KONYA HABER
Konya
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3296 %0,23
48,9673 %0,44
4.876,10 % 0,39
Ara

Elektrikli otomobilden kaçış yok

YAYINLAMA:

Artık gelinen noktada otomotiv alımında 0 km otomobil sahibi olmak artık yüksek gelir grubunun tekeline girerken, halkın alım gücü ise 10 yaş ve üzeri otomobillere yetiyor.  Öyle ki 6 ay sonunda satılan 2.3 milyon 2. el otomobilin % 82'si 5 yaş ve üzeri, % 55,6'sı 10 yaş ve üzeri araçlardan oluştu.

Bununla beraber, en rağbet gören hareketli pazar olan 2.El Otomobil pazarı son 8 ayın 7’sini düşüşle geçirdi. Haziran ayında % 25,6 kayıpla 575 bin adete gerileyen pazar, ilk 6 ayı % 25 kayıp ve 2.347.441 adet ile geçti. Bununla beraber  her bir sıfır otomobil satışına  karşılık 7,5 adet 2.el otomobil satıldı.

Bu dönemde gerek çip krizi ve üretim darlığı gerekse yüksek döviz kuru va maliyetler 0 araçların fiyatlarını astronomik rakamlara çıkardı. Artık nerdeyse en ucuz yeni araç 200 bin TL’den başlarken c segmenti orta sınıf bir aile arabası almak isteyen vatandaş cebinden ortalama 320 bin TL’yi çıkartmak  zorunda.

Ya ikinci el orada da durum benzer az km’li yüksek model yıllı ve değişen kazasız bir otomobil arıyorsanız 200 -250 bin TL’yi  ödemek zorunda. Tabii bu durum tüketici ve satıcıyı kara kara düşündürüyor.

Daha önceki bazı yazılarımda da örnek verdiğim gibi araç fiyatlarındaki anormal artış son 2 yılda tavan yaptı.

İleri ki dönemde ülkemizde fazla hissedilmese de üretimlerden dolayı zorunlu olarak geçiş yapacağımız elektrikli modeller ise tam anlamı ile kaotik bir döneme denk gelecek. Gerek ulaşılırlık gereksede maliyetlerinden dolayı bu tip otomobilleri hali hazırda nüfusumuzun çok küçük bir kısmının alabileceği  malum. İşte bu noktada gelecekte yükün büyük kısmı yerli otomobil projesine ve çıkacak ürüne düşecek. Yaygın satış ağı, ulaşılabilirlilk ve uygun maliyet ile servis ücretlendirmesi olmaz ise otomotivde bizleri çok sıkıntılı bir 5 yıl bekliyor gibi. Eldeki benzinli ve hele dizel motorlu araçların nasıl trafikten çekileceği ve geçişin ne şartlarda olacağı ise tamamen avrupadaki gidişata göre bekle gör şeklinde olacak.

Bu noktadan baktığımızda ise Avrupa’da ilk 6 ay sonunda elektrikli motora sahip araçların payı % 17,95’ten 35,71’e yükselmiş. Türkiye’nin yolu uzun ama pozitif ilerliyor. Hibrit araçların payı % 2,81’den 8,09’a çıkarken, elektrikli araçların payı ise % 0,29 oldu. Avrupa’da otomobil satışları haziranda 13,31 artarken, ilk 6 ay sonundaki büyüme oranı % 27’i aştı. Ülkemiz ise  hem haziranda hem de ilk 6 ay sonunda Avrupa’da 6’ncı sıradaki pozisyonunu korudu.

Ancak ilk 6 ay sonunda Avrupa’da sıfır otomobil satışlarında 6.sırada yer alsak da, nüfusa oranla baktığımızda ise ne yazık ki 31 ülke arasında 29’uncuyuz. Her 1000 kişiye düşen otomobil satışı sadece 3,7  düşündürücü ve üzerine çalışmamız gereken durumda bu olacak gibi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *