Torosların Korsan Kavmi: Homonadlar
Toros Dağları'nın sarp yamaçları, tarih boyunca birçok bağımsız ve savaşçı topluluğa ev sahipliği yapmıştır Bunların arasında, dağlık coğrafyaları adeta bir kale gibi kullanan, Roma İmparatorluğu’na dahi başkaldıran bir kavim vardır: Homonadlar. Onlara zaman zaman “dağ korsanları” ya da “Torosların korsan halkı” denmesi boşuna değildir; çünkü geçimlerini yağma ve baskınlar üzerinden sağlayan bu topluluk, adeta bir yağmacı toplumu gibi varlık göstermiştir.
Antik coğrafyacı Strabon, Homonadlar’dan detaylı şekilde söz eden az sayıdaki yazardan biridir. Onun tanımına göre Homonadlar, Pisidia ile İsauria arasındaki geçit vermez dağlarda, dış dünyadan neredeyse tamamen kopuk şekilde yaşayan sert mizaçlı bir halktı. Yerleşim yerleri, uçurum kenarlarına ve dar geçitlere kurulu, savunması zor değil, neredeyse imkânsızdı.
Tarım yapacak düz arazileri yoktu. Hayvancılık sınırlıydı. Dolayısıyla Homonadlar için hayatta kalmanın yolu, yakınlardaki ovaya inip Roma köylerine ve ticaret yollarına düzenledikleri baskınlardı. Bu yüzden sadece Roma için değil, civardaki diğer halklar için de bir tehdit oluşturmuşladır.
Roma’ya Direnişin Sembolü; Homonadlar, Augustus döneminde (M.Ö. 27 – M.S. 14) Roma’nın Anadolu’daki egemenliğine karşı en son ve en sert direnişi gösteren halklardan biri olmuştur. M.S. 6 yılında, Roma’nın doğu eyaletlerinden sorumlu olan Vali Publius Sulpicius Quirinius, Homonadları bastırmakla görevlendirilmiştir.
Kaynaklara göre, Quirinius’un ordusu, dağlara tırmanarak Homonadların yerleşimlerini kuşatma altına almıştır. Sarp coğrafya nedeniyle savaş kolay olmadı, ancak Roma’nın disiplinli lejyonları karşısında Homonadlar büyük kayıplar verdi. Hayatta kalanlar ya öldürüldü ya da sürgün edildi. Böylece bu dağ halkı, Roma'nın Anadolu'daki hâkimiyetine boyun eğen son halklardan biri olarak tarihe geçti.
Homonadlar'ın yaşadığı bölge, bugün Konya'nın güneyinde yer alan antik dönemde İsauria olarak bilinen bölge olan; Hadim, Taşkent, Bozkır, Dağlık Kilikia bölgesinde kalan Karaman’ın dağlık alanları ve Mersin'in kuzeyi ile Antalya'nın iç kesimleri gibi alanları kapsar. Bu dağlık alanlar, hâlâ büyük oranda el değmemiş ve arkeolojik potansiyeli yüksek yerlerdir. Yerel efsanelerde dahi, geçmişten bugüne ulaşan “korsan dağ halkı” anlatılarına rastlamak mümkündür.
Bir Dağ Halkının Sessiz Mirası; Bugün Homonadlar’dan geriye çok az somut iz kalmış olabilir. Ancak yaşadıkları coğrafya, özgürlük tutkuları ve Roma’ya karşı verdikleri inatçı mücadele, onları Anadolu tarihinin unutulmaz halkları arasına yerleştirir. Belki de bugün Toros dağ köylerinde yaşayan bazı aileler, bilmeden o savaşçı halkın soyunu taşımaktadır.
Antik çağda bile “devlet dışı” bir yaşamı sürdürebilen bu topluluk, bize doğanın sinesinde şekillenen özgün bir kültürün, nasıl tarihe meydan okuyabileceğini göstermektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.