Her ne kadar kavramsal olarak yakın yüzyılda siyaseten ortaya çıkan Orta Doğu kavramı günümüz konjonktüründe referans alınmaktadır. Bayramın son günü olan 13 Nisan tarihinde İran – İsrail arasında savaş boyutuna geçebilecek bir misilleme gerilimine şahit olduk.

Olayın başlangıç noktası İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemesi ile saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. İran, İsrail'in yapmış olduğu konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuştu. İran dediği gibi 13 Nisan akşamı kamikaze İHA ve dronelarla saldırı başlattığını duyurmuştu. İlginç olan bu durumun önceden Türkiye üzerinden Amerika’nın bilgilendirilmesi ve İsrail’e haber verilmiş olmasıydı. Kısa süreli gerilim ile acaba savaş çıkacak mı söylentileri yayıldı. Karşılıklı hava sahalarının kapatılması ve İsrail’in piyon devleti olan Ürdün’ün de İHA ve droneları düşüreceğini açıklaması ortamın iyice gerilmesine sebeb olmuştu. Karşılıklı açıklamalar ile gerilim tırmandırılmış ve bitcoin piyasası da sert bir düşüş yaşamıştı.

Twitter da insanlar bu gerilimi konuşurken siyaset ve uluslararası ilişkiler uzmanları da canlı yayınlarla ve attıkları tweetlerle analizlerini yapmışlardı. Olayın arka planına bakıldığı zaman İsrail, İran’ın Suriye’deki elçiliğini vurarak onların karşılık vereceğini gayet iyi biliyordu. GPS’leri karıştırılmış intihar droneları giderken Netanyahu ise ülke içerisinde kendisine muhalif olanları da susturmuş oldu. Kendilerini yine mağdur gösterip Batı ve Amerika’yı yeniden arkasında toplamayı amaçlamaktadır. Gündemi değiştirip, soykırımlarını etki ajanları ile birlikte gizleme derdindeler. Arka planda dost oldukları İran’ı tehdit olarak gösterip İsrail’i aklama operasyonu yapılmıştır.

Yağlı güreşleri ritüellerinden biri Peşrev diğeri de “yalancı peşrev”dir. İran, İsrail’e saatler sonra ulaşacak İHA ve dronelarla saldırmış. Acem palavrası dedikleri gerçekleşmiş oldu. İran İslamiyeti kabul ettiğinden beri Müslümanlar dışında hiçbir yabancı bir devlet ile savaşmamıştır. Bu ferasat ve basirette olursak olayın arka planında ne amaçlandığını da sezmiş oluruz.