KONYA HABER
Konya
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3247 %0,24
48,8293 %0,45
4.854,17 % -0,06
Ara

Gençler niye bıçak ile dolaşır?

YAYINLAMA:

Bana genel anlamda “KADİR” denildi mi Türk sinemasının o unutulmaz film ve “DELİ KADİR” repliğini hatırlatırım.

Ama bugün Türk medyası ve sosyal medyasında KADİR denildiği zaman, şehrimizde yaşanan acı olay ve ardından çorap söküğü gibi daha da konuşulacak, konuşuldukça kafa karıştıracak Kadir Şeker olayı geliyor.

Bizim Konya’daki KADİR Türkiye’yi ikiye böldü.

Bir cinayet olayında bile, bir anda karpuzun ikiye bölünmesi gibi iki ayrı kutup oluşturan millet üzerinde sosyologlar bence iyi doğru analizler yapmalılar diye düşünüyorum.

Farkında iseniz biz yayın grubu olarak bu işe sadece konunun haberiyle ilgilendik ve sizlerle her gelişmeyi anında paylaştık.

Hatta bir adım öte gittik arkadaşlarımız kameralarla, muhabirlerimiz ile Zafer’e Bedesten’e gittiler, sizlere sordular.

Olaya en son Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı dahil oldu.

Aslında kendimi dünyadan soyutlayıp Türkiye’ye bakıyorum.

***

Milletin yüzde doksanı ekonomik krizde.

Dolaylı ya da dolaysız her evde ama her evde ikinci üçüncü bağda mutlaka bir iş arayan, bir gelecek korkusu yaşayan aile var.

Bugün ülkenin yüzde sekseninin evinde elektrik, su, benzin, doğalgaz faturalarına tepki var.

AK Parti’yi yönetenlerin bile sessiz ve sakin sohbetlerinde “Bu dönem son mu?” kaygısı yaşanıyor.

Ve son olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Meclis’te konuşurken bir ziyaretçi “çocuklarım aç, işsiz” diye bağırabiliyor.

O kişi salondan çıkartılıyor.

Demek ki sıkıntı pislikleri halının altına süpürsek de, koku odayı kaplıyor.

Yani buna bizde derler ki “tuz koktu”

Kendi durumumu çok net ifade ediyorum.

Bunu kendi adıma da yazmıyorum.

Bizim eve gelen her faturada hatundan anama babama kadar herkes tepkili, herkes “Bu ne ya?” dese de ben keyif alıyorum.

Vallahi de keyif alıyorum. Billahi de keyif alıyorum.

Hatta zamlı faturaların daha da fazla gelmesini istiyorum.

***

Bu işin ekonomik boyutu.

Gelelim paradan çok daha acı duruma.

Bu ülkede evlilikler azalıyor, boşanmalar artıyor.

Ben demiyorum haaa resmi rakamlar diyor.

Nüfus artıyor diyorlar.

Onlar deyince biz de yazıyoruz tabi.

Ama doğanlar azalıyormuş, ölümler artıyormuş.

Peki bu nüfus nasıl artıyor?

Anladınız... Anladınız siz.

Müslüman Türk toplumunun aile yapısı çatırdıyor değiiiil.

Çatırdadı. Çatırdadı beyler.

O İstanbul anlaşması var yaaa.

Dua edin Allah muhafaza iyice topluma yerleşmesin.

Yerleştiği anda bittiğimizin günüdür o gün.

***

Hadi yine o sıkıntılı konuları girmeyelim.

Boyumuzu aşmayalım.

Vallahi oyarlar.

Sonra da Konya basınında tarihe “Oyuk Uğur Paşa” diye gezeriz.

***

Türkiye’nin şehitlerinden, depreminden çok konuşulur hale gelen KADİR olayına dönelim.

İki gün önce bir abimiz aradı.

Selam ve sabah faslından sonra söze şaaaak diye söze şöyle girdi;

Uğur Bey, senin o çok sevdiğin öve öve bitiremediğin Valine sormak isterim.

Biiiiiiir; okullarda öğrencilerde her gün niye bıçak, falçata kontrolü yapılmaz?

Bütün gençler bıçaklı, falçatalı.

................'ın hepsinin arabalarının bagajlarında pompalı var. (Bir meslek grubunu söylüyor)

..............'nin hepsinin bellerinde tabanca var. Tabancalarla dolaşıyorlar.(Farklı bir meslek grubundan örnek veriyor)

Uğur Bey ben o cinayetin olduğu kamelyanın önündeki sitede oturuyorum.

23 yaşında üniversiteye giden kızım, 11 yaşında hasta hatta ağır hasta oğlum var.

Cinayet öncesi de, cinayet sonrası da ablası kardeşine nefes aldırabilmek için arabasına koyup çay termosu ile oraya gidemiyor.

Siz bunu biliyor musunuz?...

........................”

Offffff....Offfff.

Bu pencere sade ve dertli vatandaşın kendi dünyasından haklı olarak sokağa baktığı pencere.

Doğrudur, haklıdır.

Bırakın Vali Bey’i, bırakın Emniyeti...

Pazartesi günü müydü salı günü müydü tam hatırlamıyorum matbaacıların arkasından Ankara Yolu’na çıkacağım. Öyle işlek dahi olmayan ara yolda paaaaat asayiş ekipleri durdu kimlik kontrolü yapıp araçları arıyorlar.

Yani...

Yani devlet tüm birimleri ile sessiz sedasız şovdan uzak görevini yapıyor.

Amma velakin artık şunu kabul etmeliyiz ki nasıl tuz koktu ise süt de bozuk süt… Baylar bayanlar...

Maya tutmuyor.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Bir abim ne demişti bu konuda?

Su ısınmaya ve ardından da kaynamaya en tabandan başlar.

Tamam, sizin dediğiniz gibi olsun. (Zaman zaman ben de diyorum ya) Bizi yönetenler de bir sıkıntı var.

Var mı?

Bence de var.

Peki biz de kendimizde özümüzde durum ne?

Onlarda çoksa bizde de az.

Allah önce beni sonra yakınlarımı sonrada cümlemizi ıslah etsin inşallah.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

"Bir çocuğun elinden şekerlemesini alırsanız, o geriye kalanları da fırlatır" 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Hastane çevrelerinde ne kadar haklı da olsak, park yeri bulamasak da çift sıra ve uygunsuz olarak araç park etme alışkanlığından vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *