FİLLER TEPİŞİYOR ÇİMENLER EZİLİYOR
Büyüklerin oynadığı oyunlardan küçüklerin nasıl mağdur olduklarını anlatan en güzel söz “Filler Tepişiyor olan Çimenlere oluyor.” olmalı. Örnek: Ortadoğu coğrafyası.
Dünya barışının anahtarı, Ortadoğu barışıdır. Ortadoğu’da barış sağlanmadan dünya barışı sağlanmaz. Yaklaşık 40 yıldır, hatta daha uzun bir süredir bu coğrafyada filler tepişiyor, çimenler de eziliyor. Olan kimsesizlere, mazlumlara ve yoksullara oluyor. Özellikle de Müslümanlara oluyor.
Küresel emperyalist ve Siyonist güçlerin her biri, bu coğrafyadaki su kaynaklarına, petrol yataklarına nasıl hâkim olurum, şu mezhep üzerinden, şu etnik yapı üzerinden bölgesel gücümü arttırırım diye müdahale ederlerse bunun sonucunda ortaya çıkan, ‘Filler tepişir, çimenler ezilir’. Dün Libya’da, Irak’ta hatta Afganistan’da ne olduysa bugün Filistin’de, Suriye’de aynısı yapılmak isteniyor. Meselenin tek cümlelik özeti bu olsa gerek.
Uluslararası güçlerin amacı, eğer gerçekten dünya barışına katkıda bulunmaksa bunun yolu, bu çimenlerin daha güzel ve sağlıklı bir şekilde büyümesini ve yeşermesini sağlamaktır. Yakıp yıkıp yok etmek, bölge insanını öldürmek ve kaçırmak olmamalıdır.
Bugün dünyanın polisliğine soyunan ülkeler tavşana kaç tazıya tut diyorlar. Kimin eli kimin cebinde, kim kimin yanında belli değil. Filler tepindikçe tepiniyor birbirlerine karşı güç gösterisi sergilerken fırsatları kolluyorlar, yöre insanını kullanıyorlar, barış adına savaş çığırtkanlıkları yapıyorlar. Halkı birbirine kırdırıyor, ardından geçip seyrediyorlar. Olan yine çimenlere oluyor.
Küresel emperyalizmin oyun sahnesi haline gelen orta doğuda çeşitli adlardaki terör örgütlerini besleyen ve onları çimlerin üzerine salan filler kendi aralarında tepişirken olan mazlum ülkelerin vatandaşlarına oluyor. Başta çocuklar ve kadınlar mağdur oluyorlar. Kundaktaki bebekler ölüyor. Avrupa’da herkese İnsan hakları dersi verenlerin hiç sesi çıkmıyor.
Fillerin saldığı korku ve zulüm nedeniyle evini yurdunu terk eden milyonlarca insanın ailesi dağıldı, çoğu çocuk annesiz babasız, yurtsuz yuvasız kaldı. Kim evini yurdunu terk etmek ister, her gün onlarca mültecinin ölüm haberlerini seyreden filler, çimleri çiğnemeye devam ediyorlar.
Üç tarafı denizlerle çevrili olan ve pek çok ülkenin gıptayla baktığı Türkiye, sahip olduğu tabii kaynakları, büyüyen ekonomisi ve dünyanın yükselen değeri olması nedeniyle herkesin gözüne batıyor. Aç kurtlar gibi etrafımızda ellerini ovuşturuyorlar, tırnaklarını kaşıyorlar ve bizi el birliği ile karıştırmak istiyorlar. İnşallah sağduyu hâkim olur da bu bataklığa sürüklenmeyiz.
Ülkemizde de iktidar ve muhalefet birbiri ile siyasi güç gösterisi yaparken borsa düşüyor, döviz ve altın yükseliyor, fiyatlar uçuyor sonuçta olan yine gariban vatandaşa oluyor. Deprem ve meteorolojik afetler bu kadar üzerimize gelirken hepimiz önceliklerimizi değiştirmeliyiz.
Gün milli birlik ve beraberlik günüdür. İktidarı muhalefeti siyasi çekişmeleri bırakıp, milletimizin güvenli geleceği için; ülkemizin bekası için birlik olmalı, bir olmalı ve iri olmalıyız, diri olmalıyız. Önceliğimiz vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve milletimizin can ve mal güvenliği olsun. Çünkü bizim bizden başka dostumuz ve Allah(c.c) den başka yardımcımız yok. Cenab-ı Hak inananların yar ve yardımcısı olsun. Mazlumun ahı mutlaka tutacak fillerde bir gün yenilecek ve zafer inananların olacaktır inşallah. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.