Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

Konyaspor oyun olarak sınıfı geçti

Konyaspor oyun olarak sınıfı geçti

Sahasındaki Başakşehir maçından sonra, Konyaspor’u perşembe günü çıplak gözle seyretme imkanı buldum.

Sahasında oynayacağı maç, otoriteler tarafından bu seneki Konyaspor için gerçek bir ölçü kabul ediliyordu. Yani anlayacağınız Konyaspor, Trabzonspor karşısında teraziye çıktı. Sezon boyunca üst sıraları zorlayacak gerçekten iyi bir takım mı yoksa şu anki formu geçici mi? Herkes bu sorunun cevabının peşindeydi.

Doğrusu ben de kadro olarak çok dengeli ve iyi bir takım olduğunu düşündüğüm Konyaspor’un beni yanıltıp yanıltmayacağını merak ediyordum. Sorularımın cevaplarını izlediğim maçta buldum.

Maç Medaş Konya Büyükşehir Stadyumu’nda saat 17:00’de başladı. Maça giderken yağmur çiseliyordu. Yağdı denemez. Hava sıcaklığı ise bırakın sonbaharı adeta kıştan izler taşıyordu. Yaklaşık 12 derece civarındaydı. Aslında futbol için mükemmel bir zemin ve hava mevcuttu.

Onun karşılığını da aldık.

Kuşkusuz uzun zamandır izlediğimiz en iyi maçtı. Maçta tempo, mücadele ve heyecan 90 dakika boyunca hiç eksik olmadı.

Bir kere tespiti en başta yapalım. Konyaspor’un bu yılki başarısı hiç tesadüf değil. Bu sezon Konyaspor çok can yakar. Bu kesin. Öyle üst sıralardan da kolay kolay uzak kalmaz. Eğer öyle kadroyu zorlayacak uzun süreli sakatlıklar olmazsa tabii.

Maçın analizine geçmeden önce söylemem gereken bir şey var. Başakşehir maçında da görmüştük. Bu takım hem de 100. yılında maalesef taraftarı tarafından yalnız bırakılmış durumda. Destek neredeyse hiç yok denecek kadar az.

Kapalı tribün taraftarı daha vefakar gibi görünüyor. Localar da öyle. 42 bin kişilik stadyumda maça gelen taraftarlar boş koltuklar arasında kaybolup gidiyor desek yeridir. Bence sahada izlediğimiz takım bunu hak etmiyor. Aşı olmamak ya da zorunlu PCR testi uygulaması falan da bu durumun açıklaması olamaz.

Dün akşam takıma destek olmak için tribüne gelenler hiç pişman olmadı. Son yarım saatte biraz kaygı duymuş olsalar da o da futbolun güzelliğiydi. Maç sonunda takımın mücadelesinden herkes memnundu. O yüzden de takımı maç sonunda tribünlere çağırıp alkışladılar. Mücadelelerinden dolayı kutladılar.

Rakip uzun yıllardır devam eden şampiyonluk hasretini bitirmek isteyen Trabzonspor’du. Ona uygun gösterişli bir kadro kurmuşlardı. İki takımda 5 maç sonunda yenilgisiz ve ligin zirvesindeydi. Yani öyle hafife alınır bir rakip değildi karşılaştığı takım. Doğrusu Trabzonspor’un onca transfere rağmen defans hattının hücum ve orta sahaya göre daha zayıf olduğu konuşuluyordu. Biz de maçta bunu net bir şekilde görme imkanı elde ettik.

Maç Konyaspor ile Trabzonspor kalecisi Uğurcan arasında geçti desek yeridir. Maç sonu istatistiklere baktığımızda Uğurcan maç boyunca yaptığı 8 kurtarışla kimisine göre kendisinin Süperlig rekorunu kırdı, kimisine göre egale etti. Hangisi olursa olsun, sonucu Konyaspor’un futbol şanssızlığı ve Uğurcan tayin etti.

O yüzden maç biter bitmez Trabzonsporlu futbolcu ve idareciler Uğurcan’a koşup sarıldılar. Konyaspor Teknik direktörü İlhan Palut başta olmak üzere Konyasporlular da Uğurcan’ı tebrik ettiler maç sonunda.

Maç Konyaspor açısından şok bir golle başladı. Marek Hamsik’in ortasında Cornelius’un düzgün vuruşuyla meşin yuvarlak Konyaspor ağlarıyla buluştu. Kartal maça yenik başladı desek yeridir. Öyle bir goldü. Tribünler buz gibi oldu. Oysa herkes çok konsantreydi maça.

Daha ne oluyor demeden Trabzonspor’un defans oyuncusu Vitor Hugo’nun 8. dakikada maçın başarılı isimlerinden Skubic’e arkadan yaptığı hareketle kırmızı kart görmesi gidişatı değiştirdi. Ne olduysa ondan sonra oldu. Bu dakikadan sonra maçı seyreden herkes Konyaspor’un gol atacağından emindi. Oynanan oyun o güveni veriyordu.

