Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu mu?
2023 Cumhuriyetimizin 100. yılı. Bu manada çok önemli ve anlamlı bir yıl. Malum bir de genel seçim yılı.
100. yıl sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin yönünü belirleyecek bir seçim. O sebeple de belki de en kritik seçim. Türkiye’yi yolundan döndürmeye çalışanlarla, barıştığı tarihiyle bilinen misyonunu yüklenmesini isteyenler karşı karşıya gelecek.
Hazırlıklar tam gaz devam ediyor. Bu hayati seçim için uzun zamandır halkın tercihini etkilemeye dönük çalışmalar yapılıyor. FETÖ’nün bile biti kanlandı. Sosyal medya üzerinden “Fetö nefret söylemidir” hastagleri açıp Trend Topic yaptırabiliyorlar. Hoş, bunu yapmak için 300 TL yeterli. Verin 300 TL’yi yazın saçma sapan bir başlık yaklaşık 3 saat boyunca TT listesinde yer alsın yazdığınız. Sanırım CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanmaları halinde KHK’lıları göreve iade edeceğini söylemesi cesaretlendirdi FETÖ mensuplarını, can suyu oldu onlara.
Yine tehdit etmeye başladılar insanları. Devran dönecek diye. Korkutup sindirmeye çalışıyorlar. Oysa o devrin çoktan kapandığının farkında değiller. Milletin bu aralar azıcık da pandemiden kaynaklı suskunluğunu kendileri adına kullanmaya çalışıyorlar.
Onlar bu milletle kavgaya tutuştu, saldırdı, katletti ama kaybetti. Hem de dönüşü olmayan bir şekilde. Onları ne Kılıçdaroğlu kurtarabilir artık ne bir başkası.
Eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık’taki kendi dosyasıyla ilgili açıklamaları da yine aynı kesim tarafından kendilerini aklama unsuruna dönüştürülmeye çalışıldı. 17-25 Aralık’taki FETÖ darbesi haklı çıkartılmaya çalışıldı.
Sanki ümidini kesen FETÖ mensuplarını yeniden motive etmeye dair özel bir çalışma vardı geçtiğimiz günlerde.
Cumhur İttifakı’nın 2023 adayı belli. Cumhurbaşkanı Erdoğan. Muhalefet ve onlara alan açmaya çalışanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ihtimal olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar. Argümanlarını televizyon ekranlarında ve gazete köşelerinde birileri eliyle dillendirip kamuoyu desteği almaya çalışıyorlar. Bu ihtimalle öncelikle erken seçimi hedefliyorlar. Bu ekonomik şartlarda seçime giderlerse seçimi kazanacaklarını düşünüyorlar çünkü.
Savundukları teze şöyle; Yürürlükteki Anayasa’ya göre bir kişi en fazla 2 dönem Cumhurbaşkanı seçilebiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da şu anda 2. dönemi. O sebeple 2023’te tekrar aday olamaz. Eğer aday olmak istiyorsa 2. dönemi tamamlamadan erken seçim kararı alması lazım. Yani dönemi tamamlamaması lazım. Oysa iki dönem kuralı anayasaya Cumhurbaşkanı hükümet sistemine geçildiğinde girdi. O yüzden ilk dönem bu tahdite dahil olmamalı. Fakat onlar özellikle gündemde tutuyorlar ki kafalar karışsın. En kötü, ülkeyi erken seçime götürebilme peşindeler.
Millet İttifakı’nın adayı konusuna gelince orada işler iyice sarpa sarmış durumda. Menfaat birlikteliği olunca ince hesaplar gün yüzüne çıkmaya başladı. Satranç oyunu gibi her gün bir taraftan yeni bir hamle geliyor.
Meral Akşener, aday olma konusunda eski hevesini kaybetmiş görünüyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hevesli gibi görünüyor ama bunu söylediklerinden değil hal, hareket ve yaptıklarından çıkartıyoruz. Henüz dillendirmiş değil. Fakat etrafındakilerden sıkça duyar olduk. Hatta Meral Akşener konuyla ilgili, “Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusu elbette hakkıdır, elbette saygı duyulması gereken bir durumdur. Ben CHP'nin, yani ana muhalefet partisinin genel başkanının cumhurbaşkanı adaylığına dair arkadaşlarının böyle bir tutumunun ve talebinin olmasını saygıyla karşılarım” dedi.
