Hem yerel anlamda hem de ülke genelinde neler oluyor? 
“Keyifler alemler nasıl?” diyerek bugünkü yazımıza başlayalım mı?
Yerel anlamda biz bize, kendi kendimize şöyle fena gitmiyoruz.
Yeni normalleşme süreci ile pek yerinde duran yok gibi. 
Bu yerinde duramamazlık ne kadar iyi?
Tartışılır(!)
Dursak bundan farklı bir şey olur mu?
O da ayrı bir tartışma konusu.
Ancak bizim mevcudu tartışma, masaya yatırma gibi bir şansımız yok.
O sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması ile teker döndü. Allah bilir ama bu teker bir daha kolay kolay durmaz.
Çünkü dünya ile birlikte tekerin dönmesi sağlandı.
Tekeri duran bitti demektir. 
Yandı demektir. 
Dahası yandı bitti kül oldu demektir.
Başlayalım konularımıza 
...........
CORONA HORTLADI
Sağlık Bakanı Sayın Koca bakın bağırmıyor nasıl haykırıyor.
Bunu hiç okudunuz mu?
Okuduk ise farklı ne yaptık?
“Sağlık Bakanlığı 11-18 Ekim haftasına ilişkin koronavirüs verilerini açıkladı. Bir haftada 792 bin 626 test yapıldı, 11 bin 960 yeni hasta tespit edildi. Haftalık raporda, salgının başkenti haline gelen İstanbul'daki korkutucu artış ise dikkat çekiyor. İstanbul'u Ankara, Karaman ve Konya takip ediyor.
Marmara Bölgesi genelinde hasta sayısındaki artış sürüyor. Bölgede, toplam 5 bin 61 yeni hasta var. Bunların 3 bin 576'sı İstanbul'dan... Bakanlığın günlük raporuna göre, İstanbul'da 22 Ekim'de 708 yeni hasta kaydedildi. Haftalık rapora göre, Ankara, Karaman ve Konya bin 637 yeni hasta ile ikinci sırada yer alır 
Son 7 gün içinde 100 bin kişiye düşen yeni hasta sayısı, İstanbul, Batı Anadolu, Orta Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Doğu Marmara Bölgelerinde yüzde 15 sınırını aştı. Kahramanmaraş 27,6, Denizli 26,5 ve Ankara 23,3 ile büyükşehirler arasında en yüksek son 7 gün insidansına sahip olan iller.”
..............
İstanbul’u Ankara’yı bilmem tek bildiğim Konya’da rakamlar ve hastalık en iyi ihtimalle çok kötü fena kıpraştı.
Yalnız millet sıkıntılı olmaya sıkıntılı da geçtiğimiz hafta da dile getirdiğimiz gibi devletin sıkıntıları hâlâ aynı şekilde devam ediyor.
Mesela mı?
Çok basit.
Koronalının refakatçısı sözüm ona sağlıklı.
Bu iş ne kadar nereye kadar devam eder sizce.
Bu iş biter mi yoksa hızla yayılmaya devam eder mi?
Vallahi hızla yayılmaya devam eder. 
Bir şeyi peşin peşin kabul ediyorum. 
Şehirlerde de ülke genelinde de sağlık sektöründe bakanından müsteşarına, siyasetçisinden bürokratına, başhekiminden, doktoruna, sağlık personelinden güvenlikçisine kadar herkes yorgun, herkes yılgın ve bitkin…
Ve anlıyoruz ki onlar bizden daha çok ümitsizliğe kapılmış durumdalar. 
Hele hele “aşı çıksa bile bu iş aşıya rağmen süreç en az 6 ay devam eder” diyen bilim adamları var oldukça sağlık sektörünün en üstten en alt birimindeki insanlarına tek söz edemiyorum.
Onlar bir an rehavet gösterdiği an ki olacak ve oluyor biz millet olarak bittik demektir.
Yönetenlerin sağlıkçılara yeniden bir daha ciddi ve samimi olarak dokunmaları gerekiyor diyorum.
