Uğur Özteke

Uğur Özteke

Millet Bahçesi’nin Camisine Takıldık Gidiyoruz

Millet Bahçesi’nin Camisine Takıldık Gidiyoruz

Dün sosyal medyadan çok sevdiğim inandığım bir dostum şöyle bir paylaşım yapıyordu;

“İktidarın doğrularını değil, iktidara doğruları söyleyecek insanlara ihtiyaç var”... Atasoy Müftüoğlu

................

Olay tamamen bu.

Birbirimize inanacağız. Birbirimize güveneceğiz. Bizler birbirimizin rakibi değiliz. Biz aynı gemide, aynı şehirde ve aynı ülkede birlikte yan yana yaşayan insanlarız. İşlerin, gidişatın ve durumun iktidarı muhalefeti olmaz. 

Ama günümüzde yönetenleri eleştirirsek muhalefet, yönetenleri övüyorsak yalaka oluyoruz.

Gerçekten bu çok yanlış ve bizi birbirimize düşman edecek tehlikeli bir gelişme.

Bu satırları yazarak niye böyle bir giriş yaptık?

Çünkü bazı okurlarımız sürekli olarak bize yazıyorlar.

“Sayın Özteke, Millet Bahçesi köşesine dernek kurmuşlar. Kim ne kadar yardım yaptı? Biraz şeffaf olsalar. Devlet mi millet mi yapıyor görsek. Bu konuyu araştırıp biraz bizleri bilgi sahibi yapsanız!”

...................

Okurumuza ve sorulara olan saygımızdan dolayı dün şöyle kendi çapımızda küçük bir araştırma yaptık.

Önce şunu bilelim bu camiyi ne devlet ne de Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Bu cami tamamen dernek yönetimi tarafından yaptırılıyor. Yani tamamen hayırsever iş adamları tarafından bu cami yaptırılacak.

Biz basın olarak şunu yapabiliriz. “Dernek yönetiminde kimler var? Nasıl yardım ediliyor?” gibi konuları kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda haberler yapmalıyız. Bu konuyuda aldık kabul ettik. İnşallah Haber Merkezi’ndeki arkadaşlarımız bu konuda çalışacaklar. Ama şunu bir kez daha altını çizerek yazalım millet olarak takıldığımız Millet Bahçesinin kenarındaki camiinin Büyükşehir Belediyesi veya devletin başka bir birimi ile alakası yok.

Ama şunu yine anlıyoruz ki bu pandemi döneminde bile insanlarımızın bir kısmı yatıp kalkıyor ve bu camiyi düşünüyor.

******

ÖZEL ANAOKULLARI DA DÜN KAPATILDI

Milli Eğitim Bakanımızı eleştirdiğim zaman bana “takıldın” diyorlar.

Nasıl demem, nasıl demeyim Allah aşkına.

Kabine toplantısının ardından Sayın Cumhlurbaşkanımızın canlı yayında yaptığı açıklamanan ardından nerede ise bir hafta geçecek. Amma velakin Milli Eğitim Bakanlığı özel ana okullarının ana sınıfı ve uygulama merkezlerinin kapatılmasına dün öğle saatlerinde karar verebildiler.

Helal olsun Sayın Milli Eğitim Bakanına.

Oldukça hızlı karar alıyor değil mi?

Pazartesiden bugüne annelerin babaların ve aile büyüklerinin çektiği sıkıntıdan öte bu karar ile bundan sonra yapabilecekleri konusunu da çok iyi düşünüp empatisini yapmıştır Sayın Bakan diye tahmin edebiliyorum.

Adı üstünde bu özel anaokulu sahiplerinin bu pandemi nedeni ile geç ve güç alınan kararın ardından yine mağdur insanlar kervanına katılan kesimi düşünün. Cenab-ı Allah’ım bu zor dönemde ay başı geldiği zaman çalışmayarak evinde oturarak bankamatikten maaşını alan kesimin dışında alın teri ve tırnakları ile çalışarak ailesine ve çalışanlarına bakmak zorunda kalan insanlarımıza güç sabır ve kolaylık versin inşallah diyorum.

******

NE OLUR BU YAZILANLARI GÜNÜMÜZLE KIYASLAYIN

İşte her satırında Kur’an-ı Kerim’de olan ve günümüzü tarif eden olayların empatisini samimiyetle yapar mısınız?

.....................

Şakik-i Belhi öğretmen ,öğrencisi de Hatem el Asam.

Hoca öğrencisine sorar:

-Hatem Kaç yıldır yanımda ders görüyorsun?

Öğrencisi cevap verir :

-Hocam tam 33 yıldır senden ders alıyorum.

Hoca Peki bu süre içerisinde benden neler öğrendin?

Öğrencisi cevap verir:

-Hocam bu süre içerisinde senden 8 mesele öğrendim.

