Dünyanın hangi ülkesinde, ülke gündemi bu kadar hızlı değişir ki?

Yada şöyle bir soru sorsak “Dünyanın hangi milleti bir günde siyasetten ekonomiye, her türlü iğrençlikten teröre beş altı ülke gündemini bir anda kaldırabilir ki?”

.............

Yok ben, bizim dışımızda hiçbir ülke insanının böylesine gündem maddeleri ile bir sağa bir sola savrulduktan sonra, tekrar ayağa kalkıp yatağına huzur içerisinde gidebileceğine inanmıyorum.

Belki de bizi diğer milletlerden ayıran özellik bu olsa gerek.

Şöyle bir bakın bakalım dünyanın sözüm ona gelişmiş ülkelerine.

ABD tek gündem maddesi ile ancak baş edebilir. Onu da edebilirse.

Bir ırkçılık durumu yine hortladı, virüs mirüs hak getire.

Rusya...

Putin’in o tek başına klasik Rus Çarlığı gibi yeniden modelize ettiği modern çarlık Rusya’sını sadece ve sadece korana ile gündemini koruyor. (Buradan gelen haberlerin doğruluk derecesi, sağlıklı olup olmayacağı endişelerini hiçbir zaman göz ardı edemeyiz.)

Çin...

Çin mi?

O garip milyonlar Allah affetsin ama koyun sürüsü gibi olmuş. Uyuşmuşlar.

Ya da onlara böyle bir benzetme yaparsak ayıp etmiş olur muyuz? Robotlaşmışlar.

Ve dönüp bir daha kendimize bakıyoruz.

Vay anam vay.

Sayın Cumhurbaşkanımızın her dediği cümle zaten yeni bir gündem maddesi.

Muhalefet dersen en sağından en soluna yine siyasi gündem.

Ekonomi mi?...

Altının, dövizin durumundan tutun da, bir gün içinde hem zam gören, hem de indirim yapılan akaryakıt fiyatlarını artık akaryakıt istasyonları çalışanları bile takip edemiyor.

İş, işveren ve işçi durumu mu?

Bakın dün bile Konya’da anlayamadığım, bilemediğim bir durum var.

İş veren çalıştıracak işçi bulamıyormuş.

Oysa sadece bize iş diye müracaat eden onlarca iş arayan üniversite mezunu genç hastanelerde temizlikçi olabilmek için vekil referansları arıyor.

Evlenecek ama işi olmadığı için evlenemeyen insanlar, dört çocuğu olup işsiz baba, inşaatlarda amelelik yapabilmek için yalvarıyor.

İş mi yok, işçi mi yok?

Bunun cevabını verecek adam da yok.

Millette para yok. Herkes ağlıyor.

Eeeee piyasada satılacak araba kalmamış.

Niye?

O kadar çok araba almak isteyen varmış ki otomobil dünyası yok satıyormuş.

.......

Neyse mevzular birbirinden farklı ve içinden çıkılamayacak durumda.

Ama bizler millet olarak böylesine uç ve birbirinden farklı gündem maddeleri ile ringde dayak yemiş boksör gibi abandone olmuşken bile gülebiliyorsak ne mutlu bize.

******

SAYIN KOCA BİLE AÇIKLAMAK ZORUNDA KALDIYSA

Evet virüs dünyayı sallarken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak biz bu korkunç salgını en az zayiat ile geçiştirirken bu tarihi başarının altında 1 numara olarak Konyalı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın imzası vardı.

Salgından bir süre sonra kamuoyu meraktan salgının verilerinin il il açıklanması yönünde baskı oluşturdu.

Baskı sonucu Bakan Koca ilk açıklamasında tehlikeli iller arasında olan Konya’yı da açıklayıverdi.

Hatırlayın o zaman umreciler Konya’ya getirilmişti.

Lüzumsuz bir kesim salgını umrecilere bağlamaya çalışırken, diğer kesim aynı lüzumsuzlukla başka örneklerle akılları sıra durumu başka bir yerlere havale ediyorlardı.

Bunlar hep boş şeylerdi.

İşte o açıklamanın yapıldığı an itibari ile Konya ayağa kalkmıştı.

Dahası Sayın Bakana ulaşacak güçteki siyasiler hemen bu durumdan duydukları rahatsızlıkları Bakan Beye direkt ilettiler.

Sonra Sayın Koca yine il il açıklamalar yapmaya ara verdi.

Çünkü en büyük tepki kenti şehrinden gelmişti.

Sonra yeni normalleşme süreci başladı.

Sıkıntı birden büyümeye başladı.

Buna ikinci dalga beklentisi deniyordu ama daha ikinci dalgaya vardı.

Bilim adamları bunu biliyorlardı ve bilimsel çalışmalarının raporlarını yazılı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza veriyorlardı. Cumhurbaşkanı da bunları bakanları ile paylaşıyordu.

Buna rağmennnnnnnn artış yine patladı.

Konya’da pandemi hastanelerinin katları doldu. (Daha fazla üzücü şeyler yazmayalım)

Bu tehlikeli artışta biz sade vatandaşların ne kadar sorumluluğu ve suçu varsa kimse kusura bakmayacak, Sağlık Bakanı Koca da kusura bakmayacak,  resmi kurum ve kuruluşların hatta sağlık kurumlarının bile rahatlaması, gevşemesi vardı.