Sıkıntının büyüklüğü konusunda en ufak bir şüphesi olanlar mezarlıklardaki defin işlemlerinden ne demek istediğimizi anlayabilirler.
Haaa millet olarak şunu da diyebilirsiniz.
“Ateş bizim eve düşmedikten sonra atın ölümü arpadan olsun!..”
............
Olur öyle olsun ama bu işi kanıksamak ve “kader” demek özür dileyerek ifade ediyorum ki resmen geri zekalılık ve aptallık oluyor.
Elbette tevekkel Allah.
Peki sebebine sarılmak niye yok?
Bu konu için bugünlük noktayı koyuyoruz.
Yemin ediyorum Cenab-ı Allah’ım bunun da hesabını sorar.
******
ESKİ SGK BİNASI
ARTIK BOŞ KALMAYACAK 
Kendisine büyük minnet duyduğum ama bir türlü tanışma ve karşılaşma fırsatını bulamadığım sıkı okurlarımızdan birisidir YERLİ rumuzlu okurumuz.
Sağ olsun, var olsun her gün yazımıza bir yorum yapar.
Dünkü yorumu aklıma gelince buradan hemen kendisine bir müjde vereyim istedim.
Bu okurumuzun sürekli olarak bize hatırlattığı konulardan birisi de Şato Form bölgesindeki eski SGK binasıdır.
Okurumuz haklı olarak bu canım güzelim binanın hele hele bina boşaltılmadan önce yapılan o kadar büyük masrafa rağmen bugün tamamen boş durmasından yana dertlidir.
YERLİ rumuzlu okurumuz vasıtası ile tüm okurlarımıza bir müjde verelim istedik.
Evet halen boş olan bu güzel bina en kısa sürede devletin ve Büyükşehir bazı birimlerinin buraya taşınması ile yeniden eski canlılığına kavuşacak.
******
BİSİKLET YOLLARININ SON HALİ
Konya, mavi boyalı bisiklet yolları ile kulakları çınlasın Halil Ürün’den bu yana Türkiye’nin  gündemindedir.
Bugün de Sayın Uğur İbrahim Altay bu konunun üzerinde ciddiyetle durmaktadır.
Uğur Başkan bu konuda son derece samimi ve inatçı.
Uğur Başkan’ın arkasında da aslan gibi bakanımız Sayın Murat Kurum Bey var.
Bakın eğer Konya bu dönemde bu iki isimle bisiklet yollarını “GÖSTERMELİK” olmaktan çıkartıp gerçek anlamda “bisiklet yolu” olarak icraata koyarlarsa, Konya 100 yıl daha bisiklet yolları aslına uygun bir şekilde yani üzerinde isteyenin arzu ettiği şekilde bisikleti ile evine  ve işyerine sağlıklı bir şekilde gidebileceği bir yol olur.
Durduk yerde bunu niye yazıyorum biliyor musunuz?
İsmini vermeyeceğim çünkü verirsem ilk başta Büyükşehir’deki yetkili müdürleri ve Daire Başkanlarını üzerim.
Amma velakin unvanında “Profesör” yazan ve trafik konusunda da beş kişi deseniz bu beş kişinin arasında yer alan üstelik de trafik konusunda akademisyen olmasına rağmen özel sektörü elinin tersiyle itip devletle çalışan bir hocamız dün dedi ki “İki üç yıla kadar önce bisikletime binmeye çalışıyordum. Ama artık gördüm ki bisiklete binersem biri çarpacak ve yolda haber olacağız. O yüzden artık bisiklete binmeyi bıraktım”...
........
Konu bu kadar önemli ve acı.
Hocamın hatırı için olacağına olan ümidimi koruyarak yola devam diyorum.
Gerisi Allah’tan.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
En zor okul hayat okuludur. Hangi sınıfta olduğunu, bir sonraki sınavın ne zaman olduğunu asla bilemezsin. Kopya çekemezsin çünkü herkesin kâğıdındaki soru ve cevapları farklıdır .

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Korona testlerimiz pozitif iken hâlâ sokağa çıkmanın yollarını bulup kendimizi dışarıya atmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.