Kılıçdaroğlu, adları medyada sık sık Cumhurbaşkanı adaylığı ile birlikte zikredilen Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu denklemden çıkarmaya çalışıyor. Doğrusu Mansur Yavaş konuya mesafeli yaklaşırken Ekrem İmamoğlu pek öyle kolay kabullenecek gibi durmuyor bu dayatmayı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı adayının ortak bir mutabakatla belirleneceğini ifade etse de olan bitene bakınca durumun değiştiğini görmek mümkün.
30 Ağustos’ta İyi Parti Lideri Meral Akşener, yaptı yapacağını ve Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet’e benzetti. Hani Fatih’in kabrinin etrafında eli arkasında gezme görüntüleri ortaya çıkan İmamoğlu’nu. Seçim sonrası kimi Yunan internet sitesi ve gazetelerinin sevinçle manşetlerine taşıdığı İmamoğlu’nu.
Meral Akşener yaptığı benzetmeyle İmamoğlu’na oy vermeyenleri de Bizans’a benzetme gafletinde bulunmuş oldu. Elbette bu sıradan ve durduk yere yapılmış bir benzetme değil.
Söyleyene değil de söyletene bak türünden bir benzetme.
Meral Akşener’in bu benzetmesi taraflı tarafsız herkese Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı dedirten bir benzetme.
Peki, denklem ne oldu da değişti, hani Millet İttifakı adayı ortak kararla belirlenecekti, Meral Akşener’in kararını etkileyen ve ona İmamoğlu PR’ı yaptıran güç kim?
Anlaşılan bu saatten sonra Millet İttifakı’nın ilk turda üzerinde mutabık kalınan bir adayı olmayacak. Herkes kendi adayını gösterecek. İkinci tura kalırsa ne olur kısmı da muamma. Yani demem o ki çarşı karışmış görünüyor.
Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olduğu anda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa etmek zorunda. İstifa eden Belediye Başkanı’nın yerine yeni başkan Belediye Meclisi tarafından seçiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunluk AK Parti’de olduğu için yeni belediye başkanının da AK Parti’li olacağı kesin.
Anlaşılan Kılıçdaroğlu bu durumu kendi lehine kullanmak istiyor. Geçtiğimiz günlerde “belediye başkanlarımız başarılı, bir dönem daha görevlerine devam etmeliler” diyerek İmamoğlu ve Yavaş’a adaylık kapısını kapatmaya çalışmıştı.
Anlaşılan o kapıyı sıkıca kapayamamış. Üstelik MHP Lideri Bahçeli’nin deyimiyle bir anlamda Meral Akşener, tavrıyla esasen CHP koltuğuna kimi layık gördüğünü açık etmiş oldu.
Böylece Ekrem İmamoğlu adaylık konusunda Kılıçdaroğlu’na göre bir adım öne geçmiş oldu. Kılıçdaroğlu, ortağı Meral Akşener’in yeni bir dayatmasıyla karşı karşıya kaldı. Kendisi bu kadar adaylığa yaklaşmışken vazgeçer mi adaylıktan, ya da İmamoğlu’nun adaylığına razı olur mu?
Zor sorular bunlar. Çok denklemli bir bilinmeyenle karşı karşıya Millet İttifakı. Bugüne kadar durumu iyi idare eden Kılıçdaroğlu, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisinin adayı Abdullah Gül seçeneğine karşı durup engelleyen Akşener’in yeni bir oyun bozanlığıyla yüzleşiyor.
Bu kez altından kalkabilecek mi hep birlikte göreceğiz?
Fakat bir gerçek var ki Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nun bu yaptığını yanına koymamak için bir takım hamleleri olacaktır. Zira daha epey zamanı var.
Gelecek günler Millet İttifakı için çok hareketli geçeceğe benziyor.
Biz de dikkatle takip edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.