Reis’in yaptığını inşallah diğerleri yapmaz
Oruçla aranız nasıl?
İşler güçler nasıl gidiyor?
Korona sizin evinizde de, akrabalarınızda da, komşularınızda da hızla yayılmaya ve yeniden sizleri çevrelemeye devam ediyor mu?
Para pul işleri nasıl?
Sizce bayrama ülke olarak nasıl gireriz?
Paranız pulunuz varsa, üretim yapıyorsanız, insanları çalıştıran bir işveren iseniz yaz aylarını da atlayalım da sonbaharı nasıl görüyorsunuz?
................
Aslında dün akşamdan dün sabaha kadar aklımda hiç böyle deli sorular yoktu.
Yazı konumuzda asla böyle değildi ve köşemize de bununla başlamayacaktık.
Ne zaman ki geceden sahura, sahurdan sabaha Sayın Cumhurbaşkanımızın bir aileye yaptığı iftar ziyareti özellikle sosyal medyada gündem olmaya başladı.
Birden içime korku düştü.
Ya diğer siyasiler, bakanlar, vekiller, belediye başkanları da Reis’in yolundan gitmeye kalkarlarsa.
Bizde işler hep böyle olur ya.
Aman gözünüzü seveyim siz siz olun milletin önünü böyle açmayın.
Bakın ev ziyaretleri, iftar sofraları görüntüleri yayılırsa yarın iktidarı muhalefeti Ankara’sı, İstanbul’u, Anadolu diye bu iş bir yayılırsa inanın yandık bittik demektir.
******
NEDEN Mİ YANDIK?
Evet yandık bittik diyorum.
Vaka sayılarını takip ediyor musunuz?
Hani koca koca bilim adamları daha 15 gün önce “vaka sayıları 50 bini bulursa sağlık sistemi çöker. Bu salgının önüne geçemeyiz” diyorlardı.
Değil mi?
Alın size günlük vaka sayısı 60 bini geçti. 60 bin.
Bunu söylemesi kolay, yazması da kolay.
Baylar bayanlar ülke nereye gidiyor?
Allah aşkına herkes aklını başına bir alsın ne olur.
Vaka sayıları, ölüm sayıları.
Millet birbirine ancak akıl veriyor.
Ağzı olan konuşuyor.
Sonra suçlu aranıyor.
Suçlu bulmak için insanlar birbirlerini suçlamaya başlıyor.
Sonuç... Sonuç...
Allah aşkına günlük vaka sayısı 60 bin.
Siyasi oy hesabı yaparken, para hesabı yaparken, çalışan insan sayısı yaparken hep ne yaparız?
Biri dörtle çarparız.
60 bini de dörtle çarpın o zaman.
Test olanı olmayanı, bilineni bilinmeyeni, ayakta geçireni, ne geçirdiğini daha bilmeyeni ile gerçekler ortada. Aynı zamanda da çok acı.
Bu işin sonu nereye gidiyor?
Alın dün sabah aldığımız ilk acı haber.
İş adamı, Konyaspor’un yöneticilerinden dağ gibi adam Aydın Olgun Bey’in vefat ettiği haberiydi.
Diğer taraftan yine dost isim SMMO Konya Şubesinin Onursal Başkanı, yerel siyasetçi Ahmet İçyer Bey Ankara’da tedavi altında.
Nereye baksanız kime sorsanız ya evinde ya hastanede tedavi altında.
Hastalık ilk zamanlardan çok daha acımasız ve hızlı yayılıyor.
Olsun. Kimse bu kötü gidişatın ya farkında değil ya da tamamen canı bırakıp paraya düşmüş durumda.
Ne zaman paranın da, makamın da insanları kurtaramadığını yakınımızdan tanıdık bilindik insanlarda görüyoruz o zaman sağlığın rahat nefes alıp vermenin nimetini beş dakikalığına da olsa anlayabiliyoruz.
******
HERKES SUÇLU
Başta siyasiler olmak üzere bu korkunç gidişat karşısında birbirlerini suçlamaya ya da üstü kapalı çaktırmadan topu vatandaşın kucağına atanlar, belki bu dünyada kendilerini kurtarabilirler.
Onlar hasta olmayabilirler. Onlar ölmeyebilirler.
Ne var ki Cenab-ı Allah’ın adaletinden asla ama asla kurtulamazlar.
Bilim kurulu karar veriyormuş.
Yahu vermez gomaz olun emi.
....................
Seyahat yasağı çıkartıyorsunuz. Amenna. Ama kime ve neye göre?
Otobüsle birbirini hiç tanımayan bilmeyen 40 kişi ama 3 saat ama 16 saat Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna gidebilecek.
Bu yasak değil. Suç değil.
Peki siz her gün birlikte olduğunuz eşinizle, çocuğunuzla ya da ananızla babanızla kendi arabanızla Konya’dan Karaman’a gideceksiniz. Hayır asla gidemezsiniz. (Bu uygulama sokağa çıkma saatleri için geçerli)
Neden?
Çünkü yasak. Çünkü suç.
Sizlere yalvarıyorum, bu yasak sizin mantığınıza yatıyor mu? Sizce akla uygun mu?
Ne olursunuz milletin aklı ile alay etmeyin.
Ne olur milletin canı ile sağlığı ile pinpon topu gibi oynamayın.
............
Aslında çok şeyler yazmak istiyorum da kendimi tutuyorum.
Okulları tatil ettik değil mi?
Şimdi çıkmış büyüklerimiz açıklama yapıyorlar.
“Öğretmenlerin aşılanmasına hız verilecek”...
Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye.
Çocuklar hastalıktan kırılıyor.
Sınıflar, okullar birer birer kapanırken neredeydiniz Sayın Milli Eğitim Bakanı?
Siz, siz çok sevdiğim saydığım Sağlık Bakanı siz niye o günlerde hiç müdahil olmadınız?
..........
Bu konuda canım çok sıkkın. Dahası çok gerginim. Çok doluyum.
O yüzden de bu konuyu bugünlük noktalıyorum.
******
EN SON DOLANDIRICILIK ŞEKLİ İMİŞ
Millet canı ile millet ekmek parası derdinde kendini kaybetmeme çilesinde koştururken bu durumda bile her yolu deneyen, boşlukları kullanmayı akıllı olma sayan sahtekârların dolandırıcıların yeni yeni marifetlerine her gün bir yenisi ekleniyor.
Önceki gün kargo ya da PTT görevlisi kılığında vatandaşlardan kargonuz var diyerek imza attıranların vekaletname aldıklarını duymuştuk.
Dün de bunu duyduk
Hani eskiden olsa “Pes” falan derdik ya.
İnanın ne “pes artık” diyecek bir durumumuz kaldı, nede selam verene selamını alıp selam verdiğimiz zaman cebimizden gidecek parayı hesaplayacak gücümüz kaldı.
Kulakları çınlasın. Şu korona öncesi anamı babamı şehir içerisinde araba ile dolaştırırken yeni yeni binaları caddeleri gördükçe bizimkiler kendi kendilerine arka koltukta konuşurlardı “Bu binalar ne böyle? Allah muhafaza binaların, zinaların artması kıyamet alameti”...
..........
İnsanoğlunun böylesine zor bir dönemde bir başka insanı kandırmak için, ondan beş kuruş para alabilmek için yaptığı şeytanlığa herhalde hiç kimse akıl erdiremez derken, bu durumun kıyamet alameti olup olmadığından da korkuyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Güçlü insanlar dürüstlüğü seçerler, diğerleri de yalanı
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Güçlü kuldan değil, Allah’tan korktuğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.