Ertelemek mi yoksa tembellik mi?
Erteleme alışkanlığı, çoğu zaman tembellikle karıştırılır ancak ikisi de birbirinden ayrı kavramlardır.
Erteleme yapmamız gerektiğini bildiğimiz bir işin yerine başka bir işi yapamaya tercih etmektir. Tembellik ise yapmamız gereken işe karşılık umursamaz ve isteksiz davranışlar sergilemektir.
Peki neden hep kendimizi ertelerken veya tembellik ederken buluyoruz?
İnsanoğlu ne kadar ertelese de zaman ne yazık ki bizim için ertelemiyor. Belki de bize iyi gelecek olayları hep erteleyip bir bahane üretirken buluyoruz kendimizi. Ancak ertelemenin veya tembellik etmenin eninde sonunda bize yararı olmadığın sadece zamanımızdan çaldığının farkına varıyoruz.
Zaman zaman işimizin gereği önceliklerimizi ertelesek de bu süreci çok uzatmamız gerekiyor. Çünkü sürekli ertelemek arkasından tembelliği de getiriyor. Bu süreçlerinden üstesinden gelebilmek için kendimize bir takım plan programlar hazırlamak mümkün oldukça ona uyum sağlamak hem zamanımızı verimli kullanmaya hem de başarıya adım adım yaklaşmamızı sağlar.
Plan ve programların yanı sıra motivasyon ve enerjimiz de bir hayli önemli etken taşıyor. Ne kadar kendimize program yapsak da o programa uyacak enerji ve motivasyonu bulamadığımız zaman yine erteleme ve tembellik etme durumu oluşuyor. Her zaman aynı enerji ve motivasyona sahip olmak tabii ki de mümkün değil. Kendimizi her durum da ve halimizle sevip başarıya ulaşmak için amaçlarımızı ertelememek ve tembellik yapmadan yolumuza devam edebilmektir.
Bize iyi gelecek şeyler hiçbir zaman ertelenmeyi hak etmiyor çünkü zaman ertelemeyi sevmiyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.