MÜSTAKİL BİR “ÇEVRE BAKANLIĞI” ISRARIM
Dünya Çevre Günü münasebetiyle her yıl yazdığım köşe yazılarında olduğu gibi “Müstakil Çevre Bakanlığı” oluşturulması konusundaki ısrarımı bu senede devam ediyorum. Gerçekten sağlıklı, temiz ve sürdürülebilir bir çevre için mücadele eden gönüllü kuruluşlar, dernekler, meslek odaları, çevre mühendisleri ile çevre ile ilgili resmi ve özel kişi kurum ve kuruluşlarında gönlünden geçen ancak nedense dile getirmekten çekindikleri bu hususu ben bir kez daha gündeme getiriyorum.
Ülkemizde çevre ile ilgili yasaların gerçek manada uygulanmasını istiyorsak; sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamak istiyorsak; bunun resmi yolu bağımsız bir “ÇEVRE BAKANLIĞI” ile mümkündür. Hazır şu günlerde bakanlıkların değişeceği bazılarının ayrılacağı konuşulurken Sayın Cumhurbaşkanımızdan önemle ve saygıyla arz ediyorum: ÇEVRE BAKANLIĞI ayrı bir bakanlık olmalı. Mevcut bakanlık, hantal teşkilat yapısı ile aktif olarak istenilen hizmeti sürdüremiyor sürdüremez de.
Yıllardır ben de dâhil konunun uzmanları uyarıyor, küresel ölçekte yaşanan çevre sorunları beraberinde küresel ısınma, yağış rejiminde ve iklimde değişiklik, hava kirliliği, su kaynaklarının azalması, doğal afetlerin periyodu ve şiddetinde artış, biyolojik çeşitliliğin azalması, ormansızlaşma, kuraklık, çölleşme, tarım alanlarının yok olmasıyla ortaya çıkan gıda güvenliği ve sağlık sorunlarının artması ile bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşması gibi sorunlara neden olmakta ve gelecekte de olmaya devam edecektir.
İşte bütün bu çevre sorunları ile mücadelede devletimiz adına vatandaşlarımıza rehberlik edecek, yön gösterecek, çevreyi koruma ve çevre kirliliği önleme konularında mevzuatları düzenleyecek, yasaları uygulayacak, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde kamuoyunda farkındalık yaratacak eğitimleri yapacak müstakil bir Bakanlığa yani adı sadece “Çevre Bakanlığı” (veya Çevre ve İklim değişikliği Bakanlığı) olan işi sadece korumacılık olan bir bakanlığa ihtiyacımız var diye düşünüyorum.
2011 Yılı içinde yatırımcı bir bakanlık olan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile korumacı bir bakanlık olan Çevre Bakanlığının birleştirilmesiyle oluşturulan ve adı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olan sonradan eklenen İklim Değişikliği ile daha da karmaşık hale gelen mevcut Bakanlık eliyle yürütülen çevre hizmetleri ne kadar gayret gösterilse de maalesef beklentilere cevap vermekten çok uzaktır.
Memuriyetim sırasında 1991 yılında kurulan Çevre Bakanlığı, sonrası Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında mühendis, şube müdürü, il müdür yardımcısı ve il müdür vekili gibi resmi görevlerimin yanı sıra TEMA vakfı il temsilciliği (1995-2011) ve Sürdürülebilir Çevre Derneği Yönetim Kurulu üyesi (2013-devam) ve Başkanı olarak hayatının büyük bir kısmını gönüllü çevre hizmetlerinde bulunmuş ve ilgili bakanlıktan emekliye ayrılmış bir vatandaş olarak yine tekrar ediyorum: ÇEVRE BAKANLIĞI ayrı ve müstakil bir bakanlık olursa ülkemize daha yararlı olur.
T.C. Anayasasının 56. Maddesinde “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” ifadesi yer almaktadır. Bu ödevi yerine getirmek için yüreğinde vatan sevgisi, toprak sevgisi, yeşil yaprak sevgisi, ay yıldızlı bayrak sevgisi en önemlisi de insan sevgisi olan tüm duyarlı vatandaşlarımızın, meslek kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin de çevreden yana tavır almaları bu süreci hızlandırır kanaatindeyim.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kentsel dönüşümden mekânsal planlamaya, coğrafi bilgi sistemlerinden yerel yönetimlere, tapu kadastrodan iller bankasına, emlak katılımdan toplu konut idaresine, tabiat varlıklarından çevre yönetimi ve denetimine kadar yirmi yakın bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşu bünyesinde barındırmaktadır. Daha sonra Maliye Bakanlığından alınıp bağlanan milli emlak dairesi ve gayrimenkul planlama işleri, İklim Değişikliği Başkanlığı, Çevre Ajansı gibi birimler de dikkate alındığında bu kadar hantal bir yapısı olan bir bakanlıkta çevre adına öncelikli hizmet beklemek haksızlık olur kanaatindeyim.
Dünya Çevre Gününü ve mübarek Kurban Bayramınızı ülkemin çevresel geleceğine yön veren çok önemli bir resmi kurumun müstakil bir yapıya kavuşmuş “Çevre Bakanlığı” kurulmasına vesile olması dileğiyle tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.