Evet, vaziyet alın; ortalık karışıyor. Bir heyecan ile başladığımız lig, maalesef bu takıma gönül veren taraftarın arzu ettiği şekilde ilerlemiyor. Geride bıraktığımız beş maçta iki galibiyet ve bir beraberlik ile yolumuza devam ediyoruz. Evet, devam ediyoruz ama ortalık hemen bir hafta öncesinden yangın yerine döndü.

Geçtiğimiz sezonun son virajını Çamdalı ile geçen temsilcimiz lige tutunmayı bir şekilde başarmıştı. Hal böyle olunca yönetim elini taşın altına koyup lige de Çamdalı ile başladı. Pek tabi bu süreçte Çamdalı'yı destekleyen olduğu kadar karşısında duran da oldu. Kimi övdü, kimi yerdi. Kimi eleştirdi kimi yere göğe sığdıramadı. Ama ortada bir gerçek vardı ki mali anlamda temsilcimizin durumu pek de iç açıcı değildi. Böylelikle Çamdalı ile serüven başlamıştı. Müthiş bir geri dönüş yaparak Kasımpaşa maçıyla deplasmanda alınan galibiyet ile umutlar yeşerirken hemen akabinde peş peşe Galatasaray ve Bodrum mağlubiyeti işlerin gidişatını değiştirdi. Yüzler asılmıştı ki Kayserispor beraberliğiyle hoca istifaya kadar davet edildi.

Artık çok daha yüksek sesle bazı şeyler dile getiriliyordu ki Samsun maçı belirleyici olacaktı. Tabiri caizse hocanın kader maçlarından birisi oynandı desem yanlış olmaz. Sosyal medyada ki söylemler gün geçtikçe ağır bir tona da evrildi. Ve dünyada şu üç şey çok hızlı bulaşırmış. Esnemek, gülümsemek ve olumsuz bakış açısı gerçekten çok çabuk bir başkasına bulaşıyor. Ki ortam böyle olunca Samsun maçının kamera arkasında teknik heyet adına bir final havası yaşandı.

Maçın öncesi, maç anı ve sonrasıyla birlikte korku ve heyecan, stres ve sevinç birbirine karıştı. Lige verilen milli maç arasında hoca dersine güzel çalışmış olacak ki özellikle evinde güzel top çeviren Samsunspor bizim karşımızda çok da etkili olamadı. Ee tabi biz buna hocanın şansı da yaver gitti diye ekleyelim.

Bu galibiyet ile ligde hatırı sayılır bir konumdayız. Hoca da bu sezon şu ana kadar 1,4 puan ortalamasını böylelikle yakalamış oldu. Yakaladı, yakalamış olmasına rağmen de akıbeti uzun soluklu olur mu varın buna da siz karar verin.

Ben mi? Bir varmış bir yokmuş diyorum.