“Zaman sadece birazcık zaman”
Büyük afetin üzerinden tam 15 gün geçti. 10 ilin, binlerce insanın doğrudan etkilendiği deprem karşısında hepimiz çeşitli duyguları yoğun bir şekilde yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Can kaybımız çok. Depremi doğrudan yaşayan ama hayatta kalanların ruhsal ve fiziksel yaraları var. Büyük bir endişe ve çaresizlikle yaşananları uzaktan izleyen ülkenin geri kalanı da zorlu duygu ve düşüncelerle baş etmeye çabalıyor. Bu çabanın her insandaki tezahürü farklı. Nasıl yaşanan olay karşısında hissedilenler olayın yanı sıra kişinin geçmişiyle, ruhsal yapısı ve çeşitli özellikleriyle bağlantılıysa duygularını düzenleme biçimi de öyle. Burada bilmemiz gereken önemli detay, beklenmedik, anormal diyebileceğimiz bir olay karşısında verilen pek çok tepkinin normal olması.
Psikolojik ilk yardım faaliyetleri yaşanan durum sıcaklığını korurken hissedilenlere alan açarak, duyguları kabul ederek eşlik etmeyi içeriyor. Kişi dehşet içinde yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışırken keder, çaresizlik, öfke, suçluluk, boşluk gibi hislerle karşılaşıyor. Böyle zamanlarda kendisine bakan gözlerde gördükleri ve ona olan yaklaşım biçimi normalden daha fazla önem kazanıyor.
Literatür pek çok insanı etkileyen böylesi durumları kitlesel travma olarak nitelendiriyor. Birlik olma, sosyal yardımlaşma, bir başkasına karşı gösterilen duyarlı davranışlar toplum olarak travma sonrası dönemde bizleri daha güçlü kılacak. “Normal” e en hızlı biçimde geçme telaşına ise dikkat etmek çok önemli. Çünkü yaşanan hadise çok büyük ve sindirilmesi için yeterince zaman bulamazsak pek çok duygu düşünce havada kalacak. Anlamlandırılmayanlar uzun vadede daha karmaşık şekilde karşımıza çıkacak.
İnsan travma karşısında savaş-kaç- dona kal tepkileri verir. Eğer yaşadığı şey kaldırabileceğinin çok üzerindeyse beyin, yaşanan acıyı hafifletmek için dona kal der. Kişi hissizleşir, düşünmekte ve hareket etmekte zorlanır. Sinir sistemini etkileyen bir travma enerjisi ortaya çıkar. Durumun sonucunda kişi tehlike geçmiş olsa da kendisini tetikte hisseder. Terleme, mide ve bağırsak sorunları, kalp çarpıntısı, korku, endişe, panik, suçluluk, çaresizlik gibi semptomlar gösterir. Olayın üzerinden yıllar sonra da olsa travma işlenmediyse kişi bu semptomlardan tam anlamıyla kurtulamaz. Yaşadığımız olay hala tazeliğini koruduğu için pek çok insan şu an bu işlememeye hazır hissetmeyebilir. Bu noktada yaraları sarmak ya da yeniden iyi hissetmesini sağlamak dürtüsü ile telaşlı davranışlardan kaçınmak gerekir. Afeti yaşamış kişinin ihtiyacı iyi hissetmek değil yas tutmak ve kayıplarına üzülmekse saygıyla eşlik etmemiz yerinde olacaktır.
Bilmemiz gereken bir başka detay insanın kendini iyileştirmek için gerekli donanıma sahip olduğu. Eğer travmaya doğrudan maruz kalmış birine eşlik ediyorsak onun bu gücünü unutmamalı çarenin tamamen dışarda olduğuna dair bir izlenim oluşturmamalıyız. Güvende hissetmesi için temel ihtiyaçları karşılamak, sevdikleri ve yakınları ile iletişim kurmasını desteklemek, hareket etmek bir şeyler yapmak istiyorsa izin vermek, ağlamasına, konuşmalarına alan açmak yapabileceklerimiz arasında.
Son olarak Türkiye’nin hemen her yerinde ruh sağlığı profesyonellerinin afeti yaşamış kişiler için ücretsiz destek mekanizmaları oluşturduğu bilgisini paylaşmak istiyorum. Depremin üzerinden 3-4 hafta geçtiğinde panik, kabus görme, olayı tekrar tekrar yaşama hissi, uyku ve yeme bozuklukları, öfke patlamaları gibi tepkiler hafiflemiyor aynı şekilde devam ediyorsa mutlaka uzman desteğine başvurulmalı.
Doğrudan ya da dolaylı olarak 6 Şubat depremini yaşayan herkes için çok üzgünüm. Geçmiş olsun Türkiye’m..
Depremden Etkilenenler için Ücretsiz Psikolojik Destek Veren Kurumlar
- Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Travma Polikliniği
- Ankara Çocuk Psikiyatri Ankara Üniversitesi Ruh Sağlığı
- Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Afet ve Travma Polikliniği
- Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi - Afet Polikliniği
- Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Polikliniği
- BİLGİ Üniversitesi PDB / PDM ÇAPA Ruh Sağlığı
- ÇocukUs
- Denizli Belediyesi
- Doğum İçin El Ele Derneği
- Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Afet Polikliniği
- Dusun Psikoloji
- Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi - Afet Polikliniği
- Evimdeki Psikolog
- Freud-Lacan Psikanaliz Derneği
- Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Gönüllüpsikolog.org
- Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Psikiyatri Travma/afet Polikliniği
- Hasan Kalyoncu Üniversitesi
- Hiwell
- Korto Psikoloji
- Kidolog
- Kocaeli Üniversitesi Afet Poliklinikleri
- Masterson Enstitüsü
- Mavi Kelebekler Özel Eğitim
- Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Afet Polikliniği
- Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Afet Polikliniği
- Orenda Psikoloji
- Papillon Akademi
- Peace Therapist
- Psikologbul.io
- Psikolog Londra Terapi Platformu
- Psikoloji Akademisi
- Psikoloji Balat
- Psikoterap-İST Eğitim ve Danışmanlık
- Psikoterapi Enstitüsü
- Online Psikolog
- Sakarya Üniversitesi Hastahanesi
- Sarı Psikoloji
- Süleyman Demirel Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Afet Polikliniği
- TED Üniversitesi COPeS
- Terappin
- Thetra Psikoloji
- Ufuk Üniversitesi Ruh Sağlığı Polikliniği
- Yakın Doğu Üniversitesi
- Yalnız Değilim
- Yanındayız Biz
- Yorum Psikoterapi
- Selçuk Üniversitesi
- Tıp Fakültesi Psikiyatri Polikliniği
- Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Polikliniği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.