İnsanlık tarihi dolayısıyla bizler de tarihi günlerin içerisinde yepyeni imtihanlardan geçiyoruz. Dolayısıyla ortak doğamız en kötü günlerimiz böyle olsun bu imtihandan da en az kayıpla çıkalım diyerek yazımıza başlıyoruz.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN DUYARLILIĞINA TEŞEKKÜRLER

Önceki gün okurumuz Yusuf Bey’in fotoğraflayarak dahası videosunu bile çekerek bize göndermiş biz de bu köşeden otobüs sefer sayılarının özellikle de sanayide çalışan işçilerimiz için artırılmasına yönelik talebi yetkililere iletmiştik.

İşte dün sabah ilk bize gelen telefonlardan birisi de Büyükşehir Belediyesi’nden idi

Buradaki arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerin ardından belediye çalışanları da kontrollerini yaptılar

O gün için yapılan uyarı doğru idi önce insanımızın sağlığı diyerek araştıran belediye yöneticileri ardından da bizimle şu bilgiyi paylaşıyorlardı;

“Abi, 08.00-08.30 arası 15 dakikada bir sefer varmış. Seferlerin büyük çoğunluğu normalin çok çok altında. Ama malum süreç göz önünde bulundurularak yarından itibaren o hatta ilave sefer vererek, o saat aralığında 10 dakikaya bir sefer çıkaracağız. Salı çarşamba yoğunluk olmuş ama bugün aynı sefer çok düşükmüş. Yine de ilave sefer veriliyor.”

.......

Biz bir kez daha Büyükşehir Belediyesi yöneticilerine ve çalışanlarına vatandaşımız ve sağlığı adına gösterdikleri hassasiyet ve duyarlılık için teşekkür ediyoruz.

******

DİNBİRSEN’E DE TEŞEKKÜRLER

Çok şükür her kesimden her meslek grubundan her yaş grubundan samimi güzel yürekli dostlarımız var işte dün bizi mutlu eden bir bilgi paylaşımı da şöyleydi;

“Selamünaleyküm kıymetli insan; DİNBİRSEN olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk Covid 19 salgını ile mücadele ederken Milli Eğitim Bakanlığımızın EBA üzerinden çocuklarımıza verdiği derslerle sevinmek yerine hâlâ örümcekleşen kafa yapısıyla öğretmenlerimiz üzerinden algı yapması ne kadarsa üzücüdür. Bunlar kaosçu ve Türk Milleti ile alay eden insan tipidir bu nedenle başörtüsü ile kimse alay edemez haddine değil…”

......

Evet bu tür yaklaşımı biz de asla kabul etmiyoruz ve bu güzel din görevlisi dostlarımıza kardeşlerimize teşekkür ediyoruz.

******

SUUDİ ARABİSTAN’DAN KÖTÜ HABER

Yatıp kalkıp halimize şükür ediyoruz bu arada mümkün oldukça evimizde kaldığımız anlarda bile dünyanın dört bir yanından dostlarımız bize bilgi akışını sağlıyorlar. İşte iki gün önce Suudi Arabistan dan gelen orada kalan hemşerilerimizin durumunu sizlerle paylaşmıştık dün de gelen bilgi şöyleydi;

“Aldığımız bilgiye göre umredeki bir kardeşimiz 51 yaşında KOAH hastası, bir bayan vefat etmiş.”

******

YA BÖYLE BİR İDDİAYA NE DEMELİ?

Sevgili Uğur Abi,

Hani deriz ya “hem kel hem foduluz” diye. Şu an ne üzücüdür ki, çeşitli mecralarda doktor eksikliğinden bahsediliyor. Hastanelerimizde intaniye, göğüs uzmanı kalmadı mı da böyle düşünüyorlar diye düşünebiliriz. Peki bizi bu hale düşüren ne?

Bak sana bir şey anlatıyım da yazar mısın, yazmaz mısın bilmem. Bir ülke varmış. Bu ülkede, dünya genelinde yaygın olan virüs yok derken bir anda bu ülkelerde de kendini göstermiş. Hastaneler de hastalarla dolmaya başlamış. Yok maske eksik, yok şu eksik, yok bu eksik diye herkes bir yerlerden ya gerçekten yokluktan ya da algı için bağırmakta. Asıl eksik olan görev bilinci ve insanlık olduğunu görmüyoruz.

Günümüzde yaşanan bu durum karşısında da hastanelerde en çok intaniye ve göğüs servislerine iş düşerken, fedakâr olması gereken bir intaniye şefi hastane yönetiminden izin istiyor. Israrlarına rağmen ihtiyaç olduğu için hastane izin vermeyince de gidip rapor alıyor. Yani en ihtiyaç olan bölümün hocası virüs korkusuyla izin alamayınca rapor alarak hastaneyi terk ediyor. Sağlık Bakanı da geceleri 4 saat uyuyarak kendini feda etsin, asistanlar ve diğer hocalar yırtınsın, bu doktor evinde keyif sürsün. İşte burası Türkiye ve bu kişi de bir üniversite hocası. Hani imam doktor kıyaslaması yapıyorlar ya, fedakâr olanları değil ama al sana bir doktor örneği.”

.......

Sağlık sektöründen gelen ve inanmak istemediğimiz bir olay ne diyelim Allah hepimize akıl fikir feraset versin

******

MERKEZİ SİSTEM GERİ Mİ GELİYOR?

Hani ezanlardan sonra yapılan dualar, selalar belli bir kesim tarafından tepki görmüştü ya dualar birbirine karışıyor anlaşılmıyor deniyordu ya. İşte bize gelen son bilgi;

Selaların ve duaların tam olarak anlaşılabilmesi için şimdi yeniden merkezi sistem için hazırlık yapılıyormuş. Yahu Allah aşkına bu durduk yere bir sistemi bozmak ve şimdi de yeniden o sistemi etmeye çalışmak değil midir?

******

AKILLI BİR ÇALIŞMA

Şu zıkkım virüse karşı en etkili tedbirin evde kalmak olduğunu artık bilmeyenimiz kalmamıştır. Sosyal mesafeye ne kadar fazla önem verirsek o kadar tedbir almış oluyoruz. Doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız, Bilim Kurulu Üyeleri ve devlet büyükleri bu konunun önemine dikkat çekmekte. Televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medyada hatta cep telefonlarımıza gelen mesajlarda bu konunun önemine dikkat çekiliyor. Farkındaysanız şehrimizde de bu yolda adımlar atılıyor. Dijital tabelalarda “evde kal” çağrılarını görmüşsünüzdür. Üç gündür de trafikte kırmızı ışık yandığı zaman “evde kal” yazısı çıkıyor. Bu akıllı ve şirin çalışma nedeniyle, Büyükşehir’e, trafik ekiplerine ve sinyalizasyon merkezine tebriklerimizi iletiyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Her insanda karşılaşacağı problemlerin üstesinden gelmesine yetecek bir içsel güç ve kaynak vardır!..” 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Önce can dediğimiz şu günlerde ardından gelecek ekonomik sıkıntıları da göz önüne alarak israfı en az seviyeye indirdiğimiz zaman daha iyi adam oluruz.