İhtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde kaynaklarımızı daha etkili bir şekilde kullanmayı öğreniriz. Daha az eşya ile daha fazla mutluluğun mümkün olduğunu keşfederiz.

****

Özellikle zor zamanlarda, aile, dostluklar ve insan ilişkilerinin gerçek değeri daha belirgin hale gelir. İhtiyaç anında, sevdiklerimize olan bağlılığımızı ve desteklerini daha fazla takdir ederiz. Başkalarının yanında olmak ve yardımcı olmak, insanlığın en büyük güçlerinden biridir.

Bir şeyin gerçek değeri, ona ihtiyaç duyduğumuzda ve nasıl kullandığımızda belirir. Bu nedenle, yaşamı daha fazla şey elde etme yarışı yerine, anın tadını çıkarmaya, sevdiklerimize ve insan ilişkilerimize önem vermeye ve toplumsal sorumluluğumuzu hatırlamaya odaklanmak daha anlamlı ve tatmin edici bir yaşam tarzını temsil edebilir. İhtiyaç anlarında, gerçek değeri bulabiliriz.