Hoca, tam sinirlenmek üzereyken sinirlerine hakim olur ve şöyle der Ömrüm seninle geçtiği halde benden sadece 8 mesele mi öğrendin.

Hatem: Evet hocam. Ben yalan konuşmayı sevmem, sadece 8 mesele öğrendim.

Şakik: Söyle de dinleyelim der.

Hatem anlatmaya başlar:

Bir; Hocam, baktım ki herkesin ayrı ayrı bir dostu, arkadaşı var. Bunların hepsi mezara kadar giderler fakat geri gelmek zorunda kalıyorlar. Ben ise beni mezarda da yalnız bırakmayacak bir dost aradım ve hadis-i şeriflere baktım. Bir hadiste Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu gördüm Ademoğlu (insan) ölünce mezarına kadar 3 şey gider. Bunlardan biri kalır, ikisi geri döner. Kalan, kişinin ameli, geri dönenler ise malı ve ailesidir. Ben de bu Hadis-i Şerifi kendime ölçü yaparak beni mezarımda yalnız bırakmayan salih amel işlemeye başladım.

İki; İnsanlara baktım ki çoğu insan nefsine esir olmuş. Bunun doğru olup olmadığını anlamak için Kur'an’daki ayetlere baktım ve şu ayeti gördüm: Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.Bu ayetten anladım ki kim nefsinin esiri olmazsa cennete girecektir.

Üç; Baktım ki herkes elindeki sermayesini koruyor, onları tüketmemek için ve daha fazla biriktirmek için elinden geleni yapıyor. Kur'an'a baktım ve şu ayetleri gördüm: Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katında olan ise kalıcıdır. Elbette sabredenlere, yapmakta olduklarının en güzeliyle mükafatlarını vereceğiz, Oysa Allah bizden malı saklamayı değil infak etmemizi istemektedir Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar

Dört; Baktım ki insanlar üstünlüğü malda, mevkide, makamda, soyda, v.b yerlerde arıyorlar. Halbuki bunların hiçbiri üstün olmayı gerektiren unsurlar değildir ve geçici şeylerdir. Kur'an'a baktım ve şu ayetleri gördüm: Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.Ey insanlar Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.

Beş; Baktım ki insanlar birbirlerini kandırmaya, aldatmaya çalışıyor, daha çok kazanmak için hile yollarına başvuruyor, birbirlerine haset, kıskançlık duyuyorlar. Yine Ayet-i kerimeye baktım ve şunu gördüm Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar. Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için, kimini kimine, derece derece üstün kıldık. Rabbinin rahmeti, onların biriktirdikleri (dünyalık) şeylerden daha hayırlıdır.Resulullah'ın (sav) de şu Hadis-i Şerifi’ni gördüm Ümmetim için en çok korktuğum şey, malları çoğalacak ama bunu kıskançlık meselesi yapıp birbirlerini öldürmeleridir.

Altı; Baktım ki insanlar birbirlerine düşman oluyor ve birbirlerine zarar veriyorlar.Kur'an'a baktım ve şu ayetleri gördüm Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır.

Yedi; Baktım ki insanlar bir lokma ekmek kazanmak için helal-haram demeden her türlü zillete katlanıyor. Onurunu ve gururunu feda edebiliyor. Oysa Kur'an bize şunu emrediyor, Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a âit olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de o bilir. Bunların hepsi açık bir kitaptadır. Demek ki insan çalışmalı ama çalışırken harama, zillete ve onur kırıcı durumlara düşmesine gerek yoktur.

Sekiz, Baktım ki insanlar servetine, ticaretine ve kendi gibi fani varlıklara güveniyor. Oysa biliyoruz ki ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür. Gerçek dayanak ve sonsuz güç sahibi olan Allah'tır. Kur'an şöyle buyuruyor Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur.

Bütün bunları dinleyen hoca Şakik-i Belhi şöyle der Allah seni muvaffak etsin. Doğrusu ben Tevratı, İncili, Zeburu ve Kur'an-ı Kerim'i inceledim. Bütün işlerin temelini bu 8 meselede buldum. Kim bu 8 maddeye gerçek manada uyarsa bilsin ki İslam dinini anlamış ve uygulamıştır.

………..

Belki bu yalan dünyada bazı gerçekleri göz ardı ediveriyoruz. Bir yalan rüzgarının peşinde savrulup gidiyoruz. Hatta şunu bile göremiyoruz. Ne olur çevrenize bir bakın. Kimler kimler için her an “Hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin” diyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Her evde bir tencere kaynar ama, tencerede kaynayan et mi ? Dert mi ? Kimse bilemez...

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Adana Çevre Yolu’nda ağır tonajlı araçlar özellikle hava karardıktan sonra yanmayan farları ile yol almadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Uğur Özteke Arşivi