Eda Nur Harputlu

Eda Nur Harputlu

Dostluğu öğretmek ya da rekabete sürüklemek; Kardeş çatışmaları

Dostluğu öğretmek ya da rekabete sürüklemek; Kardeş çatışmaları

Kardeş kıskançlığı doğal ve evrensel bir süreçtir. Birden fazla çocuğa sahip olan her ebeveyn bir şekilde kardeş çatışmalarıyla karşı karşıya gelir. Bu çatışmalar zaman zaman aileleri zorlasa da aynı zamanda hayatın içinde işe yarayacak çeşitli becerileri kazandırma noktasında fırsat verir. Birlikte hareket edebilme, kendinden başkasının fikrine saygı duyma, problem çözme, rekabet duygusunu yönetebilme gibi konuları çocuk kardeş ilişkisinde deneyimleyerek öğrenir. Ebeveyn tutumları ise bazen bu öğrenmeye katkı sağlarken bazen istemeden de olsa ateşi körükler.

Çocuklarınız arasında dengeyi sağlamak düşündüğünüz kadar kolay olmayabilir. Her ikisinin de annesi ya da babası olabilirsiniz fakat kurduğunuz ilişki çocuklarınızın size hissettirdikleri değişkenlik gösterir. Çocuklarınıza karşı hissettiğiniz yoğun duygular olduğunda ve -neden bu kadar tepki veriyorum- gibi cümleler kurduğunuzda kendinize dönmeyi ihmal etmeyin. Bu olay ya da davranış size neyi/kimi hatırlatıyor? Anne babalar sık sık bir şeylerin yolunda gitmediğini anlarlar fakat bazıları bu durumu etraflıca değerlendirme zamanına ve cesaretine sahipken bazılarına çocuğu yargılamak, terbiye etmeye çalışmak kolay gelecektir. Kardeşler çatıştığında genellikle taraflardan birini haklı görüyor, kıskançlık duygusunun varlığını kabul edemiyor, süreci yönetmekte zorlanıyorsanız duygularınızı anlamaya çalışın. Kolaylaştırıcı olsun diye birkaç soru eklemek istiyorum.

Çocukken siz neye ihtiyaç duymuştunuz?

Ebeveynleriniz kardeş çatışmalarını yönetirken nasıl hareket etmişti?

Evin kaçıncı çocuğuydunuz ve bu durum sizi nasıl etkiledi?

Büyürken varlığınız, duygularınız, kişisel özellikleriniz keşfedildi /kabul edildi mi? Yoksa var olan bir ideale göre yalnızca şekillendirilmeye mi çalışıldınız?

Duygular yeterince anlaşıldığında edinilen bilgiyle hareket edebilmek kolaylaşıyor. O yüzden yazımda böyle bir yol izledim. Şimdi öneriler kısmına geçebilirim. Fakat eklemek istiyorum ki duygularını anlamlandırmakta ve yönetmekte başarılı her ebeveyn zaten ne yapması gerektiğini tavsiyelere ihtiyaç duymadan gözlemleri ile bulabilecektir.

Kardeş rekabetinin şiddetini azaltmak için

  1. Çocuklarım birbirini hiç kıskanmasın düşüncesi gerçekçi bir beklenti değildir. Kıskançlık doğal bir duygudur ve tıpkı diğer duygular gibi anlaşılıp yönetmeyi öğrenme konusunda çocuk ebeveynine ihtiyaç duyar. Kıskandığını sözel olarak ifade edip duygusunu boşaltan çocuklar da kardeş sonrası alt ıslatma, parmak emme, tırnak yeme gibi problemlerin görülme olasılığı düşer. Bazen hissettikleri yoğun öfkeyi , ‘Keşke hiç olmasaydı’, ‘Kardeşim ölsün.’ gibi sözlerle dile getirdiğinde; ‘Öyle şeyler söyleme’, ‘O senin kardeşin , sevmek zorundasın.’ gibi yorumlar yerine -Şu an çok öfkelendin- gibi duygusunu yansıtan ifadeler kullanılması gerekir. Vurma davranışı görüldüğünde ebeveyn -birbirinize zarar vermenize izin veremem- gibi her iki çocuğu da kapsayıcı şekilde yaklaşmalıdır. Yine öfke duygusunu ortaya koyarken kimseye zarar vermeyen alternatif yöntemler sunun. Bir hacı yatmaza vurmak ya da duygularının resmini çizdirmek gibi.
  2. Çocuklarınızla topluca vakit geçirirken daha çok iş birliğine dayalı oyun ve aktiviteler tercih edebilirsiniz.
  3. Her çocuğunuzla haftada belli bir süre özel zaman geçirin.
  4. Çocuklar sözlerinizden çok davranışlarınızla ilgilenecektir. O yüzden ben hepinizi eşit seviyorum gibi yorumlar yapmak yerine çocuğunuzun düşüncesini ve bu düşünceye hangi davranışınızın neden olduğunu anlamak için sorular sorun.
  5. Kıyaslama yapmayın, her insanın birbirinden farklı özelliklere ve becerilere sahip olduğunu bunun bir zenginlik olduğunu vurgulayın. Çevrenizdeki insanlar çocukların yanında böyle ifadeler kullanıyorsa durumu açıklayın gerekirse sonrasında da çocukla konuşun.
  6. Yarıştırmayın. Yemek yemeleri ya da odalarını düzenli tutmaları konusunda yarıştırmak birkaç kez işe yarasa da verdiği zarar daha büyük olacaktır. Bunun yerine kural koyun yapmadıkları şeylerin doğal sonucu ile karşılaşmalarına ve sorumluluk alabilmelerine olanak sağlayın.
  7. Hiçbir çocuk diğerinden fazla sevildiğini duymak istemez. Çünkü bugün kendisi seviliyorsa sonrasında bu durumun kardeşe geçebileceği endişesini taşır. Bunun yerine ebeveyn olarak acil ihtiyacı karşılayıp sonra diğer çocukla ilgileneceğinizin vurgusunu yapın ve bunu davranışınızla da gösterin.
  8. Çocuklarınız büyüdüğünde de fiziksel temasa ihtiyaç duyabilir. Sarılmayı, öpmeyi ihmal çocuk reddetmediği sürece ihmal etmeyin.
  9. Abi/abla ya da küçük kardeş olmanın avantajları ve dezavantajları hakkında konuşarak düşüncelerini ve ihtiyaçlarını öğrenin.
  10. Çocuklarınızı doğum sıralarına göre değil her birini ayrı ayrı görmeye çalışın. Aksi halde evinizin küçük çocuğunun hiç büyümediğinden şikâyet ederken bulabilirsiniz kendinizi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eda Nur Harputlu Arşivi