Ali Babacan neyine güvenir de parti kurar? Kendini dev aynasında mı gördü yoksa akıl hocası fazla mı yağladı? Akıl hocasının Abdullah Gül olduğunu bilmeyen yoktur heralde. Kurnaz adam. Kendini ağırdan satıyor. İsmini kamuoyuna fazla atmadan piyasa yoklaması yapıyor. Ali Babacan'ı da maşa olarak kullanıyor. Tayyip Erdoğan sayesinde devletin en üst makamlarında görev yaptılar. Teşekkür edip bir kenara geçeceklerine kuyu kazma derdindeler. Önceden de bu iki isimden pek hoşlanmazdım. Ali Babacan'ın siyasi münafıklık yaptığını söyleyerek kendini ifşa etmesi neden içimin ısınmadığını açıklıyor. Ak Parti'de siyaset yaparken Tayyip Erdoğan'ın arkasından iş çeviren birisi yarın bir gün Cumhurbaşkanı olsa Türkiye'nin arkasından Yunanla iş çevirmez mi? Bunun garantisini kim verebilir?

   *****

VAR MI SOSYAL MEDYAMIZIN BAŞKA İSTEĞİ?

Geçtiğimiz hafta İstanbul Fatih'te bekçilerin uyuşturucu satıcılarını yere yatırıp gözaltına alması haber bültenlerinde tepkiyle karşılanmış! Bekçileri hedef göstermişler. Uyuşturucu satıcılarını değil de gariban suçsuz dünya iyisi insanları gözaltına alıyorlar sanki. Neymiş bu görüntüler sosyal medyada büyük tepki çekmiş. Başlarım sosyal medyasına. Ne yapacak bekçiler? Uyuşturucu kartellerine çiçekler uzatıp müsadeniz varsa sizi gözaltına alacağız mı diyecekler? Hatta siz zahmet etmeyin biz sizi sırtımızda taşıyalım deseler sosyal medya mutlu olur mu acaba? Bekçi veya polis suçluya gerektiği gibi gerektiği ölçüde müdahale edecek elbette. Direniyorsa yere de yatıracak ters kelepçe de takacak. Yetki bende olsa uyuşturucu sattığı eli bile keserim! İstisna yanlış uygulamalar oluyor elbet. Ancak her gözaltıyı böyle haberleştirip bekçi ve polise baskı oluşturmak suçluları daha cesaretli kılıyor haberiniz olsun.

*****

BU GİDİŞLE DAHA ÇOK HELALLİK İSTENİR

Tayyip Erdoğan geçenlerde esnaftan helallik istedi. Çok konuşuldu, çok tartışıldı. Kolay değil tabi. Bir virüs çıkıyor tüm dünyayı bir anda felç ediyor. Ülke ekonomileri alt üst oluyor. Sağlık sistemleri iflas ediyor. İnsanlar psikolojik tramvalar ve kayıplar yaşıyor. Ekonomik olumsuzluklar sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın sorunu. Amerikan ekonomisi % 20 daralıyor. Avrupa ülkeleri yokluktan birbirlerine giden yardımlara el koyuyor. Afrika desen Allah'a emanet. Bu dönemde Türkiye fena yönetmedi süreci. Ne kimseyi sömürüyor ne de karşılıksız dolar basıyoruz. Ancak alınan bazı kararlar var ki insanın isyan edesi geliyor. Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz resmen. Öyle yanlış kararlar alınıyor ki sonucu pandemiden daha ağır oluyor. Mesela ben hala anlamış değilim. Bir babayiğit çıksın açıklasın. Naci Ağbal niye görevden alındı? Piyasa pozitif seyrindeyken dolar 7 TL'nin altını zorluyorken durduk yere Naci Ağbal'ın görevden alınması her şeyi tepe taklak etti. Dolar 8 TL'yi geçti, ekonomiye olan güven sarsıldı. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Kurulu üyeleri çıkmış açıklama yapıyor "her şey düzelecek" diye. Sizi kim dinler? Cumhurbaşkanlığı makamını bürokratlar kuşatmış istedikleri gibi at koşturuyorlar sanki! Her zaman söylüyorum. Orada bir sıkıntı var. Bu millet Tayyip Erdoğan'ın ağzından çıkan laflara bakar. Bürokratlar kendinizi oralarda bir şey sanmayın. Sayın Cumhurbaşkanı her zaman bürokratik oligarşiden dem vururdu. Farkında değil belki ama yukarıda belli sayıda bürokrat grubu kendi başlarına karar merci gibi davranıyorlar. Zaten insanlar da bunu yüksek sesle dillendiriyorlar. "Tayyip Erdoğan'ı severiz ama etrafındakiler sıkıntı" diye. Milletten kopuk, hayatında köy görmemiş, sokağa çıkıp vatandaşla iki çift muhabbet etmeyen veya edemeyen donuk yüzlü bürokratlarla devam edilirse daha çok helallik istenir.