Örnek mi?

Alın size delilli ispatlı örnek.

Bir bayan rahatsızlığı nedeni ile özel bir hastaneye başvurur.

Testi pozitif çıkar.

O hastane pandemi hastanesi olmadığı için bayana ...... Tıp Fakültesine gitmesi söylenir.

Güzelllll.

Bu bayan oraya neyle gidecek?

Akıl vereceğinize yardım etsenize.

Çağırsanıza bir ambulans kadını salmadan Tıp Fakültesine ellerinizle teslim etsenize.

Akıl vermek kolay tabii.

Hem sorumlu da olmazsınız.

Bu kadıncağız iki dolmuş değiştirerek Tıp Fakültesine gider.

Sonra da evinde karantina devam eder.

............

Bu kafa ile bu rakamlar artmaz mı?

Alın size son Konya rakamları.

Nereden neresine nasıl bakarsanız bakın beyler.

Bu hepimizin ve de hepiniz eseri.

Bundan hepimiz sorumluyuz. Akıllı olalım akıllı.

*******

DÜĞÜN PİLAVLARI OLMASA NE OLUR?

Dün bir okurumuz Hüseyin ...... Bey yazıyor;

“Selamün aleyküm, hayırlı sabahlar abi.

Sağlık Bakanı dün akşam açıklama yapıyor. Konya vaka sayısının arttığı beş ilden birisi. Sayın Konya’mızın güzide (!) sanayicisinin oğlunun pilavı var. Pilav için 8 bin davetiye dağıtıldı. Bu arada sanayilerin durumu malum. Ve bu pilava başta sanayicilerimizden olmak üzere kesinlikle taşıyıcılar gelecek. Hafta başında da bu düğün konuşulmaya başlayacak. Hatta siz de haberlerini yapacaksınız. Öve öve bitiremeyeceksiniz. Hep bu düğün konuşulacak.

Abi yetkililer buna nasıl müsaade ediyorlar? Konya’da bu ortamda pilav yenmese ne olur?

Ya da Konya’da acından ölen mi var? Düğün salonu para kazanacak.  Düğün sahibi egosunu tatmin edecek. Bizler de vatandaş olarak salgının tedirginliğini yaşayacağız virüs bunda mı şunda mı diye.

Ondan sonra Twitter’den mesaj atacaksınız, uyarıda bulunacaksınız?

Bu ortamı hazırlayanlar sizlersiniz. Bu samimiyetsizlik nedir?

HasbinAllah diyorum. Başka da bir şey demiyorum.”

..........

Hüseyin abicim biz de bir şey demiyoruz.

******

SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜNDE ATAMALAR GÜNDEMDE İMİŞ

Bilmiyordum bunları da birilerinden yetkili ve etkili isimlerden duyunca öğrenmiş oldum.

Önümüzdeki günlerde yeni Sağlık İl Müdürleri atanacakmış.

Yani pandemi nedeniyle ertelenen Sağlık Müdürleri atamaları normalleşmeyle birlikte başlıyormuş.

Bu atama çalışmaları içerisinde Konya da varmış.

Konya’da geçmiş dönemde yaklaşık 13 yıl İl Sağlık Müdürlüğü görevini başarıyla yürüten Necmettin Erbakan Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci’nin ismi de yeni dönem için geçiyormuş.

Vallahi mevcut İl Müdürümüz Sayın Koç; bu dönemi Sayın Bakan Koca, Türkiye’de ne kadar başarılı götürdü ise kendisi de aynı şekilde başarılı götürdü.

Eğer bu iş yine siyasi irade meselesi ise bunu da kimse bilemez diyor ve şimdilik buraya noktayı koyuyoruz.

******

MHP VE ÜLKÜCÜ CAMİA SUSMUŞ

Sosyal medyadaki son iğrençlikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın net tavrından önce MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ilk tepkisini koydu ve sosyal medya hesaplarını kapattığını duyurdu.

Her partinin kendi içinde kendisine göre bir disiplini vardır.

Bugün için bile şunu söyler dahası iddia ederim ki MHP’deki parti içi en disiplinli en katı ve en tavizsizdir.

Hele hele bilenler bilir, varın siz birde rahmetli Türkeş zamanını hayal edin.

Neyse Sayın Bahçeli sosyal hesabını kapattı ya.

Meğer dün sabah öğrendim ki Konya’daki MHP’ liler ve ülkücüler de sosyal medya hesaplarını kapatıp askıya almışlar.

Ve maalesef hepimizi esir aldığı gibi bu insanları da esir alan sosyal medya, bu dostlarımızı adeta elsiz kolsuz bırakmış.

Dün bazılarını gördüm öylesine garipleşmişlerdi ki.

Elbette bu sosyal medya işi bu saatten sonra öyle elektriğin şalterini indirmek gibi paaaat diye kapatılamaz.

Büyükler en iyisini bilir. Amma velakin yeni bir gündem maddemiz daha oldu.

Hayırlı olsun.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kalbini kırdığınız insanlarla kaldığınız yerden devam edemezsiniz.  

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?      

Kendi sorumluluk ve vebal altında bulunduğumuz konularda unutma, atlama, ihmal etme gibi mazeretlere sığınmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz