Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

Yalanla abad olunmaz

Yalanla abad olunmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir televizyon kanalında katıldığı programda yangınlarla ilgili olarak muhalefetin tavrını “Yalan Terörü” olarak tanımladı.

Biz yalan rüzgârı da diyebiliriz. Millet olarak uzun süredir buna maruz kalıyoruz. Açık bir psikolojik harple karşı karşıyayız. Yalanın bini bir para.

Milletin kafasını karıştırmak için ajans harıl harıl çalışıyor. Kaosa oynuyorlar. İktidar yönetemiyor, çekilmeli diyorlar. FETÖ argümanları Türkiye topraklarında bir kez daha dillendiriliyor.

Oysa atasözü malum. Kılavuzu karga olanın ....

Aslına bakarsanız bu durum yeni değil. İlk kez kullanılmıyor yani. Denenmiş ve son 20 yıl hariç ülkemizde hep de başarılı olmuş bir yöntem.  Geçmişi 1960 öncesine kadar gidiyor. Tekrar kullanımda. Bugünlerde güncel versiyonuyla muhatabız. Son 20 yıldır başarılı olmamış olsa da yıprattığı kesin.

Milleti iyice germek, bunaltmak ve isyan ettirmek hedefleri. Büyük, küçük, iç, dış tüm bileşenleriyle sahadalar. Yemeden içmeden yalan üretip pazarlıyorlar. Ne filmler ne tiyatrolar.

Biz deşifre etmekten bıktık onlar yenilerini piyasaya sürmekten bıkmadı. Arsızca yapmaya devam ediyorlar hem de. Koca koca, ülke yönetmeye talip siyasetçilerin ağzından doğru bir kelime dökülmüyor neredeyse. Bir gün öyle bir gün böyle konuşuyorlar.

Geçmişte, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHPliler neredeyse her platformda Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara sattınız diye propaganda yaptı. Algı oluşturdu. Gün geldi, biz satıldı demedik, “Peşkeş çektiniz” dedik dediler ve hiçbir olmamış gibi yaşamaya devam ettiler. Ağzımız açık kaldı.

Tıpkı buna benzer bir durumu da THK uçakları konusunda yaşadık. Her yangında ısıtıp ısıtıp önümüze getirilen bir konuydu. Son yangınlar sebebiyle bir kere daha gündemimize sokuldu.  “Yangında neden THK uçakları kullanılmıyor?” diye propaganda yaptılar. Yapılan propagandadan THK’nın uçaklarının kullanıma hazır ama hükümet tarafından kullanılmadığı sonucu ortaya çıkıyordu. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tartışmalara THK uçaklarının kullanılır vaziyette olmadığı yönünde cevap verdi. Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Sayın vatandaşlarımız Tarım Bakanı’nın  Türk Hava Kurumu’nun uçakları iş görmez yalanına aldanmayın.” diye cevap verdi. Diğer CHP’lilerin bu konuda yaptığı yorumlara sayfalar yetmez. Hükümet ve Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’yi halkın önüne atmaya çalıştılar.

Sonra ne mi oldu?

Önce CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanı, ortak bir açıklama yaparak THK'nin yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini karşılamaya hazır olduklarını açıkladılar. Sonra Kemal Kılıçdaroğlu 5 Belediye Başkanıyla THK’yi ziyaret etti. Orada gördüklerinden sonra kurumu el birliğiyle ayağa kaldırabiliriz çağrısı yaptı.

Esas bomba bir muhabirin sorusuyla ortaya çıktı. “Hangarda kullanılabilir halde uçak var mı?” sorusuna, Kılıçdaroğlu, “Hayır” cevabını verdi. Film bitti. Her zaman olduğu gibi yaptıkları yanlarına kar kaldı.

Yalanları ortaya çıkınca zerre de utanmıyorlar. Azıcık yüzleri kızarsa şaşıracak noktadayız artık.

Sosyal medya platformlarının desteğinden başka ajans tarafından besledikleri trollerle de terör estiriyorlar. İlk günlerde yangının sıcaklığı ve dumanı yüzünden ne yapmaya çalıştıkları pek anlaşılmadı. Fakat giderek daha açık bir şekilde nasıl bir provokasyon yaptıkları ortaya çıkıyor.

