Bugün için sizlerle ne paylaşmalıyız? 
“Şehir ve ülkenin durumu gidişatı nasıl?” 
Diye kendi kendimize sorup dertleşelim mi?
Kim ne derse desin sıkıntılı günler geride kalacak inşallah.
“Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın. Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın...” diyerek bildiğimiz ve inandığımız yolda yürümeye devam ediyoruz.
Cenab-ı Allah’ım cümlemizi ve bizleri başımızı öne eğdirecek hatalardan ve yanlışlardan korusun inşallah.
******
FATMA TORU HANIMEFENDİNİN NEZAKETİ
Kim ne derse desin bu şehrin siyasetine de belediyeciliğine de Meram’a da tarihi bir imza atan Sayın Fatma Toru Hanımefendi dün nezaket ziyareti için BBN Medya Grubu’nda idi. 
Kendisi ve yanında yakışıklı oğlu ile birlikte iki saat birlikte olduk. 
Dertleştik. Geride kalan günlerin sakin kafa ile değerlendirmesini yaptık.
Şükran Mahallesinden Meram’a kadar konuştuk
Geçmiş güzel günleri yorumladık. 
Sık sık helalleştik.
Biz gazeteciler için en güzel şey nedir biliyor musunuz?
Vakti zamanında aylarca, yıllarca halkın adına sorunları dile getirirken 1 numara olarak muhatap olarak görünen başkanlarla, yöneticilerle o makamlar gittikten sonra karşılıklı olarak oturup samimi olarak dertleşebilmektir.
Aslında dün bizim için inanılmaz yoğun ve zor bir gün idi.
Dahası pazar akşamından başlayan BİK denetimi, ardından sabah başlayan denetim ve beş saat süren bu resmi prosüdürün ardından, Fatma Hanımefendi’nin samimi sohbeti ile tüm yorgunluğumuzu atıyorduk.
Kendisine defalarca söyledim şimdi de sizlerin huzurunda bir kez daha ifade ediyorum.
Fatma Hanım’a bu nazik hayırlı olsun ziyareti için teşekkür ederiz.
******
CUMHURBAŞKANIMIZIN BOYKOT ÇAĞRISINA
YÜREKTEN KATILIYOR MUSUNUZ?
Son 20 yılda bırakın 20 yıl öncesinin çapsız protestolarını bilinçli ve şuurlu olarak, AK Parti iktidarlarında da onlarca kez birilerini bu şekilde protesto ettik.
Amma velakin kimse kızmasın ama hepsi görüntüden ve gösterişten ibaret idi.
Öyle kareler vardı ki buradan belirtmeden geçmek olmazdı.  
Çünkü daha net anlaşılabiliriz
Kolayı protesto eden değerli yöneticimiz Fanta içiyordu(!)
Biz millet olarak bugün protesto için durduğumuz yerde yüzde yüz haklıyız.
Sayın Cumhurbaşkanımız dünkü boykot çağrısında yüzden binbeşyyüz haklı.  
Aslında Sayın Cumhurbaşkanımız yine devlet adamlığı kimliği ve tecrübesi ile kendisini tutuyor, frenliyordu. 
O, Fransa mallarını boykot etmeye devam eden açıklamasını yaparken kendisini daha dikkatli incelemeye çalıştım.
Vallahi Reis kendisini iyi tutuyordu. Tutabiliyordu. Eski Reis olsa neler söyllerdi neler! 
Ama tekrar tekrar altını çizerek söylüyorum ki SEVGİ EYLEM, tersinden de EYLEM SEVGİ gerektirir.
Sayın Cumhurbaşkanını seviyorsak. 
Kendisine inanıyorsak. 
Ve bu konuda kalbimiz ve beynimiz de aynı şeyi söylüyorsa eylemde SAMİMİ olmalıyız.
.................
Dün boykot çağrısı üzerine toplum olarak hemen ikiye bölündük. Birileri “grip aşısını aldığımız tek firma FRANSIZ neyi ve kimi boykot ediyorsunuz” derken, birileri ise adını dahi bilmediği markaları boykot için gemileri çoktan yakmıştı.
Bizi yönetenlere ve biz yönetilenlere yüce Rabbim akıl fikir ve feraset versin.
Düşmanlarımız karşısında bizlerin boynunu büktürmesin inşallah.   
*******
DOLAR YÜKSELMİŞ ÖYLE Mİ?
Dedik ya dün günümüz denetim altında geçti.
Pisayaları da pek kontrol edemedik.
Sadece cep telefonumuza düşen son dakika haberlerinden dövizin yükseldiğini öğrenebiliyorduk.
Tabi ki bu yükseliş neden, niye oluyordu ki? 
Yine ne olmuştu?
“Döviz niye yükseliyor” diye düşünmemize fırsat kalmadan, bir iş adamımız bize durumunu şöyle özetliyordu;
“Uğur abi iyi günler hayırlı haftalar.
Dolar kuru 8.05 oldu. Sabah sabah iç piyasa için dolar kürünü ne hesaplayalım?
Bütün malzememiz dolar üzerinden?
Bir tek işçilik TL.
Neyi ve bu işi nasıl yapmalıyım?
Büyüklerimize bir sorun.
Dolar kuru yıl sonu hedefi 7.60 TL idi.
Şu anda 8.050 oldu.
Bir işadamı olarak ben ne yapmalıyım?
Yeni iş anlaşmalarımı TL üzerinden 7.75’ i geçmez diye ayarlamıştım. 
Büyüklerimize inanmıştım.
Çünkü bu tahmini daha 15 gün önce yapmışlardı. Aradan altı ay bile geçmedi.
Şimdi ben ne yapacağım?”
...............
Sayın Maliye Bakanımız Albayrak’ın ekonomide çok iyi şeyler yaptığına inanıyorum.
Dahası inanmak istiyorum.
Dahası... Dahası diğer her ihtimalin dış güçlerin oyunu ve zorlaması olduğu noktasında kıpraşmak, kıpraştırmak istemiyorum.
Şahıs olarak bir tek Allah’ın kuluna dolar ve avro borcum da yok.
Ama şunu çok iyi biliyorum ki çevremde buna bankalardan da dahil pek çok insanın dolar üzerinden borç aldığının şahidiyim.
Ama ister ev almak için olsun isterse sıkıştığı için etrafında borç alacak kimseyi bulamadığı için olsun bankalardan döviz üzerinden borçlananlar şimdi ne yapacaklar?
Onlar bana göre bitti!!!
Bu dostlar alınmasınlar gücenmesinler ama bu durumu Anadolu’da “Tezeği avuçla yemek” olarak özetlerler.,
...........
Peki ya iş dünyasının hali ne olacak?
Yatırım yapanlar ne yapacaklar?
İstihdam sağlamak adına risk alanların durumu ne olacak?
...........
Tamam Sayın Albayrak demişti “Dış güçlerin oyunu bu. Bunlar kasımı daha çoooook beklerler...”!
Ama bu gidişatta kasımı beklemeye gerek kalıyor mu?
Duamız borçluların borçlarını eda etmeleri için olacak.
............
Korona, kış, okullar derken bu döviz işi dün için söylüyorum hiç de hoş olmadı.
Bugünlük bu kadar yetsin diyorum.
Fazla da bir şey demek istemiyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Mutluyken görmezden geldiğin şeyler mutsuzken canını yakar. Çünkü insan hatalarını mutluyken değil, hep mutsuzken anlar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Özellikle pandemi döneminde ekmek üretirken, alırken ve satarken daha hijyenik olabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.