Güne önce okurlarımızdan gelen görüşlerden birisi ile başlamak istiyorum. Çünkü KONYALI rumuzlu okurumuz hem güzel bir değerlendirme yapmış, hem de bir yerde bizi eleştirmiş. Bu okurumuz şöyle yorum yapmış; 

1-) Aşı geliştirmek uzun bir süreçtir. 2-) Şu anda kullanılan aşılar kesin onay değil, acil kullanım onayı almıştır. 3-) Virüsün genomu öyle ha deyince ortaya koyulamaz. 4-) Külliye bile ilk üç maddede bir şey yapamaz. Çünkü "eşyanın tabiatı" gereği, bunlarla ilgili çalışmalar çok karmaşık ve zor çalışmalardır 5-) Konya artık tarihi olmayan, geçmişini silip atmış bir "mega köy" dür. Geçmişte insanlar CHP ye kızardı orayı yıktı, burayı bilmem ne yaptı diye. Dün Küçükkumköprü ve Çimenlik’ten geçtim. O iki katlı, bağlı bahçeli evler gitmiş. İçine girince huzur bulduğunuz camiler yıkılmış. Yerlerine 6-8 katlı çirkin heyülalar dikilmiş. Arap özentisi dev beton camiler kondurulmuş. Etrafta bırakın bağı bahçeyi bir tane ağaç kalmamış. Siz de kalkmış asfaltın kalitesinden bahsediyorsunuz. Şehrin kalitesi toptan bozulmuş farkında değilsiniz.”

...........

Tamam, tamam Konyalı rumuzlu okurumuzun bu açıklamalarının ardından asfaltından kalitesinden filan bir daha söz etmeyeceğiz(!).

******

İNTİHAR VAKALARI ÇOK ACI

Haberci, yönetmen, danışman, gazeteci, yazar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da bir dönem danışmanlığını yapan Kemal Öztürk önce şöyle bir tweet attı;

“İntihar vakaları çok acı... Allah kimseyi yoklukla, borçla, fakirlikle, hastalıkla imtihan etmesin. Vatandaşının dertlerine çare bulmak devletin görevidir. Devletin mazereti olmaz. Hepimiz sıkıntı çeken komşumuzun acısından biraz da olsa sorumluyuz, bunu da unutmayalım.”

...........

Ardından da dün sabah Haber Türk Tv’de canlı yayında bu yazdıklarını birebir söyledi.

Vallahi iyi ki söyledi Sayın Öztürk. 

Sayın Öztürk demese de bunu biz söyleseydik ne olur?

Vallahi ayaklarımızdan sallandırıldık.

Evet maalesef kimsenin kimseye diyecek bir şeyi yok.

Belki bizim tuzumuz kuru. Belki çevremizde onurlu duruşları yüzünden göremediğimiz pek çok insan böylesine bitmiş tükenmiş durumda. Ama biz hala işin goygoyundayız.

Beyler bu işin vebali çok ağır.

Bir insanın kendi kendini öldürmesi hayattaki en zor iştir.

Ve insanlar açlık yüzünden eşinin çocuklarının yüzüne bakamayacak bir hale gelip canlarına kıyabiliyorlarsa şunu çok iyi bilin ki bunda hepinizin ve dolaylı olarak hepimizin vebali vardır.

******

SCOOTER ŞARKISI BİTMEZ, BİTMEYECEK

Dün hafta sonunda sokağa çıkma yasağında bir scooter ile bir otomobilin çarpışma görüntüsünün fotoğraflarını sizlerle paylaştık.

Bu iş çok sıkıntılı.

Bu iş çok veballi.

Ve bu iş maalesef yasalara kurullara uyulmadan yapılıyor.

Çünkü bu scooterları şehre boncuk gibi dizebilirsiniz.

Ama bunların gideceği yolları yapmaz iseniz.

Bunları kurallara uygun kullandırmaz iseniz birinci derecede suçlu olursunuz ve de birinci derecede vebal altında kalırsınız.

Pazar günü de sokağa çıkma yasağı vardı. Değil mi?

O zaman buyurun Ankara Yolu’nda, Halil Ürün göbeğinde, Jandarma’nın orada birebir çektiğim fotoğraf kareleri

Hani yasa ne diyordu?

Scootera bir kişi biner.

Hadi canım kim demiş.

Ya da kim takar yasağı?

Konya’da scootera aile boyu binilir.

Hem baba biner hem de iki evladı.

Maksat heyecan olsun.

Maksat Büyükşehir’in Konya’daki ilk güzel hizmetinden nasiplenelim.

Buradan bir kere daha belirtmek isterim.

Bu şarkı burada bitmez. Bitmeyecek de…

Ya yasalara uyulacak ya da veballer yüklenmeye devam edecek.

******

O ASFALT DÜZELTİLMİŞ

Yine geçtiğimiz hafta Keçeciler Caddesi ile Adana Çevre Yolu’nun kesişme noktasında iki ayrı otomobilin lastiğini yaran yolun görüntülerini buradan sizlerle paylaşmıştım. Pazar günü Büyükşehir Belediyesinden bu fotoğraf karesi geldi.

Vatandaşlarımız adına teşekkür ederiz.

******

KONYASPOR YÖNETİMİ BIRAKIYORMUŞ    

Bu sezon ligin iyi takımlarından Karagümrük’ü 5’lemiştik. Allah var bu maçın ilk yarısını seyredebildik ama ikinci yarısını ancak cep telefonumuzdan takip etmeye çalıştık. Her şey bizim için çok iyi idi.

Derken akşam yine telefonla oynarken bir baktım ki Konyaspor kamuoyu yönetimi linç ediyor, asıyor, kesiyor ve ısrarla istifaya davet ediyordu.

İftardan sonra da pek iyi olmadığım için yine bir şey anlamamıştım.
Sabahleyin şirkete geldim.

Konyaspor kamuoyunda ve cephesinde o bilemediğim öfke devam ediyordu.

Neler oluyordu yahu? Böylesine anlamlı ve güzel bir galibiyet sonrası ortamlık böylesine yangın yerine çevrdildi ise burada bir sorun var demekti.

Haaa biz gitmesek de, görmesek de, yazmasak da orada bir büyük sorunun olduğunu biliyorduk. Demek ki Konyaspor kamuoyu ve bu kulübün her şeyi olan taraftarlar da her şeyi biliyorlardı. Biz tam bu işin üzerine gidelim derken 40 yıllık bir dostum bana Sayın Güven Öten’in sosyal medya paylaşımını gönderdi.

Sayın Öten, Başkan Hilmi Kulluk’un sır arkadaşıdır.

Sayın Öten, hiç konuşmasada Konyaspor yönetimlerinin “kara kutusu” dur.

Ve o hesap bir fayk hesap değil ise Sayın Öten şöyle bir paylaşım yapmış;

“Her şeyi tadında bırakmak lazım. Emanete zeval getirmeden teslim etmek şu an en iyisi…” 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazen susmak gerekir duymak için

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yapılan bir yanlış ya da eksik durumu düzeltmek için cesurca olgun bir şekilde adım atabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz