Çoktandır siyaset yapmama adına dolanıp duruyoruz. Ama biz ne kadar dolandırıp dursak da gün geliyor bazı şeyleri sizlerle samimi bir şekilde paylaşmak kaçınılmaz oluyor.

Belki diyeceksiniz ki “Şu pandemi döneminde dahası ölümün bu kadar dibimize sokulduğu günlerde millet can derdinde siz ne konuşursunuz?”...

Olsuuun biz milletçe bazı şeylerden asla vazgeçmeyiz.

Bugünlerin en büyük nimeti sağlıklı olabilmek ayakta kalabilmek.

Ayakta olanımız günümüzün nimetini ve şükrünü unutup hemen ekonomiden siyasete hatta elimiz boşa çıktıkça Konyaspor’a kadar uzmanlaşıveriyoruz.

Hadi o zaman biz de lafı uzatmayalım ve bugün siyasi bir görüş ile yazımıza başlayalım.

.........

Dün sabah bir televizyon kanalını izliyorum.

Haydi açık yazalım FOX’u izliyorum.

İsmail Küçükaya’nın konuğu Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin Hanım.

Aman Allah’ım izlerken sanırsınız ki Gazi kentimiz Antep havacılıktan tutun da bisiklet yollarına, bisiklete binme alışkanlığına filan tek kelime ile bir Avrupa şehri.

Ne olur yanlış anlamayın yakın zamanda yine Antep’te idim.

Asla Fatma Hanım’ı filan da eleştiremem.

Çünkü bakanlık yaptığı günlerden bu yana parti içerisindeki duruşundan tutun da kadın olarak mücadelesine kadar kendisini takdirle izliyorum.

Ama İsmail Küçükkaya ile Fatma Hanım’ın bir Antep anlatışı var ki...

“Otizmli çocuklar, down sendromlu çocuklar…”  derken birden fesatlığım tuttu.

Yahu Konya’da Uğur İbrahim Altay’ın Selçuklu Belediye Başkanlığı döneminde bu çocuklarımız için yaptığı proje Avrupa’da ikinci sırada idi.

Şimdi Türkiye’de tüm belediyeler bir bisiklet yolu hayali ve masalı içerisine girdiler. Oysa Konya’da alt yapısı mükemmel olan bisiklet yollarının özellikle merkezde birbirlerine bağlanması noktasında iki dokunuş yapılsa Hollanda ile yarışırız.

Gel gelelim siyasette AK Parti’ye muhalefet olarak bilinen kanalda AK Partili Belediye Başkanı çıkıyor ve Antep ekranda uçuyor.

Samimi olarak söylüyorum hem kıskandım hem de sinirlendim.

Antep’li dostlar da bana kızmasınlar; ama biz Konya olarak bu belediyecilik parkurunda çok çok öndeyiz.

Dahası İstanbul, Ankara dahil Türkiye örneğiyiz.

******

DAVUTOĞLU’NUN “KONYA” KELİMELERİ

Sabah sabah kıskançlığımdan bu kanala takıldım yaaa.

Paaaat Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ekranda.

Kulak verdim.

Sayın Davutoğlu doğru yanlış kendi siyasi görüşüne göre Türkiye’nin iç dış Türk-Kürt, ekonomi-terör sorularına göre pek çok konu görüşlerini açıklayıp yorum yaptı.

Ama bu görüşlerde beni ilgilendiren ve hoşuma giden cümleler neydi biliyor musunuz?

Sayın Davutoğlu konuşurken iki de bir “İstanbul, Ankara bizim Konya.....” diyordu.

Yine biliyorum ki düne kadar Davutoğlu’nu tanısa da tanımasa da sevse de sevmese de sadece AK Parti içinde bulunduğu için samimiyetsiz görüntüleri verenler, sadece kendi otomobillerinin değil şirketlerinin tüm araçlarına Davutoğlu fotoğraflarını giydirenler, Davutoğlu’nun o gün için söylediğine inanmasa da alkışlayanlar, bugün tahammülsüz Davutoğlu düşmanı oldular. (Konya’yı ve belli Konyalıları kast ediyorum)

Bir kez daha açık açık yazıyorum.

Sayın Davutoğlu AK Parti’de Başbakan iken kendimce kafama yatmayanları ya da siz değerli okurlarımızın eleştirilerini o gün nasıl beyan ediyorsam, bugün de Konyalı bir Genel Başkanın hangi ekranda olursa olsun güzel örneklerde KONYA demesinden büyük keyif alıyordum.

*******

BİR EĞİTİMCİMİZİN FERYADI

Eğitim camiamızdan bir dostumuz dün sabah yazmış;

“Abiciğim korona illetine ne kadar duyarlı olduğunuzu bildiğim için (maskesiz fotolarınızı ve arkadaş oturmalarınızı görsem de) size sürücü ehliye sınavlarındaki rezaletten bahsetmek istiyorum.

Dahası bu bizim bir görevimiz.

Selçuklu sınav merkezine akşam yapılan sınavlara bir giderseniz 40 kişi aynı salonda arada 10 cm mesafe bile yok.

Dokunmatik ekranlar asla dezenfekte edilmiyor.

Bir grup çıkıyor diğeri içeriye alınıyor.

Bu değişimde sınıfları hiç kimse havalandırmıyor sonra Konya berbat hâlâ ölmediğimize bin şükür ama sıkıntılar, büyük sıkıntılar yakındır.”

..........

Bu işlere yorum yapmadan geçiyorum.   

*******

ERKEKLERE GEBELİK TESTİ Mİ?

Yine dün sabah bir hukukçu dostumuzun konuyu bize açması ile önce duyduklarımıza inanmak istemedik.

Ardından işin Sağlık Bakanlığı şikayet hattına kadar gittiğini öğrenince de dayanamadık tekrar başa dönüp not almaya başladık.

Hukukçu dostumuz önce çok sinirlenmiş ama artık o da işi ti’ye alarak bize anlatıyordu.

Bu Covid olayı gerçekten bir sektör haline geldi.

Millet olarak çok uyanığız, çok akıllıyız aklımız her işe erer; ama eğer doğru ise bu kez işin dozunu biraz kaçırmışız deriz.

Bu iddia epey bir yerlere kadar gider.

Nerede durur, nereden döner? Bilemeyiz ama biz şimdilik bazı bölümlerin isimlerini yazmadan konuyu özetlemeye çalışalım.

Covid olayı gerçekten hepimiz için artık korkunç bir ölümle anılmaya başlamış durumda.

Devlet büyüklerimiz insan sağlığı için bu konuda çok titizler. Millet olarak ise işverenler de bu konudan çok rahatsızlar. Çok daha seçici olmaya başladılar.

Bu hastalığı yayılma hızında ve önlenmesi için çabada sanayilerimiz de ön planda.

Kim bu işte kızarsa çilekeş sanayiciye ve gariban işçiye faturayı kesiveriyor.

Durum böyle olunca da bu insanların sağlığı için test ilk plana çıkıyor.

Ve yine iddiaya göre bu test sayısı artık on binler ile telaffuz ediliyor. Yani sektörün durumu her şeye rağmen çok iyi. (!)

Bu hafta özel bir hastanede hekim olan bir doktor bey ve iş güvenliği uzmanlarından oluşan hekim saat 21 sularında bir fabrikada test yaparlar.

İddiaya göre 5 testin beşi de gebelik testidir. (Akıl işi değil. Bu iddia hâlâ yanlıştır diye düşünüyorum!)

İddia sahiplerine göre test bilgileri ve yapılanlar Sağlık Bakanlığına iletiliyor ve bunların Covid değil gebelik testi olduğu söyleniyor.

İşin sağlık kesimi araştırılıyor.

Gelelim dahası anlaşılır kısmına…

...................

Yukarıda söz edilen 5 testten birine pozitifsiniz “hemen eve” deniyor.  

İşçi arkadaş evine gidiyor. Durumu iletiyor.

Evdekiler panikliyor. Hemen hastaneye gidiliyor. Filmi çekiliyor.

Filme bakan doktor hiçbir şeyiniz yok diyor.

Bu kez aile ilgililere aktarırken “Sizin doktor bey bize testiniz pozitif demişti” deyince “o zaman sizi hemen yatıralım” diyorlar.

Aile ve ailenin hukukçusu durumu farklı boyutlara taşımaya devam ediyor.

.........

Bu durum bize bir hukukçunun anlattığı.

Dahası aynı durum Sağlık Bakanlığı şikayet bölümüne iletilmiş.

Ve üçüncü safhaya geçilip basınla dirsek teması başlamış.

Dua edelim de bu iş ulusal basına sıçramasın (!)

..............

İyi günler.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kendinize evet demeyi öğrendiğinizde başkalarına sevgi ile hayır diyebileceksiniz. 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Polis ve ceza korkusu ile değil insanlık ve kul hakkı korkusu ile trafikte yer aldığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.