Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Çiçeklerin üzerine vefa yazalım

Çiçeklerin üzerine vefa yazalım

Geçtiğimiz hafta "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" nü kutladık. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun.

Peki neden 8 Mart?

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi kadın daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi hunharca katledildi ve can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 16 Aralık 1977 tarihinde kabul edilmiştir. ABD'de başlayan Kadınlar Günü kutlamaları zamanla dünyaya yayılmıştır...

Eyvallah kutlansın, anılsın, hiç bir problemimiz yok, ancak bir itirazım olacak.

Canım ülkemin kadınları, tarih boyunca zulmün işkencenin en acısını en şiddetlisini yaşamışken, tarihte 10 soykırım varsa, 9'una Türkler maruz kalmışken, bizim başka bir tavır sergilememiz gerekiyor inancındayım.

Bilindiği üzere, Ermeni mezalimi diye tarihimizde bir gerçek var.

Ermeni çetelerince 1915-1918 yıllarında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde gerçekleştirilen katliamları en acı şekilde yaşayan bizim kadınlarımız.

Ermeni mezaliminde kadın, yaşlı ve çocuk 2 bin 500 Türk katledildi. Van Gölü'ndeki Akdamar Adası tarihte tecavüz adası olarak anılmaktadır. Bu adada sadece namus uğruna intihar eden genç kız sayısı 50’dir. Bu zulme maruz kalanların sayısı 129’dan çok daha fazla olsa gerek.

Ermeni mezalimine dair yüzlerce belge ve hatıradan birinde "Akşam oldu mu bizim içimize Ermeniler gelirdi. 150 kadar kadın içinden 10-11 tanesini seçip götürürlerdi. Sabaha kadar bu kadınlara tecavüz ederlerdi. Bu kadınlar öyle olurdu ki kan revan içinde kalır, bırakıldıklarında, oturamayacak durumda kalırlardı" diye anlatır Seher...

Bu zulümlerin anlatılan ya da kendisiyle birlikte yok olan, daha kaç tane yaşanmışlıklar vardır kim bilir.

"Tarihte Ermeni zulmü yoktur, Ermeni katliamı ve tecavüzü vardır" demenin en güzel imkanını, Amerika'da ölmüş 129 işçi ile anmak bunları yaşamış Türk Kadını"na biraz vefasızlık olmuyor mu sizce de?

Tarihte yaşanan acıları anmak, farkındalık oluşturmak için, birçoğu lobilerce oluşturulmuş bu günleri, aynı felsefeyle, bizim de bir duruş sergilememiz gerekiyor. En azından dünyanın her tarafında lobileriyle durmaksızın, soykırım yalanını kabul ettiren Ermenilere, bir karşı duruş olarak.

Bize yakışan, 8 Mart yerine, sözde Ermeni soykırımına verilecek en güzel cevap, soykırım günü olarak lanse ettikleri, 24 Nisan 1915'i Dünya Kadınlar Hakları Günü olarak kutlamak ve bunu dünyaya kabul ettirmeye çaba göstermek olmalıdır.

Bizim için, tarihte hiç bir kadının başaramadığı fedakârlıkları sırtlayan, hiçbir kadının uğramadığı zulümleri yaşayan "Türk Kadını"ysa değerimiz, 24 Nisan' da çiçeklerin üstüne vefa yazalım.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi