Uğur Özteke

Uğur Özteke

Kurbanda yasak var mı?

Kurbanda yasak var mı?

Korona ve ekonomi gündemimize perşembe akşamından itibaren Konyaspor da girdi.

Bu iki sıkıntı zaten yeteri kadar yoruyordu, şimdi en az bir ay Konyaspor’u da konuşur dururuz.

Tabi ki boş yere.

Dün bize sizlerden gelen ilk yorum Muammer Selek Bey’den idi.

Şöyle diyordu;

“Uğur Bey; Konyaspor hakkında yazmanın zamanı geldi artık. Şehrin umutları bitti artık. Konyaspor neden bu halde? Ne oldu da bu hallere düştü? Artık Konyaspor ile ilgili yazmanın zamanı gelmedi mi? Artık konuşmanızın zamanı gelmedi mi Uğur Bey?”

...............

Çok değerli samimi okurumuza hassasiyetinden dolayı teşekkür ederim ediyorum.

Bu konuda çok az ve öz konuşmak istiyorum.

Maalesef ki, maalesef sezon başında bu takım düşmez diye en az 20 kişi ile o hiç sevmediğim iddiaya girmiştim.

Takıma bu kadar güvenmemin sebebi Konyaspor’un iyi olması değil, bizden daha kötü en az beş takımın olmasıydı.

Ligin ikinci yarısının ikinci haftası tamamlandığı zaman ise ben de bu takım düşer demeye başladım ve iddialarımı kaybettiğimi anladım.

Çünkü sezon başında kesin ligden düşer dediğim takımlar, ligin ikinci yarısının ikinci haftası sonunda o 180 dakikada içerde ve dışarıda oynadıkları maçlarda bizden en az üç gömlek üstün durumda idiler.

Yani bir takımın iyi ya da kötü olması kendi performansı kadar eş değerindeki takımların form durumları ile orantılıdır.

...........

Hangi yıl hangi şehrin takımlı düşme potasına girer.

Hemen o yıl için o şehirde “düşme kaldırılmış olur”...

(İnsanlar için büyük hayaller de güzeldir)

Ve bu sene ligden düşmenin kaldırılması için yüz yıllık geçerli mazeret de var; PANDEMİ…

Eğer Reis talimat verirse bu sezon ligden düşme olmayacakmış, takım sayısı arttırılacakmış.

Siz buna inanıyor musunuz?

Peki ben buna inanıyor muyum?

Hayır.

Peki ya olursa?

O zamanda derim ki “Reis, Allah senden bir değil bin kere razı olsun.”......

...........

Bu takım düştüğü zaman sorumlu mu arayacağız?

Evet.

Peki kim o sorumlu?

Bir değil ki, bu işte herkes kendi çapında sorumlu.

Tabi ki fatura 1 numara Hilmi Kullak’a kesilecek.

Sonra ipe dizilir gibi hep birlikte dizileceğiz.

Bunda basın da olacak, taraftar grupları da, tribünler de, Uğur Başkan da, bakanlar da, vekiller de, kısaca tüm şehir…

Çünkü hepimiz düşmüş olacağız.

................

Uzun lafın kısası bu işte herkes kendi boyu, kendi kilosu ve çapı kadar sorumlu.

Yaz diyorsunuz.

Testi kırıldıktan sonra akıl vermek kimin ne işine yarayabilir ki?

Geçenlerde yine yazdım durumumuzu en iyine tarif ediyor biliyor musunuz?

“Uçkur sekiz yerden koptu mu ..... elden gitmiş demektir”

*******

HER YER POZİTİF

Matematikçi olduğumuz için pozitif ve negatifin ne anlama geldiğini bildiğimi sanırdım.

Yanılmışın.

Meğer bu virüs ile ilgili test pozitif oldu mu yandık demektir. Negatif olmak iyi yani.

Ben de kan vererek testimi yaptırdım.

Dediler ki “Negatif çıktı. Keşke geçirmiş olsaydınız...”

............

Yani ortalık toz duman.

Test yaptırsanız sıkıntı yaptırmasanız ayrı bir sıkıntı.

Ne yana baksanız “test sonucu pozitif çıktı” diyen insanlarla karşılaşıyorsunuz.

