Tasarruf Geleceğimizi Korumak İçin Bir Zorunluluktur
Konya’da yaz sezonunu girerken ana gündem “su”. Maalesef tarımsal sulamanın da çok yoğun olacağı, içme ve kullanma suyunun zirve yapacağı bu yaz gününde barajlarda yüzde 14-15 seviyelerinde suyumuz var. Bu demektir ki büyük bir risk altındayız ve her damla suyun kıymetini bilmeliyiz. Kısaca başta su olmak üzere her alanda tasarruf yapmalıyız.
Günümüz dünyasında hızla tükenen doğal kaynaklar, artan yaşam maliyetleri ve ekonomik belirsizlikler bize önemli bir gerçeği her geçen gün daha da net bir şekilde gösteriyor: Kaynaklarımız sınırsız değil. Su, gıda, enerji ve para gibi temel ihtiyaçlarımızı hoyratça harcamaya devam edersek, hem bireysel hem de toplumsal geleceğimiz büyük tehlike altına girecektir.
Bir damla suyun, bir dilim ekmeğin, bir kuruşun bile kıymetini bilmek artık bir tercih değil, zorunluluktur. Türkiye gibi kaynakları sınırlı, ithalata bağımlı birçok ülkede tasarruf kültürü sadece bireysel refah için değil, ulusal sürdürülebilirlik için de hayati öneme sahiptir. Ne yazık ki, yıllardır “nasıl daha çok tüketiriz” sorusu üzerinden şekillenen bir yaşam biçimi, bizi bu farkındalıktan uzaklaştırdı.
Evlerimizde boşa akan musluklar, sofralarda çöpe giden yemekler, ihtiyaç dışı yapılan harcamalar… Bunların her biri hem cebimizde hem de gezegenimizde derin yaralar açıyor. Oysa ki tasarruf etmek yoksunluk değil; bilinçli tüketimdir. Elindekini korumak, geleceğini planlamaktır.
Bugün atacağımız küçük adımlar yarınlarımız için büyük farklar yaratabilir. Musluğu açık bırakmamak, artan yemeği değerlendirmek, gereksiz alışverişten kaçınmak, toplu taşımayı tercih etmek… Bunlar sadece tasarrufun değil, aynı zamanda sorumlu vatandaş olmanın da göstergesidir.
Devlet politikalarından bireysel yaşantımıza kadar her düzeyde tasarruf kültürünü benimsemeliyiz. Okullarda çocuklarımıza bu bilinci aşılamalı, medyada bu konuda daha fazla içerik üretmeli, yöneticilerimiz de örnek olmalıdır. Çünkü tasarruf, sadece bugünü değil, yarını da koruma çabasıdır.
Unutmayalım: Tüketirken tükeniyoruz. Bu gidişata dur demenin yolu, tasarrufu yaşam biçimi haline getirmekten geçiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.