SAĞLIKTA DÜDÜKLÜNÜN HAVASINI ALDIK!
Türkiye’de sağlık çalışanları özellikle üst düzey konumundaki koltuk ve makam sahipleri aylardır ateş üzerinde oturuyorlardı.
Oysa bu isimler korona illeti ile cansiparane mücadele ederlerken, daha açıkçası mücadele etmeye çalışırlarken meğer altlarındaki koltuk da fokur fokur kaynıyormuş.
Konya için karar mekanizmasının ikincisi yaklaşırken yani çarşamba akşamına kadar ben de bu üst düzey yöneticiler ile müdür, müdür yardımcısı, başhekim, başhekim yardımcıları, daire başkanlarına kadar tüm isimleri yeni yerlerine mi gidecekler ya da koltuklarını koruyabilecekler mi sorusunu merakla bekliyordum.
“Hayırdır, sana ne? Yoksa bir yerlere mi atanıyorsun?” demeyin. Çünkü bu çok soğuk bir espri olur.
“Akraban mı var?” da demeyin.
Bir tek yakınım ya da soyadımızı taşıyan birinin tayin terfi ya da sürgün durumu yok.
Sadece görevimiz icabı bu sistemin Konya’daki uygulamasının fotoğrafını görmek istiyorduk. Bunu da mesleğimiz gereği habercilik adına kovalıyorduk.
Çünkü Sağlık Bakanlığı tüm Türkiye’de bu sistemi uyguluyor ve 2.5 yıllığına ister partili, ister sendikalı, ister bir yakınının yakınını ya da görevini gerçek anlamda yapabilecek kapasitedeki sağlıkçılarımızı atıyorlardı.
Bu 2.5 yıllık sürede de atananların karnesi çıkartılıyor.
Başarılı ise görevine devam ediyor.
Başarısız ise başka bir yere alınıyorlar.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde bakandan, AK Parti Genel Merkezine kadar bu iş, bu sektör çalışanları için hayati önem taşıyordu.
Konya dışında mesela Antep’te, Mersin’de, Bursa’da şehirler sallandı.
Özellikle de siyasiler çok çalıştılar.
Konya için durum önce ayın 14’üne kadar uzatılmıştı.
Çünkü Konya’daki mücadele sessiz olsa da epey çekişme sözkonusuydu.
Ve öğrendik ki Bakanlık, Konya için yeni yapılanmayı yani terfi ya da yer değiştirme işlemlerini ikinci kez ertelemiş.
Ne zamana?
Nisan 2021’e kadar.
Bu tarihe kadar herkes kendi yerinde oturabilecek.
..................
Pek anlamam ama hanımlarımız bu durumu iyi bilirler. Düdüklüde bir şeyi pişirirlerken o ses çıktıktan sonra düdüklünün üzerindeki düdüğe basarlar ve arkasından “fıışşşşş” diye bir ses çıkar.
Yani hanımlarımız ya da mutfak işlerinde mahir beylerimiz düdüklünün patlamaması için içindeki havayı alırlar.
Sağlıkta da bu hava alma işi ya da sessiz çekişme ve mücadele, açıklanan yeni tarihe kadar devam edecektir demektir.
Hayırlı uğurlu olsun deyip fazla kurcalamadan konuyu noktalıyoruz.
Sağ ve sağlıklı olursak bu konu için Nisan 2021’de görüşürüz inşallah.
*******
BU ARADA HASTANELERİMİZ YENİLENDİ
Evet biz birkaç günder bu işlerle uğraşırken bilmediğimiz yeni şeyleri de öğreniyorduk.
Artık Meram’da Meram Yeni Yol’daki eski SSK Hastanesi sonraki Meram Eğitim Hastanesinin yeni adı artık Meram Devlet Hastanesi oldu.
Yine Numune Hastanesinin Beyhekim kampüsündeki o güzel büyük hastanemizinde adı da Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi oldu.
Tam da bu noktada bazı konuları şöyle bir kenara bırakalım.
................
Konya’da sağlıkta siyaset denilince kulislerde isimleri en çok konuşulen ve en çok öne çıkan iki isim var.
