Tapınak bankacılığı, devlet bankacılığı veya özel bankacılık
Günümüzde hayatımızda önemli yer edinen bankacılık sektörünün ilk örneklerine antik dönemde karşılaşıyoruz. Kısaca antik dönemde bankerler ve bankacılık sistemine değinelim. Antik Dönem’de üç tür bankacılık alanı bulunmaktadır. Bunlar, tapınak bankacılığı, devlet bankacılığı veya özel bankacılık.
Eski Çağ toplumunda faizle borç vermenin geçmişi şüphesiz oldukça eskilere uzanmaktadır. Ancak Eski Yunan toplumunda MÖ 5. ve 4. Yüzyılda sıradan sarrafların emanetçilikten bankerliğe uzanan mesleki dönüşüm sürecinin kökeninde yatan prototipler, eski Doğu toplumlarında, özellikle de Mezopotamya’da bulunmakta idi ve oradan gelmişti. Ancak Eski Yunan’daki özel bankaların diğer örneklerden farkı, sadece kendi sermayeleri ile çalışıyor olmamaları, mevduat almaları ve bunları başkalarına kredi olarak vermeleriydi.
Çoğu köle kökenli olan basit Yunanlı para değiştiricilerin MÖ 5. yüzyılda para ticaretinin tekniklerini bulmuş olmalarıdır. Tapınaklar ve özel kişiler bankalardan çok daha önceden borç para vermişlerdir, hatta Mezopotamya’da 3. binyılın sonundan itibaren; ancak bu paralar dini veya özel sermayedarlardan gelmekteydi, mevduat kaynaklı değildi. Trapezites’ler (yani bankerler) ilk olarak parayı, kendilerine kâr sağlamak üzere, hizmet veya ücret karşılığı temin etmişler ve acil para ihtiyacı olanlara borç vermişlerdir. Bu teknikler Eski Çağ’daki diğer ülkelere, örneğin Güney İtalya’daki Yunan kolonilerinden Roma’ya, Ptolemaioslar Dönemi Mısır’ına daha sonradan gelmiştir.” Atina’da M.Ö 4. yüzyıl başlarında en azından 8 özel banka eşzamanlı olarak faaliyet gösterdiği bilinmektedir.
Eski Yunan bankacılığının kökeni sarraflık yani para bozuculuk ve sikke ayar kontrolörlüğü idi. Çok çeşitli sikkenin darp ediliyor olması, bunların farklı kaynaklardan gelmesi ve hali hazır durumları, ağırlıkları, bunların kontrolünün yapılmasını ve birbirlerine karşı değerlerinin iyi bilinmesini gerektirmekteydi. M.Ö 6. yüzyılın başlarından MÖ 5. yüzyılın sonlarına kadar uzanan süreçte trapezites’ler (τραπεζιτης) sarraflıktan bankerliğe uzanan bir dönüşüm geçirdiler.
Para hareketlerinin en fazla olduğu yerler doğal olarak yoğun ticaretin gerçekleştiği liman kentleriydi. Bu çerçevede Byzantion, Delos, Atina, Korinthos, Thebai ve Orkhomenos ilk akla gelen yerlerdir. Tapınak bankalarının yanı sıra özel bankalar özellikle MÖ 2. ve 1 yüzyıllarda en yüksek noktasına çıkmıştır.
Antik Dönem’in önemli bankerlerinden birisi Pasion’dur. Ünlü hatiplerinden Demosthenes. aralarında Demosthenes’in babasının da bulunduğu pek çok zengin ve politikacı, banker Pasion’un müşterileri arasında bulunmaktadır.
Pasion’un işi bir yönüyle, yabancıların gelirlerinin ve servetlerinin yönetimiyle ilgilidir; örneğin bunları borç vererek değerlendirmektedir. Her türlü borç verme işini yapar. Pasion’un bankası, mevduat kabul eder ve nakde dönüştürülebilecek kıymetli şeyleri rehin alarak bu mevduatı borç verir ya da işletir. Mevcut bilgilere göre M.Ö 400-372 yılları arasında Attika’nın pek çok önemli şahsiyeti onunla iş ilişkisine girmiştir.
Pasion’un hem evi hem de işyeri Pire’de bulunmaktaydı; burada olması, belki de pek çok yabancıyla iş ilişkisinde olması nedeniyleydi. Örneğin Bosphoros’tan (Kırım) I. Satyros’un komutanlarından Sopaios kendi oğlunu tahıl gemileri ve parayla Atina’ya göndermiş ve parayı faiz karşılığı Pasion’un bankasına yatırmıştır.
M.Ö 330-320’ye ait, ön yüzünde Demeter betimi bulunan gümüş Olbia sikkesi (stater). Karadeniz’in kuzey sahilindeki ticaret kenti Olbia’da canlı bir bankacılık piyasası vardı.
Pasion’un servetinin büyüklüğünü aynı dönemdeki diğer para simsarlarıyla kıyaslama imkânına sahip değiliz. Bankerliğin yanı sıra özellikle ticaret ve sanayi ile de uğraşan dönemin bankerlerinin, büyük servet edindikleri kesindir. Pasion MÖ 370-69’da öldüğünde geride 20 talentlik bir servet ve borç olarak verilmiş en azından 39 veya 40 talentlik bir alacak bırakmıştır.
