2021 yılında pandemi nedeniyle bizi takip eden okuyucularımıza görüşlerimizi aktarma fırsatı olmadı. Biran önce bu lanet hastalıktan Allah’ım bizleri kurtarır inşallah. İnanır mısınız çok sevdiğimiz yakınlarımızı kaybettik. Şükürler olsun akrabalarımızdan, tanıdıklarımızdan çok kişi virüse yakalanıp hastalığı yendi. Bu yüzden doğru dürüst ne maçları takip edebildim, ne de Konyasporla ilgili futbol yorumu yapıp yazıya dökebilmek içimden geldi. Konyaspor’un genel kuruluna da bir numaralı genel kurul üyesi olduğumdan dolayı sayıyı tamamlamak adına gitmek zorunda kaldım. İyi ki gitmişim her kongrede olduğu gibi genel kurul üyelerinden benden başka söz alan olmadı. Genel kurulumuzun öncelikle hayırlara vesile olmasını diliyorum. Genel kurulda yaptığım konuşmada önce genel kurul üyelerine, sonra son 18 sene de görev yapan yönetim kurullarına, en sonunda da Hilmi Kulluk yönetimine ve yeni seçilen Fatih Özgökçen yönetimine mesajlar verdim.

Konuşmamızın sonunda da başkan Hilmi Kulluk’a 3 senedir hele hele son bir buçuk senede pandemi döneminde zor şartlarda Konyaspor başkanlığını yaptığı hizmetler için beraber çalıştığı yönetim kurulundaki kardeşlerimize de teşekkür ederek bazı sorular sordum.

Birinci soru; Ziraat Bankasından alınan 87.750.000 TL yapılandırmanın ana parası ne kadar, faizi ne kadar, kulübümüze maliyeti nedir? şeklindeydi. Ödemesi TL mi yabancı para mı?  Başkanımızın cevabı, muhasebecimiz size bilgi verecek ama o rakam aldatıcı olur.

İkinci soru; Yönetimce verilen 30.011.818 TL emanet borcu hangi yönetim kurulu üyeleri ve ne kadar verdi? şeklindeydi. Tek tek açıklanıp kendilerine teşekkür etmek istedim 34 yıllık genel kurul üyesiyim. Yıllardır Konyaspor Kongrelerinde kulübe emanet verilen borç paralar, verenler tarafından ya bir kısmı veya tamamı bağışlandı. Bu güzel geleneği yaşatmak elimizde. Eski Konyasporlu büyüklerimiz; ‘Konyaspor da yöneticilik yapmanın bir bedeli vardır’ derlerdi. ‘Borç para veren sevgili yöneticiler şuan da top sizde, ses verin. Yeni yönetime de maddi katkı yapmış olacaksınız’ dedim sözlerim genel kurul üyelerince alkışlarla karşılandı. Sözlerimin akabinde divan başkanı Mehmet Baykan hemen devreye girdi ve; ‘Bu borçları açıklamak sakıncalı olabilir. Borç veren yönetici şirketinin haberi olmadan parayı vermiştir sıkıntı yaratabilir’ dedi.

Üçüncü soru; Kulübümüzün şuanda kaç sponsoru var, İttifak Holding çekleri ödüyor mu, bir futbolcu transferi yapacaktı o iş hangi safhada şeklindeydi. Bu soruma cevap alamadım. Divan başkanı Mehmet Baykan tekrar devreye girdi ve; ‘hızlı hareket edelim, devam edelim Şemseddin bey’ dedi. 

Dördüncü soru; geçmişte zaferdeki yerinden başka dikili ağacı olmayan kulübümüzün sahip olduğu maddi kıymetleri sayar mısınız? şeklindeydi. Başkan Kulluk bu soruma ise; ‘Tatlıcak Tesisleri’nin mülkiyetini üzerimize aldık’ diyerek yanıt verdi. En büyük müjde benim için bu oldu.

Beşinci soru;, şuanda kulübümüzün sabit aylık düzenli gelir kaynakları var mı? Bu sorumada yanıt alamadım.

Altıncı soru; etik olmadığı halde kulübün storesini çalıştıran eski idarecilere devir için ne kadar ödendi. Bu soruya yanıt olarak; ‘bilirkişi marifetiyle ödenen rakam 1.350.00 TL’dir’ verildi. Başkanımıza ayrıca yönetimde kurumsal iletişim sıkıntısı vardı. Örneğin; kulüpler birliği toplantılarına eski yöneticiler düzeyinde değil bizzat başkan düzeyinde katılım sağlanmalıydı. Başkanımıza Genel Kurul olarak temsil görevi vermiştik. Bu görevi yeterince yerine getirmediniz dedim. Kendisi de bu eksikliği kabul etti.

Türk futbolunda kulüp yönetimlerinin başarılı sayılması saha sonuçlarına endekslidir. Profesyonel faaliyeti olan futbol kulüplerimizin yaşadığı sorunların temelinde kendi potansiyellerini bilmeden hedeflenmenin çelişkisi yatmaktadır. Konyaspor yönetimi geleceği doğru bir şekilde planlamalıdır. Öncelikle düzenli bir bütçe ile birlikte yeni ve sabit kalıcı gelir kaynakları bulunmalıdır. Gelirlerin harcamalarını da mantıklı ve kabul edilebilir şekilde yapmak gerekir. Sportif alandaki organizasyonun ilk adımı transfer döneminde karakterli iyi sporcularla anlaşmak olmalıdır. Ekonomik alanda medya ve spor dünyasında ön planda yer alınıp kulübün kazanmış olduğu gücün devamı sağlanmalıdır. Kulübün marka değerini arttırmak için kapasite oluşturmakla birlikte kulübü destekleyicilerin genişletilmesini sağlamak yönetimin en önemli görevleri olmalıdır. Yeni yönetim olarak Konyaspor’un kuruluşunun 100.yılında Süper Lig’de şampiyonluğa oynama uçuk hayalinden çok hem sportif hem de ekonomik başarılarından söz edilen bir Konyaspor’un varlığından söz ettirme hedefini camianın önüne koymalılar.

Yeni başkanımız Fatih Özgökçen kongrede, birlik beraberlik sağlandı diyor ama kongreye vali beyin, milletvekillerimizin, Büyükşehir Belediye Başkanımız haricinde diğer ilçe Belediye Başkanlarımızın, bürokratlarımızın katılmayışını iyi okumak lazım diye düşünüyorum. Yazımı birlikte çalıştığım futbolumuzun en büyük duayenlerinden rahmetli  Özkan Sümer Hocamın Trabzonspor Genel Kurulunda dile getirdiği ders niteliğinde konuşmasından bazı pasajlar aktararak bitirmek istiyorum.

“Seçilen yönetimlerin hata yapma lüksü yoktur. Yönetimler sorumluluk taşırlar. Yönetimler üç şeyi bilmek zorunda.

1.Bilmediğini bilme

2.Bilmediğini nerde nasıl giderebileceğini bilmeli

3.Elde ettiği bilgiyi nerde nasıl kullanabileceğini bilmeli. Bu bir zorunluluktur. Bilgi küçükse yanlışlar büyük olacaktır. O halde şiddetle büyük bilgiye doğru bilgiye ihtiyaç vardır.

-----------------