Milletvekilleri yalanlarını ortaya çıkaran medya mensuplarına saldırıp yalan haber yaptıklarını iddia edecek kadar zıvanadan çıkmış durumdalar.

Dün sosyal medyada yaşananları gördük. CHP Antalya Milletvekili tıpkı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek gibi, bölgeye uçak ve helikopter gelmiyor diye yayın yaptı. Bunun yalan olduğunu ortaya çıkardı diye Ülke Tv’nin kadın muhabiriyle tartıştı. Sözde kadın hakları savunucusu CHP’nin vekili muhabirin üzerine yürümeye çalışan şoförüne dur bile demedi.

Kadın muhabirin etraftaki meslektaşları durdurmasa belki fiziki şiddet bile uygulanacaktı.

Suçu ne peki muhabirin?

Sayın milletvekili çektiği videoda bulunduğu bölgede yangın söndürme helikopteri ve uçağı olmadığına dair video çekiyor. Muhabir de onun yalanını ortaya çıkarıyor. Sayın vekil kafasını kaldırsa hemen üstünde uçak ve helikopterler dolaşıyor. Fakat onun derdi o değil.

Onca görüntüye rağmen yalan haber yapmakla suçlanıyor muhabir ve çalışanı olduğu Ülke Tv. Düşünün arsızlığı. Hem yalan söylüyor hem de yalanını ortaya çıkaranı yalancılıkla suçluyor. Bunu yapan da bir milletvekili.

Provokasyonlar sadece vekiller tarafından yapılmıyor.

Neredeyse herkes Şahan Gökbakar’ın çektiği videoyu görmüştür. Gökbakar, provokasyonculara dikkat çekiyor. Tipleri değişik, 4-5 kişilik gruplar halinde geliyorlar, çalışanlarla tartışıp hakaretler ediyorlar diyor. Üstelik devlet görevlilerine hakaret ettiklerini de ifade ediyor.

O kontrolsüz bir şekilde sözde yangın söndürmek için gelen grupların orman yangınlarını körüklemediğinden nasıl emin olabiliriz?

Memleketin neredeyse her yerinde ormanlara girmek yasaklanmışken, yangının en kritik noktalarında bu insanlar bu kadar rahat bir şekilde nasıl dolaşabiliyor? Üstelik yangını söndürmek için cansiperane bir şekilde çalışanlarla tartışıp onlara hakaret edebiliyor?

Bu işi kontrol etmenin bir yolu yok mu?

Artık yangın bölgesindeki halk da bu tarz provokasyonculara tepki göstermeye başladı. Daha kötü olaylarla da karşılaşabiliriz. Belki zaten bunu istiyorlar. Zaten burnundan soluyan insanları tahrik ederek bir çatışma ortamı hazırlamak istiyorlar.

Böyle dönemler at izinin it izine karıştığı dönemler. Dikkatli olmak lazım.

Kaldı ki zaten bu yangınların toplumsal bir kaos planının bir parçası ve doğal olmayan yangınlar olduğu açık. Dikkat ederseniz ilk günlerde yangınları çıkardıklarını itiraf eden PKK’nın babası belli olmayan çocuklarının sesi çıkmıyor. Birileri bu itirafla tüm planı bozdunuz diye kulaklarını çekti herhalde.

Oysa ihale tüm yönleriyle iktidara bırakılacaktı. CHP, sorumlu oldukları bölgede neler yaptıkları ya da yapmadıkları gözden kaçırılmaya çalışılan CHPli Belediyeler ve bileşenleri de sütten çıkmış ak kaşık gibi siyasi rantının keyfini sürecekti. Olmadı yine bir çuval incir berbat ettiler.

Yalanla abad olamadılar yine.

Şimdi de önceki akşam Halk tv’nin canlı yayınını basanları Mehmet Ağar üzerinden Ak Parti’ye bağlayarak mağduriyete oynuyorlar. Yapmak istedikleri başarısızlığa uğradığı için taktik değiştirmiş görünüyorlar.

Bakalım nereye kadar devam edebilecekler. Hep beraber merakla bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fahrettin Damga Arşivi