Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Ormanlarımız bu yazı çıkarabilecek mi?

Ormanlarımız bu yazı çıkarabilecek mi?

Geçtiğimiz yaz yaşadığımız acı tecrübe gösterdi ki gelecekte ölçeği, şiddeti ve sıklığı artması beklenen büyük orman yangınlarına karşı yeterince tedbir ve hazırlık yaptık mı?

Oysa 2021 yangınları aynı zamanda yeterli kapasiteye sahip söndürme filosuyla, kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya ihtiyacımızı ve köklü yapılanmaya ihtiyacımızı da gözler önüne seren bir uyarı mesajını sert şekilde vermişti.

Orman yangınları genellikle felaketle yüz yüze geldiğimizde farkına vardığımız bir gerçek. Bunun bir öncesi ve bir de sonrası var. Söndürme konusuna verdiğimiz önemi ve gösterdiğimiz titizliği, önleyici çalışmalarda ve yangın sonrası süreçte de göstermeliyiz. Aslında yangınlar karşısındaki başarımız, bu öncesi ve sorası süreci nasıl yönettiğimize bağlı.

Bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye’de son 20 yılın istatistiklerine göre her yıl ortalama 2-3 bin orman yangını çıkıyor ve yaklaşık 7-8 bin hektar alan yanıyor. 28 Temmuz 2021’de başlayan 15 gün içinde, 54 ilde, 250’nin üzerinde orman yangını meydana geldi ve bu yangınlardan yaklaşık 150 bin hektar orman alanı etkilendi. Büyük yangın sayısı ise 16 oldu. Tarihimizin en büyük örnekleri olarak kayıtlara geçen bu yangınların, yalnızca doğa (bitki örtüsü ve yaban hayatı) üzerinde değil, yöre insanı üzerinde de sosyal, ekonomik, psikolojik etkileri oldu.  Yangınlarda 13 kişi yaşamını yitirdi; köyler ve kırsal yerleşim alanları boşaltıldı.

Son 20 yılda yanan alanların toplamına eşit olan bu büyük yangın dalgasından en çok etkilenen iller Antalya (82 bin ha) ve Muğla’ydı (62 bin ha). 49,200 dekar ekili/dikili üretim alanı ve 565 dekar örtü altı üretim alanı yangınlardan etkilendi. Toplam 265 büyükbaş, 3,994 küçükbaş, 30,462 kanatlı hayvan yok oldu. 1,891 alet-makine, 954 ton depolanmış ürün kullanılamaz hale geldi; 9,535 tarımsal yapı etkilendi. Yörede kızılçam ormanlarına bağlı olarak yapılan arıcılık ve yerel/ulusal ekonomi için önem taşıyan coğrafi işaretli Marmaris çam balı ve Milas zeytinyağı üretimi ile kekik, defne gibi odun dışı orman ürünleri üretimi büyük zarar gördü.

2022 yılı yaz aylarına geldiğimizde şu günlerde aklıma şu sorular geliyor;

En başta geçen yıl yaşadığımız olumsuzluk ve yetersizliklerden ders çıkardık mı?

Olası kasti ve terör yangınlarına karşı istihbarat çalışmalarına ağırlık verilip, gelişme sağlandı mı?

İlgili birimlerle ve orman köylüleriyle eğitim ve tatbikat çalışması yapıldı mı?

Helikopter ve uçak filolarımızın onarım, yenilenme ve tedarik çalışmaları tamamlandı mı?

Orman bölgesindeki er, erbaşa ve okullarda teorik ve uygulamalı eğitim verildi mi?

Yangın tedbirleri için SİHA ve uydu takip sistemlerimizdeki eksiklikler giderildi mi?

Olası yangın sonrası, mağduriyet yaşayacak yöre halkı, diğer canlıları için, 60 derece sıcaklıktaki sacdan konteyner yerine (Manavgat' ta halen o şarttalar) daha akıllıca ve duyarlı formüller geliştirildi mi?

Belki de en önemlisi belediye, bakanlıklar ve ilgili birimler hazır mı?

Bu sorulara ve konunun uzmanlarınca sorulabilecek daha teknik ve detaylı sorulara  umarım cevabımız EVET'tir.

Kandırılmışım, unutmuşum, benim yetki sorumluluk alanım değil .... gibi cevap metinleri hazırlamak yerine, ormanlarımıza sahip çıkmak korumak, kollamak eğer bu topraklarda yaşamalarını istiyorsak, gelecek nesillerinize bırakacağımız en büyük hazinelerden birisidir.

Tek bir ağacımızın, canlımızın, canımızın yanmadığı bir yaz geçirmemiz ümidiyle.

Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa AYCAN Arşivi