Evet, Biden geldi.

Kendisine destek olan cenaha ait basın kurumlarınca “büyük bir dönüşüm” olarak adlandırılan süreç başladı.

Rusya’dan Çin’e, İngiltere’den Hindistan’a, Türkiye’den İran ve diğer Körfez ülkelerine kadar dünyanın birçok yerinde bu yeni dönemin (pandeminin etkisi ile kırılganlığı artan bir zeminde) ne getirebileceğine dair belirsizliklere yönelik hazırlıklar Trump’ın mağlubiyet haberi ile birlikte zaten çoktan başlamıştı.

Ve bir ayağı çukurda eski bir bürokratın ABD başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte şekillenen sistem ivedi bir şekilde hamlelerine başladı.

Biden Trump’ın uygulamaya geçirdiği birçok önemli politikada geri adımlar attı.

Mesela:

Orta Doğu ve Asya’dan asker çekme ve/veya azaltma politikaları askıya alındı.

Paris İklim Değişikliği Anlaşmasına ve Dünya Sağlık Örgütü üyeliğine geri dönüldü.

İran ile yeniden müzakerelerin başlayacağına dair sinyaller verildi.

BAE ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleri ile başlatılan silah ticareti askıya alındı.

Çin’e yönelik (müttefikler ile) daha entegre bir baskı politikası uygulanabileceğine dair söylemler kullanıldı.

Öte taraftan her ne kadar bir yandan diplomatik temaslara başlanmış ise de, diğer taraftan Rusya’ya yönelik reel hamleler uygulamaya geçirildi. Bu kapsamda Almanya'dan Rusya’ya dönüşü sırasında havaalanında tutuklanan Rus muhalif lider Aleksey Navalny'e destek bahanesi ile Rusya genelinde gösteriler düzenlenmesi için sosyal medya destekli harekât senaryoları uygulamaya koyuldu.

Biden ve arkasındaki finans baronlarının iki alanda çok başarılı olduklarını daha önceki yazılarımızda ifade etmiştik. Bunlar: finans ve sosyal mühendislik!

Biden bu bağlamda bir nevi Çin ile rekabet anlamına da gelen:

- Yapay zekâ,

- Biyoteknoloji,

- Kripto paralar,

- Yenilenebilir enerji teknolojileri,

- Uzay ve gelişmiş iletişim teknolojileri gibi alanlarda da, kendisini destekleyen finans baronları ile ortak hamleler planlamaya başladı bile…

Diğer bir ifade ile Biden kendisine destek veren ilgili sektörlerdeki uluslararası girişimcileri şimdi ABD’nin kaynaklarını kullanarak desteklemek ve finans dünyasındaki dengeleri de değiştirmek istiyor (Ya da zaten başından beri planlardan biri de buydu)…

*

Peki, bu tablodan nasıl bir sonuca varılıyor?

*

Sanki:

İç dinamikleriyle oynanan devletler ve daha fazla toplumsal huzursuzluk!

Sosyal medya ile oynanan algılar ve iletişim araçlarının insan haklarını ve devlet otoritesini daha fazla ihlal ettiği bir uluslararası sistem!

Finans baronları arasında artan ve kızışan güç mücadeleleri!

Yeni pandemi ihtimalleri…

Ne yazık ki bizleri bekliyor!

*

Sizce?