Sevdiklerinizle siyaset konuşmayın der büyüklerimiz. Çok doğru bir söz. Bunun doğruluğunu bugünlerde daha çok anlıyoruz. Malum 14 Mayıs’ta sandık başına gideceğiz. Elbette her seçim önemlidir ancak biz toplum olarak siyasete fazlaca anlam yüklediğimizden dolayı seçimleri adeta boks ringine çeviriveriyoruz.

Bayram ziyaretlerinde sıklıkla tanık oldum. Akrabalarımız, arkadaşlarımız bile siyaset kavgasına tutuyor, senin partin benim partim kavgasıyla mübarek günde kalp kırıyordu.

Oysa bizim kültürümüzde bu yok. Biz sevgi ikliminden beslenen bir toplumuz. Ne diyor Yunus Emre, “Bir gönül yapmak, yüz Kâbe’yi yapmaktan iyidir. Kalp kırmak ise, Kâbe’yi yıkmaktan daha kötüdür.”

Biz gündelik siyasi çekişmeler uğruna bile kalp kırmaktan çekinmiyoruz. Oysa herkes birbirinin kararına saygı duysa, birbirine hoşgörüyle yaklaşsa hayat daha güzel olacaktır.

Bir oyun var, sadece bir oy! Vali de olsan, milletvekili de olsan hatta Reis-i Cumhur da olsan sana tanınan oy hakkı sadece birdir.

Akıl ve mantık süzgecinde, inandığın değerler doğrultusunda ve sana verilen vaatler ışığında oyunu kullan geç. Elbette vebalini, sorumluluğunu düşünerek. Bir oydan bir şey olmaz demeden. Vatandaşlık hakkını kullanarak attığın oyun ülkenin bugününe ve yarınına tesir edeceği gerçeğini bilerek kullan oyunu.

Kime oy verirsen ver ama sakın kalp kırma! Siyasette akşamdan sabaha çok şey değişir ama sen kırdığın kalple, yıktığın duvarlarla kalırsın.