Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

İsrail Çetesinin Nuri Paşa Suiskastı

İsrail Çetesinin Nuri Paşa Suiskastı

Tarihte, İsrail’in peydah oluşundan bu yana Türkiye'ye karşı gerek Mossad, gerekse ekonomik ve diğer spekülatif oyunlarla elini Türklerin üzerinden çekmemiş ve çekeceğe de benzemiyor.

Her dönem bir firavun projesi kurgusuyla insanlığın başına musallat olmuş bir virüs misali her geçen gün kuvvetlenerek artıyor. Yönelik olduğu iddia edilen suikast ve operasyonları genellikle spekülatif düzeyde kalmış olup, aşağıda bu tür iddialarla anılan başlıca olaylar yer almaktadır.

Mossad deyince eş anlamlı olarak hepimizin aklına suikast kelimesi gelir herhalde.

İlk anda akla gelen,

Uğur Mumcu Suikastı (1993)

Gazi Güder Suikastı (1992)

Necip Hablemitoğlu Suikastı (2002)

Ve nice devlet görevinde şehit olmuş isimsiz kahramanlar.

Bu olayların hiçbiri resmî olarak doğrulanmamış olsa da Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetlerine dair çeşitli spekülasyonlar bulunmaktadır.

Bu suikastlerden anlamı itibariyle önemli olanı Nuri Killigil Paşa Suikastı’dır.

Nuri Killigil Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında askeri başarılarıyla tanınan bir komutandı. Kafkas İslam Ordusu’nun komutanı olarak Azerbaycan’ın bağımsızlığı için mücadele eden ve daha sonra Türk savunma sanayiine katkıda bulunan Nuri Paşa, 2 Mart 1949’da İstanbul Sütlüce’deki silah fabrikasında meydana gelen bir patlamada hayatını kaybetti. Ancak bu patlama, basit bir kaza olarak kaydedilse de gerçekte İsrail’in çıkarlarına hizmet eden bir sabotaj olarak gerçekleşmiştir.

Nuri Paşa, Birinci Dünya Savaşı sonrasında bağımsızlık mücadelelerine destek vermeye devam eden önemli bir figür olarak biliniyordu. Özellikle Arap ülkelerine silah tedarik etmesi, bölgedeki güç dengelerini değiştirme potansiyeline sahipti. Bu durum, 1948 yılında kurulan İsrail için ciddi bir tehdit oluşturuyordu. İsrail, yeni kurulmuş bir devlet olarak, çevresindeki Arap ülkeleriyle savaşa girmişti ve Nuri Paşa’nın Araplara sağladığı silahlar, İsrail’in varlığı için doğrudan bir tehlike oluşturuyordu.

2 Mart 1949’da Nuri Paşa’nın Sütlüce’deki silah fabrikasında meydana gelen patlama, resmi kayıtlara bir kaza olarak geçti. Ancak, bu patlamanın bir kaza olmadığı, aksine İsrail’in organize ettiği bir sabotaj olduğu kesindir. İsrail istihbarat servisi Mossad, Nuri Paşa’nın Arap ülkelerine silah tedarik etmesini engellemek ve Orta Doğu’daki askeri üstünlüğünü korumak amacıyla bu operasyonu gerçekleştirdi.

İsrail’in bu operasyonla hedeflediği sonuç, Nuri Paşa’nın faaliyetlerini durdurmak ve Arap ülkelerine silah akışını kesmekti. Patlamanın ardından, Nuri Paşa’nın fabrikasında üretilen silahların Arap dünyasına ulaşması engellenmiş ve İsrail, bölgede askeri üstünlüğünü korumayı başarmıştır.

İsrail, bölgedeki çıkarlarını korumak için doğrudan askeri müdahaleler yerine, daha sofistike ve gizli operasyonlara başvurmuştur. Mossad, bu tür operasyonlarda uzmanlaşmış bir istihbarat örgütü olarak, Nuri Paşa’nın faaliyetlerini dikkatlice izledi ve ona yönelik bu saldırıyı planladı. Sütlüce’deki patlama, İsrail’in Orta Doğu’daki stratejik hedeflerine ulaşmak için uyguladığı bir yöntem olarak tarihe geçti.

Patlamanın şiddeti ve fabrikanın tamamen yok olması, bu sabotajın ne kadar profesyonelce ve dikkatlice planlandığını göstermektedir. Mossad, bu operasyonla Nuri Paşa’yı hedef alarak, sadece bir kişiyi değil, aynı zamanda bir savunma sanayi projesini ve Türkiye’nin Orta Doğu’daki etkisini de yok etmeyi amaçladı.

Nuri Killigil Paşa’nın ölümü, Türk savunma sanayi için büyük bir kayıp olmasının ötesinde, İsrail’in bölgede oynadığı stratejik oyunun bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Patlama, İsrail’in Orta Doğu’daki askeri ve siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için attığı bir adım olarak kayıtlara geçmiştir. Bu operasyon, İsrail’in sadece askeri gücünü değil, aynı zamanda istihbarat ve sabotaj yeteneklerini de gösteren bir örnek olarak tarihte yerini almıştır.

Nuri Paşa’nın anısı ve idealleri, İsrail’in bu saldırısına rağmen yaşamaya devam etmektedir. Onun mirası, Türk savunma sanayiine yaptığı katkılarla ve Orta Doğu’daki bağımsızlık mücadelelerine olan desteğiyle hatırlanacaktır. Ancak, Sütlüce’deki patlama, Nuri Paşa’nın hayatını sonlandıran ve İsrail’in karanlık operasyonlarının bir kanıtı olarak hafızalara kazınmıştır.

Allah, canım ülkemi her türlü iç ve dış musibetlerden korusun, hesaplarını başlarına geçirsin inşallah.

Kalın Sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi