Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

Konya neden hedefte?

Konya neden hedefte?

Birileri Konya’daki katliamın bir ırkçı saldırı sonucu gerçekleşmediğinden pek memnun olmamış gibi görünüyor.

Epeyce hazırlık yapılmış sanırım saldırı üzerine. 1000 yıllık kardeşliğimiz hedefte. Ne yapıp edip bozma niyetindeler. PKK’nın siyasi temsilcileri Doğu ve Güneydoğu’da “Konya’da ülkücüler Kürtleri katlediyor” diye propaganda yaptı.

Bileşenleri de toplumun geneline bu ruh halini yansıtmaya çalışıyor.

Sözde mizah dergisi “Leman” 4 Ağustos 2021 tarihli sayının kapağında Konya’yı hedef almış. Bu yetmeyip bir de Hz. Mevlana’yı bu saldırılarına alet ederek yapmışlar bunu. Konya Hz. Pir’in mirasını reddediyor demek istiyorlar.

Şöyle ağız dolusu “Sizin ne haddinize?” demek lazım. Konya da tüm kesimleriyle hep bir ağızdan bunu söylüyor zaten.

Türkiye’deki sözde mizah dergileri geçmişten beri özellikle muhafazakar kesimi hedefe koymuştur. Konya’yla ilgili olan kuyruk acısına bu açıdan da bakılabilir. Fakat genelde bu dergilerde kümelenenlerin ideolojik sapkınlıkları karikatür olarak ortaya çıkar. Yayınlanan karikatürlerde ideolojilerinin tezahürlerini her an görmeniz mümkün.

Kendilerine benzemeyenleri itibarsızlaştırmak için mizah kılıfına çok rahatlıkla sokabilirken kendi mahallelerindeki mizah konusu olaylara gözlerini çok rahatlıkla kapatabilmektedirler. Kimse bu tür yayınların mizah yayını olduğunu zannetmesin. O işin kılıfı. Gerçek amaç belli bir kesimi ötekileştirmek ve itibarsızlaştırmak. Onlar bu ülkenin ayaklarındaki pranganın halkalarından bir biri sadece.

Din değil sadece Müslümanlık hedeflerinde. Bunu her yayınlarında görmek mümkün. Onların gözünde Müslümanlık demek gericilik demek, karanlık demek. Tüm saldırılarını ister ilericilik ister modern ister çağdaşlık deyin kavramları istismar ederek yapıyorlar. Zannedersiniz ki uzaya çıktılar. Kafaları karanlık ama bunun aydınlık olduğunu bize dayatmaya çalışıyorlar. Kendi karanlıklarını İslam’a ve Müslümanlara atfetmeye çalışırlar. Milliyetçilik derseniz Türk Milliyetçiliği tu kaka onlar için. Dertleri var çünkü onlarla. İdeolojilerinin ülke üzerindeki planlarına engel oldukları için hedeflerinde milliyetçiler.

Bizi biz yapan ne kadar özelliğimiz varsa yıpratmak ve itibarsızlaştırmak için her şeyi yapıyorlar. Bölücülük ve sapkınlık ise özgürlük kılıfıyla itinayla korunuyor. 

Muhafazakar siyasetçileri itibarsızlaştırmak için de hiçbir fırsatı kaçırmazlar. Yeri gelir hakaret de ederler. Arşivleri bu tarz karikatürlerle doludur. Birisi haklarında dava açtığında da feryat ederler. Bu tür davalar söz konusu olduğunda eski siyasetçilerin espri ve mizaha karşı daha anlayışlı olduğunu anlatır, şimdikilere sitem edip eleştiri konusu yaparlar. Eleştiri adı altında hakaret özgürlüğü isterler hep.

Mizah kılıfıyla itibarsızlaştırma bugünün konusu değil ve genel medya organizasyonu içerisinde çok fazla yer kaplamadığı için genelde analize tabi tutulmaz. Gözden kaçar genelde yaptıkları fitne ve hakaretler. Saman alevi gibi olay bazlı olarak gelişir tepkiler.

Şimdi de yüzlerce yıldır bir arada yaşamanın şahika şehirlerinden biri olan Konya’yı hedeflerine almışlar. Milliyetçilikten şikâyet ederken bu kardeşliğimizi bozmak için sözde Kürt milliyetçiliği üzerinden yürüyorlar.

İlle aramıza bir fitne sokacaklar.

Bir anlamda HDP’nin yolundan gidiyorlar. O ilk sayfayı da HDP zihniyetinin tezahürü olarak görebilirsiniz.

Yaptıkları ilk sayfa, olayın görüntülerinin çıkmasına ve o iddia ettikleri argümanı yalanlamasına rağmen yapıldı.

Olayın görüntülerinin ve dolayısıyla nasıl gerçekleştiğine dair görüntülerin ortaya çıkması provokasyonların önüne geçmişti. Anlaşılan Leman dergisi bu durumdan oldukça rahatsız olmuş, bunu da ilk sayfadan yansıtmış.

Konya’daki üzücü hadisenin yaklaşık 10 yıllık bir geçmişi var. O geçmişin içerisinde de ırkçılığa dair bir husumet yok. İki aile arasındaki husumetin böyle bir katliama sebep olması da sadece Konya’yı değil tüm Türkiye’yi yaraladı. Her bir ferdimizin acısı bizim acımız çünkü.

 

Kaçabileceğini zanneden fail emniyet güçlerimizin birlik ve beraberlik içerisindeki çalışmasıyla yakalandı. Daha fazla kaçamadı. Adalet de cezasını verecek. Yaptığı yanına kalmayacak elbette.

Konya yüzlerce yıldır hem Hz. Mevlana’ya hem de manevi mirasına hassasiyetle sahip çıkmıştır. Irkçılık ise tüm Türkiye’de olduğu gibi Konya’da da hiçbir zaman ön planda olmamıştır. Birlikte yaşama kültürü konusunda da örnek bir şehirdir. Hatta şehirden öte bir kültürdür. Bu yüzden de kendi bozuk zihniyetlerindeki karanlığı Konya’ya giydirmeye çalışanlar da başarılı olamaz. Bugüne kadar da başarılı olamadı.

Yüzlerce yıllık birlik, beraberlik ve kardeşlik hedefte ise ona sahip çıkmak da hepimize düşer. Konya’yı Konya yapan özelliklerimizden taviz verilmemeli. Bu kardeşliğe saldıranlar da cevapsız bırakılmamalı.

Ülkemizde kardeş kavgası çıkarmak ve birliğimizi bozmak isteyenler son günlerde oldukça hareketli. Konya’daki olayı o noktaya çekerek bir kıvılcım olarak kullanmak istediler. Bu çok açık.  Özellikle HDP hem sahada hem sosyal medyadan epeyce uğraştı. İstanbul Kasımpaşa’da küçük bir grup protesto için sokağa indi ama başarılı olamadı.

Konya bilinçli bir tercih olmalı. O yönde de işaretler de var. O yüzden hepimiz çok dikkatli olmalıyız. Belli ki bu konuda tekrar tekrar sınanma ihtimalimiz var. Konya, yüzlerce yıldır Türk, Kürt demeden bir ve beraber. Bundan sonra da öyle olacak. Kimse kimsenin kökeniyle de ilgilenmiyor. İnsan olması yeterli. Kimse kimseyi ötekileştirmeye çalışmıyor. 

Kötü niyetlilerin ağzını sulandıran ise Konya’nın bu ırk temelinde şekillenmeyen nüfusu olsa gerek. Küçük küçük kılçıklar atarak hepimizi huzursuz edip fitne tohumu ekebileceklerini düşünüyor olsalar gerek. Sosyal medya ve medya içerisindeki bileşenleri en önemli destekleri ve güçleri. Doğru karşısında ise zayıflar.

Bu tarz olaylarda kriz yönetimi iyi yapılabilirse onların da yapabilecekleri bir şey yok.

Son olay, üzerinde sadece konuşarak geçiştirilmemeli. O provokasyonları yapanlar ortaya çıkarılmalı. Bu ister medyada olsun, ister sosyal medyada, ister siyasetten olsun ister hukuktan. Kim toplumu yanlış yönlendirip kardeşliğimizi hedefe koyduysa hak ettiği cezayı almalı.

Almalı ki bir daha aynı şeyi bu kadar arsızca yapamasın.

Bizim geleceğimiz bir ve beraber olmamıza ve ne olursa olsun kardeşliğimizi yaşatmamıza bağlı. Toplu atmalı yüreklerimiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Konya gibi olalım yeter.

İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi;

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fahrettin Damga Arşivi