M.Ö 4. yüzyılda Atina’daki önemli bankacılardan biri de Phormion’dur. Phormion, kendisi de bir zamanlar köle olan banker Pasion’un kölesi olarak dünyaya gelmiştir. Pasion, “işlek zekâsı, tutumlu oluşu ve dürüstlüğünden ötürü” Phormion’a özgürlüğünü bağışlar ve onu kendi bankasında veznedar olarak görevlendirir. M.Ö 372’de Pasion hastalanınca bankasını ve kalkan atölyesini güvendiği dostu (socius) Phormion’a iki yıllığına kiralar. Çok geçmeden vefat eden Pasion’un miras işlerinin hallinden sonra M.Ö 362’de kendi bankasını kurar ve vatandaşlık hakkını elde eder; bu sırada itibarının zirvesindedir.
Phormion’un bankası çok güçlüydü ve dünya çapında parasal bir saygınlığa sahipti. Atina kentine ve yabancı devletlere borç para vermekteydi. Karadeniz kıyısındaki Pontos’a düzenli seferler yapan trieres’ler (3 sıra kürekli gemi) çalıştırmaktaydı. Byzanion ile ticari ilişkileri vardı ve Kırım’dan tahıl ithalatı da yapmaktaydı.
MÖ 340-320’ye ait gümüş hemidrakhme Byzantion sikkesi. Günümüzdeki İstanbul kentinin yerinde MÖ 7. yüzyılda Megaralılar tarafından kurulan koloni kenti Byzantion’da M.Ö 4. yüzyılda pek çok banker faaliyet göstermekteydi.
Ayrıca zarar eden bankerlerde antik dönemde vardır. Demosthenes de bir söylevinde, bankacılığın pek çok risk taşımasına ilişkin olarak, servetini kaybetmiş birçok bankerin adını sayar.
Bugünkü İstanbul’un yerinde kurulmuş eski Byzantion şehri de önemli bir ticaret kentiydi ve Eski Yunan bankacılığına ait en eski kayıtlar (MÖ 6. yüzyılın sonları) buraya ait olanlardır. Byzantion’daki bankaların işlevine ilişkin Aristoteles’te bazı bilgiler yer alır. Buna göre, para değiştirme hakkı bir bankaya kiralanırken bir diğerine ne sikke satma ne de üçüncü bir şahıstan satın alma hakkı tanınmıştır. Byzantion’da M.Ö 4. yüzyıldaki para değiştirme tekeline ilişkin bu bilgiler göstermektedir ki, bu kentte daha önceleri para bozma işi yapan gereğinden fazla banka bulunmaktaydı.
Delos’ta bankacılığın odağında tapınak bankacılığı yer alsa da burada özel bankalar da faaliyet göstermekteydi. Sikke ticareti yapan bankerler bulunmaktaydı.
Antik Dönem’in deniz ticareti ve bankacılık yönünden önemli bir diğer adası ise Rhodos’tu. Bu ada uzun bir süre bankacılığın merkezi olmuştur.
Anadolu’da Bankacılık
Anadolu’da Assos (Behramkale) ve Atarneus’ta faaliyet gösteren banker Eubolos, banka sahibi iken daha sonradan bu şehirlerin yöneticisi olmuştu. Eubolos, Antik Dönem’de kölelikten banka sahipliğine yükselenlerin önde gelenlerindendi.
Geç Roma İmparatorluk dönemine tarihlenen bu Kyzikos yazıtında, Anadolu’da ayrıca antik Alabanda (Çine), Knidos (Eski Datça), Metropolis (İzmir), Ephesos (Selçuk / Efes), İznik, Prusa ad Olympum (Bursa) ve Dorylaion (Eskişehir Şarhöyük) kentlerinde de, içinde “trapezeites”lerden bahsedilen yazıtlar ele geçmiştir.
Mısır’da Bankacılık
Eski Mısır, Antik Dönem boyunca bankacılık açısından her zaman büyük önem taşımıştır. Hellenistik Dönem’de, bazı sikkelerin her tarafta kullanımda olması nedeniyle para değiştiriciliği mesleğine duyulan gereksinimde bir miktar azalma olsa da Mısır’daki sikke sistemi nedeniyle sarraflık ve bankerlik burada etkin bir meslek olarak mevcudiyetini devam ettirmiştir.
Roma’da Bankacılık
Roma’ya bankacılık Yunanistan’dan gelmiştir. Bunun kanıtı bankacılıkla ilgili adlandırmalardır. Hatip ve devlet adamı Cicero, söylevlerinde, Romalı banker C. Rabirius Postumus ile Syracusae’lı banker Pythius’tan söz eder. Cicero’nun De Officiis’inde adı geçen bir banker de Syracusae’lı Pythius’tur. Cicero, banker Pythius hakkında ilginç bir hilekârlık öyküsü anlatmıştır.
Pompeii’li banker L. Caecilius Iucundus’un M.S 1. yüzyıldaki faaliyetleri hakkında birçok belge Pompeii’deki evinde yapılan kazılarda ortaya çıkartılmıştır.
Banker L. Aufidius’u, Tenos’ta kent yönetimine, piyasa şartlarına göre daha düşük bir faiz oranıyla verdiği kredi nedeniyle tanınmaktadır. Kentin ekonomik sıkıntılardan ötürü bankerin oğlu L. Aufidius Bassus, bu faiz oranını daha sonra daha da düşürmüştür. Hem bu davranışından hem de diğer hayır işlerinden ötürü Tenos yönetimi bu bankeri onurlandırmıştır. Roma İmparatorluk Dönemi’nde, Roma kentinde ve tüm eyaletlerde (Mısır da dahil) küçük özel bankalar sistemi gelişmiştir.
Kaynakça:
1- E. Ildız, “Tarihte Tapınak Bankacılığı”, Bilim ve Gelecek, Sayı 72, Şubat 2010, s.52-57.
2- E. Ildız, “Antik Dönem’de Devlet Bankacılığı”, Bilim ve Ütopya, Mart 2010, Sayı 189, s.63-73.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.