Birisi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Leyla Şahin Usta Hanımefendi, bir diğeri yanılmıyorsam bugünlerde ve yarınlarda Doğu’da Güney Doğu AK Parti’yi 2023’e götürecek olan teşkilatlar için yoğun çalışma içerisinde bulunan Dr. Abdullah Ağralı...
Yani kim ne derse desin başta Sayın Bakanımız Fahrettin Koca olmak üzere bu iki vekilimizin de önderliğinde Konya olarak sağlık kurumları sayısından tutun da, sağlık personeli sayısına, sağlık techizatlarına kadar altın dönemini yaşıyor.
Bugünkü yazımızın sağlık girişimini yapmışken yiğitlerin de hakkını vermek boynumuzun borcudur.
Şehrimiz adına kim bu işleri yapıyorsa Allah razı olsun.
*******
BAŞKAN ALTAY VURDU VE YIKTI
Dün Konya’da Mevlana meydanında şehir adına tarihi bir gün vardı.
Dahası Başkan Uğur İbrahim Altay’ın altın vuruşu ile 40 yıllık tarih yıkılmaya başladı.
1980 yılında yapımına başlanan 1987’de açılışı gerçekleştirilen Mevlana Çarşısı gerçekten günümüzde ucube haline gelmişti.
Belki 40 yıl önce burasının bugünü düşünülememişti.
Şimdi gereği yapılmış oldu.
Geç de olsa güç de olsa yapılması gereken en nihayetinde yapıldı.
Kim ne dersi desin şehrin göbeğindeki ucube artık gidiyor.
Uğur Başkan tarihi bir iş daha yaptı.
Haydi bizim gözümüz alışmaya alışmıştı ama burası Hazreti Mevlana’yı görmek için yeşil kubbeye gelen yerli ve yabancı turistler için tek kelime ile bir ucube idi.
Bu bina Doğu Bloğu ülkelerden kalan binalar gibi soğuktu.
Başkan Altay ayrıca basın mensupları ile şu ince detayı daha önce de defalarca paylaşmıştı. Dün hassas konuyu yine hatırlatmış oldu.
Buradaki esnafla % 100 mutabakat sağlanmış.
Yani burada bir tek Allah’ın kulu dudak bükmüyormuş. Sızlanmıyormuş. Dahası beddua etmiyormuş.
Burasının 45 günde yıkılması planlanıyor.
Şu pandemi döneminde yapacağız dense belki yapılmaz ama Başkan Altay 45 gün dedi ise ben inanıyorum ki bu yıkım ve temizleme işi 35-40 günde hallolur.
Haaa sonra da yeni yapı inşaatına geçilecekmiş.
Bu daha da güzel bir açıklama.
Başkan bugüne kadar hiç açık vermedi ama Tahir Akyürek Bey’den hatırlıyoruz bu meydanda başka binaların da yakılması ve meydanın temizlenmesi düşünülüyordu.
..............
Mesela meydandaki Balıkçılar Otel.
Otelin sahibi dostumuzla o günlerde konuşmuştuk.
Bu yerin bedeli karşılığı ya da şehirde otel için başka bir adres gösterilmesi durumunda o gün için otel sahipleri mevcut binayı terk etmeye hazır idiler.
Ne var ki o günden bu güne o görüş ya da hesaplar değişmiş olabilir.
Dememiz şu ki bu ucube çarşıdan sonra meydan projesinde bazı yerler de bu işin devamı olarak temizlenebilir.
Ve bu temizlik ilk aşamada Aziziye Cami’ye kadar da uzatılabilir.
Tabii burada da belli sayıda esnafı unutmamak gerekir.
.............
Bu arada bizi sıkı bir şekilde takip eden samimi okurlarımızada son bölümde en içten teşekkürlerimi ve saygılarımı sunmak istiyorum.
Çünkü dünkü alkol meselesi bu şehirde akıllı insanın yazabileceği bir mevzu değildi.
Farklı yerlere yanlış alanlara sündürülme olasılığı yüksekti.
Allah için korktuğum olmadı.
Bu yüzden de siz değerli samimi ve şuurlu okurlarımıza şükran borçluyuz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Benim ayağımın altı da müsait başımın üstü de. Nerede duracağını kendin belirle.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bisikletle, motorla, üç tekerleklilerle tek yönlü yolda ters gitme alışkanlığından vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.