Kanseri önce zihinde yenmek…
Yine bir mübarek Ramazan ayına başlamış bulunuyoruz. Geçen sene çoğunlukla evde geçirdiğimiz Ramazan’ı bu sefer herhangi bir kısıtlama olmadan belki de eski günler gibi geçireceğiz. Her sene olduğu gibi bu sene de yaşlılarımızın bir çoğu “Nerede o eski ramazanlar…” diye eski günlere özlem duyacaklardır fakat her şeyden önemli olan konu sağlıklı günler sağlıklı bir ay geçirmek…
İçinde bulunduğumuz hafta ise “7 Nisan Dünya Sağlık Günü” ve Kanser Haftası’nı kapsıyor. Bu yüzden sizlere bir kanser hikayesini aktaracağım.
Hasta kadın doktorun kliniğinden içeriye girmiş ve doktora acılı bir şekilde böbreğinde taş olduğunu, onu acilen ameliyat edip bir an önce taşı almasını ve kendisini kurtarmasını istemiş.
Doktor hasta kadını muayene edip gerekli kontrolleri yaptıktan sonra kadının sorununun böbreğindeki taş olmadığını, kadının kanser olduğunu anlamış. Kanserli bölgeyi temizlemek için kadını ameliyata almış. Operasyon esnasında doktor görmüş ki kanser kadının tüm iç organlarına yayılmış ve hiçbir müdahalede bulunmadan açtığı yeri kapatmış.
Kadının evlatları ameliyathanenin önünde telaşla doktoru bekliyorlarmış. Doktor üzgün bir şekilde çocuklarına annelerinin ameliyatını yapmadığını çünkü kanserin tüm iç organlarına yayıldığını anlatmış. Annelerinin çok kısa bir ömrü kaldığını da ilave etmiş.
Çocuklar doktorla annelerine kanser olduğunu söylememesi için anlaşmışlar.
Ameliyat sonrası kadın uyandığında doktoru ona böbreğindeki taşı aldığını ve yarasının yerinin birazcık ağrıyacağını söylemiş. Kadın üç gün sonra taburcu olmuş.
Aradan bir yıl gibi bir zaman geçmiş, ameliyat olan kadın doktorun kliniğinden içeriye girmiş. Doktor kadını görünce çok şaşırmış, ona nasıl olduğunu sormuş. Kadın ameliyattan sonra birkaç gün sizin söylediğiniz gibi ağrım oldu sonra geçti, bir şeyim yok demiş. Doktor da kadına gel seni bir kontrol edeyim bakalım ameliyatının yeri nasıl olmuş demiş ve kadına gereken testleri tekrar yapmış. Doktor aldığı sonuçların karşısında hayretlere düşmüş. Kadının iç organları tertemiz ve Kanserden eser yok. Kadın doktora neden geldiğini tekrar anlatmış:
‘Doktor bey ben o gün kliniğinize geldiğimde kanser olduğumu düşünüyordum. Siz ne zaman bana ameliyattan sonra böbreğimdeki taşı aldığınızı söylediniz ben kendi kendime yemin ettim ASLA KANSER OLMAYACAĞIM!’
Evet belki de bu hastalığın en önemli noktası moral ile zihinsel bağışıklık. Bu hastalığı önce zihinlerde bitirmek zihinlerde yenmek gerekiyor. Tüm kanser hastalarına ve yakınlarına bol moral, mutluluk ve huzur diliyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.