Mustafa ÇİMEN

Mustafa ÇİMEN

Yunak ve Kulu'nun Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme

Yunak ve Kulu'nun Kültürel Mirası Üzerine Bir Değerlendirme

Konya’nın kuzeyinde, günümüz Yunak ve Kulu ilçeleri, sıradan Anadolu ilçeleri gibi görünse de tarih sahnesine yakından bakıldığında, Galatia ve Frigya gibi iki güçlü kültürel bölgenin izlerini taşıyan önemli bir geçiş kuşağında yer alırlar. Bu iki antik bölgenin sınırında kalan bu topraklar, adeta birer kültürel kesişim noktası gibidir.

Antikçağ kaynaklarında açıkça belirtildiği gibi, Frigya, doğuda Ankara ve Konya’ya kadar uzanırken; Galatların, yani Anadolu'ya M.Ö. 3. yüzyılda gelen Kelt kökenli halkın yerleşim alanı olan Galatia, bugünkü Ankara ve çevresinde hüküm sürmüştür. İşte Yunak ve Kulu, bu iki dünya arasında sıkışmış, hem Frigya’nın geleneksel kültürel izlerini hem de Galatia’nın askeri ve siyasi etkilerini bünyesinde barındırmıştır.

Frigya’nın Derin Kökleri; Friglerin etkisi bölgede daha erken dönemde hissedilir. Özellikle antik yollar ve höyükler, Friglerin bölgedeki yerleşim etkinliğine dair kanıtlar sunar. Frig mimarisine özgü kaya mezarları ve tarımsal düzenin izlerini, Yunak çevresindeki küçük höyüklerde görmek mümkündür. Bu bölgede, tarıma dayalı yaşam biçiminin Frig gelenekleriyle şekillendiği düşünülmektedir.

Friglerin, hem dini hem de sanatsal olarak Anadolu’nun pek çok bölgesine özgün izler bıraktığı bilinir. Yunak ve çevresindeki bazı taş işçiliği örnekleri ile seramik buluntular, tipik Frigya karakteri taşır: geometrik desenler, pişmiş toprak figürinler ve kabartmalı motifler...

Galatların Savaşçı Ruhu; Kulu ise Galatia’ya daha yakın bir konumda olduğundan, Galat etkisinin daha yoğun hissedildiği bir alandır. Galatlar, Roma öncesi Anadolu’daki politik dengeleri değiştiren savaşçı bir halktı. Onların yerleşimleri daha çok tepelik alanlara kurulmuş, savunmaya yönelik küçük kalıntılar ve mezar yapıları bırakılmıştır. Bugün Kulu çevresindeki bazı höyük ve yığma tepeler, Galat dönemine ait yerleşimlerin izlerini taşımaktadır.

Ayrıca Roma İmparatorluğu döneminde Galatlar, Roma ile ittifak kurarak Anadolu'da önemli bir siyasi aktör hâline geldiler. Bu dönemde Kulu çevresinde askeri garnizonlara ve Roma-Galat sentezine ait yerleşim alanlarına rastlanır.

Bir Geçiş Alanı Olarak Yunak-Kulu; Yunak ve Kulu, Galatia ile Frigya arasında hem fiziki hem kültürel bir sınır bölgesi işlevi görmüştür. Bu bölgede ele geçen buluntuların bazıları Frigya etkisi taşırken, bazıları Galatia kültürünün izlerini yansıtır. Bu durum, bölgenin sadece bir geçiş güzergâhı olmadığını, aynı zamanda kültürel bir etkileşim alanı olduğunu da gösterir.

Antik yollar, ticaret hatları, dini pratikler ve yerleşim biçimleri, bu etkileşimin izlerini günümüze taşır. Özellikle Roma döneminde bu iki kültürün sentezinden doğan yerel karakter, hem mimaride hem de küçük buluntularda kendini gösterir.

Bugün Yunak ve Kulu ilçeleri, modern Konya’nın mütevazı köşeleri olabilir. Ancak toprağın altı, iki büyük kültürün mirasını sessizce taşımaya devam ediyor. Arkeolojik kazılarla desteklenmese de yüzey araştırmaları ve bölge halkının aktardığı taşınmaz miraslar sayesinde, bu iki ilçenin antik çağdaki önemini yeniden hatırlıyoruz.

Tarih sadece başkentlerde yazılmaz; bazen sınır köylerinde, geçit yollarında, unutulmuş höyüklerin gölgesinde de yazılır. Yunak ve Kulu, işte böyle bir tarihin tam ortasında duruyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÇİMEN Arşivi