İnsanlığın yazılı tarihi, Paleolitik Çağ'dan (Eski Taş Devri) başlayıp, ardından Neolitik Çağ'ın (Yeni Taş Devri) takip ettiği tarih öncesine dayanıyordu.

“Erkek avlar, kadın toplar” binlerce yıldır süren bu sistem dışardan bakıldığında erkeği güçlü gösterse de gerçekler bu değil.

Yıllardır bir çok ülkede kültürel ve tarihsel araştırmalar yaptım, eser topladım inceledim. Bütün bilgilerimin sonunda öğrendiğim şey, büyük devletlerin temelinde kadın, sanatın temelinde kadın, savaşların temelinde kadın.

Hitit döneminde İslam medeniyetleri döneminde Roma döneminde Antik çağ döneminde her ne kadar kadın 2.planda gibi görünse de hiç bir medeniyet kadın aklı ve gücü olmadan bir krizi çözememiştir.

Siyasi krizleri çözümde en önemli örnek; Hitit prensesinin kıtlıkta olan ülkesi Hattuşi krallığını kurtarmak için Mısır kralı 2.Ramses’e gelin gitmesidir ve Mısır kralı da bunun üzerine Hattuşi ülkesine tahıl göndererek ülkeyi kıtlıktan kurtarmıştır.

Burdan anladığımız asker gücü, erkek gücü, toprak gücü, fiziksel güçlerin bir krallığı açlıktan kurtarmaya  yetmemesi ama bir prensesin ülkesini kurtarması için varlığının bile yetmiş olmasıdır.

Tarihte kadın ve erkek güç savaşına girmemiştir ama gücünü kadından alan devletler krallar imparatorlar olmuştur.

Günümüzde kadına olan şiddetin sebebi kadın erkek arasında güç savaşı olmasıdır. Halbuki her cinsiyetin kendine özgü kendi alanında gücü olmasını kabullenirsek kimsenin kimseye üstünlük kurmasına gerek kalmaz.

Hitit döneminde kraliçelere ayrı bir mühür ve makam verilirdi, sosyal halk yapısını yapılandırma görevi çok yetkili kadınlara verilirdi. Bunları kayalara yapılan kadın figürlü oyma kabartmalar ve kullanılan çömlek malzemelerdeki kadınsal motiflerdir.

Bir dağ gezisinde bulduğumuz sütundan düşme taş parçası günümüze ışık tutuyor.

Teknolojinin olmadığı dönemler işaret dillerini gelişmiştir, kaya oymaları heykeller el işçiliği o yüzden gelişmiştir, verilmek istenen mesajlar haberler ikazlar bilgiler hep el işçiliği sayesinde yapılmıştır.

Eskinin cep telefonu murçtur ve en çok kadınlar için kullanılmıştır. Bazı medeniyetlerde krallar soylular değerli ailelerden veya devletlerden evlendikleri kadını her yere kabartmasını çizdirmiştir ama önemli bir detay, kıskançlıkları yüzünden kadınlarının yüzlerini birebir aynı yaptırmamışlardır. Güzel olduğu bilindiği takdirde kabilesine krallığına kadını yüzünden musallat olacak düşmanlarının olmaması içindir.

Bazı dönemlerde muhteşem sanat işçilik olmasına rağmen kadın figürleri yüzü çirkin yapılmıştır. Vücut yapısı kıyafetler mükemmel lüks olsa da yüz hatları bilerek çirkinleştirmişlerdir. Uğruna savaşlar yaptıkları, şarkılar yazdıkları, şiirler yazdıkları, para bastıkları kadınlarının herkesın görüp iç cekmesini istememişlerdir bu yüzden yüz hatlarını biraz itici yaptırdılar.

Hitit kanunları o yüzden kadınları sakınan maddelerle doludur. Diyelim ki bir koca karısını başka bir adamla yakaladı. Hitit kanunu 198. maddesinde der ki, “Eğer (koca zina yapanları) sarayın kapısına / kralın mahkemesine götürürse ve derse: Benim karım ölmesin, o zaman karısını hayatta bırakır...

Eğer derse: İkisi de ölsün. O zaman kral onları öldürür" (Imparati, 181).

Boşanma durumunda ise çocuklar daima babaya verilmekte, anneye sadece bir çocuk bırakılmaktadır.