Gün içerisinde en az üç beş yerden “şu fabrikada koronalı çıkmış, bu dairede korona varmış” cümleleri.

Yani...

Yanisi bu işten kurtuluş yok.

Maske, mesafe ve hijyen.

Üçünü yapan zaten kurtarıyor.

İkisini yapan yüzde 50-60 kurtarıyor.

Birini yapan da oran düşüyor amma hiçbirinin de garantisi yok gibi.

Konya rakamları Türkiye geneline bakıldığı zaman ürkütücü.

Sağlık Bakanı Koca’da hemşerimiz yaaa. Tüm ülke kendisini seviyor. Tüm partililerin kendisine saygı duyuyorlar.

Sayın Bakan yaklaşan Kurban Bayramı için azmış olan bizleri biraz olsun dizginleyebilmek adına ortalığa bir şey saldı, “Bu rakamlar böyle giderse bayram öncesi bazı tedbirler almak zorunda kalabiliriz.”

..........

Biz hemen ne anladık “Kurbanda sokağa çıkma yasağı geliyor.”

...........

Ve bu cümleleri koca koca akıllı uslu kelli felli insanlar da bize söylemeye başlayınca tepem attı.

Bakın Sayın Cumhurbaşkanımız her seferinde o üç kurala uymamız gerektiğini hatırlatıyor.

Sayın Bakan baktı ki biz laf anlamıyoruz, söz dinlemiyoruz, aba altından sopayı göstermeye başladı.

Amma velakin ben de şunu bilir şunu söylerim;

“Allah korusun bu vaka sayıları da bu vefat sayıları da ilk zamanlardaki o ürkütücü boyutlara sıçramadığı takdirde Kurban bayramında hiçbir güç bu millete sokağa çıkma yasağı uygulamaz”...

Haa bu durumdan bu kadar korkuyorsak tedbirini alacağız bundan kurtuluş yok. Seve seve bunlarla yaşamayı öğreneceğiz. Maske ile kardeş olacağız.

............

Dün Sayın Emniyet Müdürümüz Mustafa Aydın Bey bizim BBN HABER ekibini makamında ağırlayarak yukarıdan bu yana dile getirmeye çalıştığımız konuda devletin yaptırımını en güzel şekilde en sade dille açıklamış.

Hani birileri kızıyor “Hani nerede Devlet?” diye sözüm ona kızıyor, diğer bir kesim ise “Maske takmadık ise ne olmuş yani? Arabada unuttum evde unuttum” diyor yaaa.

Benim bildiğim ve inandığım konu Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir zaman vatandaşına eziyet etmez, ceza yazmak için de alarma geçmez.

Devletin diğer birimleri yasaları oluşturur, cezai müeyyidesini kor, devletin kolluk kuvvetleri de işin bu eylemini uygular.

Eğer Konya’da polis şu güç hatta olağanüstü şartlarda yani, evine ekmek aş götürebilmek için çırpınan insanına; hele hele sanayici, iş adamı, işveren bu ekonomik kilitlenmenin arifesinde işçisine maaşını düzenli ödeyebilmek için uykularını kaçırırken kimseye ceza yazmanın mutluluğu içerisinde değildir.

Polis önce görüntü veriyor.

Her yerde resmi polisleri görüyorsunuz değil mi?

Eğer maskeniz yoksa bile ama iyi niyetli iseniz hemen tedbirini alma şansınız var.

Sonra polis uyarıyor.

Devlete karşı gelme gibi içinizde tehlikeli bir ruh haliniz yoksa ikaz ile işi kurtarıyorsunuz.

Ama tüm bunlara rağmen hâla inadım inat ve ben yasa kural tanımam diyorsanız da devlet ile oynanmayacağını -ortam bu ortam da olsa- görüyor ve yaşıyorsunuz.

Tekrar yazımızın başlığına dönelim.

Ben şahsen Konya’da Kurban bayramında sokağa çıkma yasağı olmayacağına inanan ve bu konuda da iddialı konuşacak durumdayım.

İnşallah rakamlar ve gidişat bizleri mahcup etmez.

       

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Aletlerin en faydalısı kalemdir. 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Trafik ışıklarının olduğu kavşaklarda, ada etrafında dönerken yolun en sağından girip sola dönmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi