E. Ecem Altay

E. Ecem Altay

Ormanları yeşertiriz de insanlığımız nasıl yeşerecek!

Ormanları yeşertiriz de insanlığımız nasıl yeşerecek!

Yanıyoruz… Madden ve manen cayır cayır yanıyoruz. Bir tarafta Gazze, iç dünyamızda sönmeyen bir ateş gibi yanıyor; açlığın, çaresizliğin ve ölümün feryadı… Sadece yüreğimizi yakmıyor, insanlığımızı sorgulatıyor, din kardeşlerimiz “İmdat” ederken biz Müslümanların içerisine düştüğü çaresizliği sorgulatıyor.

Diğer yanda ise memleketin dört bir yanında alevler yükseliyor... Her yerde keder ve kayıp var. Ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıyor… Her alevde bir can, bir yuva, bir gelecek kül oluyor. Ruhlarımızın derinliklerine işleyen, bir kor ateş gibi yüreğimizi kavuran bu felaket sadece doğayı değil, insanlığımızı da sınamakta.

Böyle zor zamanlarda devletimizin, milletimizin kenetlenmesi hayati önem taşıyor. Ama biz yine her zamanki gibi klavye başına geçip devlete, millete, ülkeyi yöneten iradeye suç yüklüyoruz. Adeta yanan ateşe bir kor da biz ilave ediyoruz.

Şehirlerimiz cayır cayır yanıyor, alevler vicdansızlığımızı yüzümüze vuruyor! Ormanlar kül olurken susanlar da en az ateş kadar yakıcı. Maalesef bu yangın sadece doğayı değil, insanlığımızı da tüketiyor!

Bir de sözüm ona insanlıktan tamamen çıkmışlar var. Adeta yanan ormanın közünde sigaralarını yakıyorlar! Ar, haya, edep, ahlak hiç bir şey kalmamış. Yangın manzarasıyla şarkı söyleyip sosyal medyadan “like” alma sevdasına düşülmüş.

Tükettik, her şeyi tükettik. Maalesef ahlakı da merhameti de sevgiyi de edebi de en çok da insanlığımızı tükettik. Ne kalmış ki geriye? Daha tüketebileceğimiz ne kalmış?

Sosyal çürümenin, kokuşmuşluğun, vicdansızlığın, insafsızlığın dibini gördük artık. Oysa biz böyle bir millet değildik. Ayarlarımızla, kodlarımızla, DNA’mızla oynanmış. Artık bunu görüyoruz. Gazze yanıyor gözümüzden yaş gelmiyor, ülkemiz, ormanlarımız, ciğerimiz yanıyor ama biz aşağılık, fütursuz eylemlerimize devam edebiliyoruz.

Ya hu o ormanda insanlarımız şehit oluyor, hayvanlarımız canlı canlı yanıyor, yuvalarından, yavrularından oluyor. Bir insan bu manzara karşısında nasıl olur da şarkı söyleyip edepsizce gülebilir.

Biz utandık. İnsanlığımızdan utandık. Elbette yanan ormanlarımızı yeniden yeşerteceğiz. Buna yürekten inanıyoruz ama ya insanlığımız! Odun, kömür karasından daha da kararmış vicdanlarımız! Onları da yeşertebilir miyiz?

Yazık… Çok yazık… Allah bu millete merhamet etsin. Yoksa halimiz harap.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
E. Ecem Altay Arşivi