İlk yarı boyunca Konyaspor Trabzonspor’u sahada resmen dövdü. Herhalde Abdullah Avcı ilk yarı 1-1 bitti diye soyunma odasında şükür namazı kılmıştır. O derece yani. 1 dakika bile Trabzonspor’un nefes almasına izin vermediler. İlhan Hoca da takımın saha kenarından bir orkestra şefi gibi yönetti. Sahadakilerden çok yorulduğu kesin. Fakat hal ve tavırlarından takımından çok emin olduğunu ve onlara güvendiğini de görmek mümkündü.

Konyaspor özellikle ilk yarıda sağlı sollu ataklarla Trabzonspor’u adeta sürklase etti. Sağda Skubic ve Serdar Gürler, solda Guilherme ve Bytqi Trabzonspor’a nefes aldırmadı. Her yapılan orta tehlike yarattı Trabzonspor kalesinde. Orta sahada Soner ve Amir Hadziahmetovic üst düzey performans gösterdiler. Defansın ortasında Abdülkerim ve Ahmet Çalık duvar gibilerdi. 2 golü atan Endri Çekici, gol atamasa da Trabzonspor defansını yıpratan Cikalleshi de iyi oyuna dahildi. Velhasıl Konyaspor takım olarak iyi ve etkili bir oyun ortaya koydu.

Bir ara Trabzonsporlu futbolcular kaderlerine razı gibiydi. Konyaspor rakibine öyle bir baskı kurdu ki Trabzonspor neredeyse sahasından çıkamadı, kalesinde de pozisyon üstüne pozisyon gördü. Direkten dönen, Uğurcan’a takılan, meşin yuvarlağın yakın mesafeden kaleye gönderilemediği onca pozisyon yaşandı. Bunlardan sadece biri o da Endri Çekiçi’nin muhteşem vuruşuyla Trabzonspor ağlarıyla buluştu ve ilk yarı 1-1 bitti.

İkinci yarıda Trabzonspor, sahada pek bir varlık gösteremeyen ve birkaç hafta önceki taraftar protestosunun etkisini üzerinden atamamış görünen Abdülkadir Ömür’ün yerine Djaniny’i sahaya sürdü.

İkinci yarı bu kez Konyaspor’un golüyle başladı. O gol biraz Konyaspor’un dengesini bozdu. Sanki futbolcularda skoru koruma kaygısı baş gösterdi. Ya da o golü atmak için duydukları istek ve arzu  golle beraber uçtu gitti. Bocaladılar biraz.

Bu bocalamada o ana kadar maçı düzgün yöneten hakem Halil Umut Meler’in kritik anlarda Trabzonspor’u cesaretlendiren kararlarının da payı vardı. Trabzonspor’un baskı kurduğu anlarda o baskının kırılmasına sebep olacak faul beklentilerinde takdir hakkını Trabzonspor’a kullandı ve Konyaspor’un iyice bunalmasını sağladı.

Doğrusu özellikle 60. dakikadan itibaren iyice bunaldı Konyaspor. Gol ha geldi ha geliyordu. Bu kez her an gol yiyeceğiz kaygısı yaşadı izleyen herkes. Nitekim Trabzonspor atmasa da öyle oldu zaten.

Bir şanssızlıkla kendi kalesinde golü gören Konyaspor, yapılan değişiklikler ve golün şokuyla ilk yarıdaki kadar etkili olmasa da tekrar saldırdı. Pozisyonlar da buldu. Özellikle de sonradan oyuna giren Rahmanoviç'ti ama oda Uğurcan’a takıldı. Uğurcan kalesinde devleşti, öyle iki kurtarış yaptı ki topa hamle yaparken uzadı resmen. 

Maç 2-2 iken Trabzonspor’un Gervinho ile kaçırdığı daha doğrusu Konyaspor kalecisi Sehiç’in Gervinho’nun ayaklarından aldığı bir top vardı ki maçı Trabzonspor lehine 3-2 yapması işten bile değildi. Sehiç o kurtarışla oyun olarak yaşadıkları mükemmel gecenin takımı adına kabusa dönüşmesini engelledi.

Maç ahlar vahlar arasında 2-2 bitti. Trabzonspor açısından böyle bir rakip karşısında 8. dakikadan itibaren 10 kişi kaldığı ve kalesinde yaşadığı onca pozisyona rağmen maçı berabere bitirebilmek büyük başarıydı. Onlar da bunun farkındaydı ki maç sonu çılgınca sevindiler.

Konyaspor maçı kazanamasa da çok dengeli ve etkili bir takım olduğunu gösterdi. Özellikle ilk yarıda oynadığı gösterişli oyunla sınıfı geçti ve ligdeki iddiasını ortaya koydu.

İlhan Hoca sonuca üzülse de gece huzurlu bir uyku çekmiştir.

Son olarak söylemek gerekir ki 100. yılında bu takım daha fazla taraftar desteğini hak ediyor. O tribünler dolup desteklenirse, takım daha iyi işler yapabilir gibi görünüyor. Bunu onlara çok görmemek lazım.

Onlar üzerine düşeni yapıyor, sıra taraftarda.

Hadi bakalım, harekete geçme zamanı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fahrettin Damga Arşivi