Hasan DURUCAN

Hasan DURUCAN

Konyaspor'un üç puan orucuna ne demeli?

Konyaspor'un üç puan orucuna ne demeli?

Beş günde iki maç; bu iki maçın arasında kalan üç gün ve iki ayrı takımı izledik. Evet, iki farklı müsabaka karşısında tek bir takım vardı ama her ikisinde de içindi bulunduğu senaryo gereği farklı bir yapı vardı. Rize maçını, bizim açımızdan tam bir fiyasko olarak adlandırabiliriz. Galibiyete odaklanmışken olağanüstü bir şekilde mağlup olduk. Önce iki gol atıp öne geçiyorsun, ardından kalende beş gol görerek farklı yeniliyorsun. Rakip önce beraberliği yakalıyor, ardından attığı golle averaj sağlıyor. Maçı bırakmıyor, bırakmadığı gibi asılmaya devam ediyor ve farkı açıyor. Bu seviyede bizde buna ne yapsak da engel olamıyoruz. Üstelik rakibimiz dengimiz ayarında bir takım olunca sonuç odaklı konuşursak tamamen rezalet bir tablo ortaya çıktı. Ahmet Çalık'ın yokluğunda Abdülkerim'in performans kaybı birkaç haftadır gözden kaçmıyordu ki Rize maçına nazaran Hatay maçında daha derli toplu bir görüntü verdi. Sehic ise gün geçtikçe o kazandığı güveni kaybediyor. Bu sezon ilk defa bir maçta beş gol yedi. Elbette hatayı Sehic'e yüklemek adaletsizlik olur lakin onda ki konsantrasyon kaybı da yabana atılır gibi değil. Hatay maçında, ilk yarısının son dakikalarında on saniye içerisinde çıkardığı üç pozisyon oldu. Bazı pozisyonlarda şeklen kaleci kurtarır ama işin özüne bakarsan kurtarıştan ziyade kaçırma söz konusudur. Burada da Sehic'in becerisinden öte Hatay'ın beceriksizliği ön plandaydı. Yine de diğer maçlara nazaran o da bu müsabakada daha dirayetli bir görüntü verdi ki beş gole içerlemiş olmalı. Rahmanoviç, istenileni bir türlü vermedi. Diamonde bir maç var üç maç yok hükmünde oynuyor. Adil, patlamaya hazır bomba gibi ve güvenden ziyade çoğunlukla korku veriyor. Erdon, geçtiğimiz sezon başında kendisinden çok ümitliydim. Yanıldığım nadir isimlerden oldu. Bal yapmaz arı gibi sadece geziniyor. Kravets en çok gol attığı sezonu yaşıyormuş. Ne denir kendisi hakkında, nasıl yorumlanır tam olarak bilemiyorum. Milosevic, Jevtovic, Skubic derken bireysel performanslara uzun uzun girmek istemiyorum ama bir sezonda gördüğümüz üçüncü hocaya da hak vermek lazım. Camianın boğulduğu bir dönemde takımın başına geçti ve hamle oyuncu imkanı kısıtlı olan süreçte belli bir programla takımı garanti bir noktaya taşımaya çalışıyor. Bunu görmek mümkün ama elde ki hesap çarşıya da uymuyor. Alınacak bir üç puan hepimizi çok rahatlatacakken sanki beş haftadır yerimizde sayıyoruz. Ankaragücü, Kayseri dedik olmadı. Sivas ve Rize'de hüsrana uğradık. Hatay maçında tıkandık. Şimdi şampiyonluk yarışı içerisinde olan Galatasaray deplasmanı var. Karagümrük, Göztepe, Trabzon ve Antalya maçlarının ardından sezon da bitiyor. Dört beş haftalık periyotta düşmeyeceğimize dair beklentimin olduğunu dile getirmiştim. Düşmeyiz düşmesine de olmayız da! Bakalım tavuk mu yumurtadan çıkacak yumurta mı tavuktan?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan DURUCAN Arşivi