Evet bir kaç gündür şehrimizden çok uzaklardayız inanılmaz bir yoğun tempo içerisindeyiz ama uykuda kendimizden geçtiğimiz saatler dışında hep şehirle şehrimizin güzel insanlarıyla birlikteyiz.

Yine farklı biraz yerel ulusal konularda dertleşmeye çalışacağız. İzninizle önce sizlerden gelen şehir meseleleri ile başlayalım

HASTANELERİMİZ DE ARTIK YENİDEN YAPILANIYOR

Bir okurumuz şunları yazıyor; “Sayın Ugur Bey; geçen hafta başında bayram dönüşü ani bir kararla Özalkent Polikliniği kapatıldı. Poliklinik yeni bir bölgeye hitap etmekte günde 1000-1500 hastaya bakmakta ve hastalar şifa bulmakta idi. Şimdi bu hastalar nereye gidecek? Eğitim Araştırma Hastanesi taşındı. Numune pandemi hastanesi oldu. Vatandaş özel hastanelerin insafına terkedildi.

Özel hastaneye muayene farkı 95 lira, tahlil ücreti 385 TL ödedim. Nasıl altından kalkacağız?

Herkes ödeyemez. Yetkililer masa başında karar vermesinler gerçekleri görsünler biraz.  Numune Hastanesinin bütün doktorları Covid hastasına mı bakıyor sanki.”

.........

Biz şimdilik hiçbir şey bilmiyoruz, sadece sizlerden gelenlere elçi olmaya çalışıyoruz.

*****

ŞU STADYUM VE MİLLET BAHÇESİ İŞİNE HIZ VERMELİYİZ

Dün bir okurumuz millet bahçesi yapılacak olan eski stadyumun halini yani oradaki durumun fotoğrafını bizlere gönderiyor

Ve fotoğrafın altına da şunu yazıyordu:

“Konya’nın spora ve sporcuya verdiği değer”...

......

Okurumuz fotoğrafa bakarak haklı olarak görünüyor. Ama bizler inanıyoruz ki bizi yönetenler ve biz yönetilenler asla bu manzaraya layık değiliz. Tabi bunun en büyük nedeni de burası bir inşaat alanı. Peki inşaat alanındaki son durum nedir? Bilmiyorum, yetkililerden ricam ise ‘ne olur bu konuyu bir an önce çözün’ yönündedir. Pandemi, ekonomik sıkıntılar hepsine amenna ama eskisi daha diyorum yeni millet bahçesi eski Konya’nın da yeni Konya’nın da kalbidir ne olur bunu unutmayın.

******

BUNLAR HEP İDDİA AMA

Bu şehre ömrünü vermiş siyasi platformlar dahil olmak üzere özellikle öğrenci yetiştirme ve öğrenci yurtlarında devlet ve özel adına çok üst düzeylerde görev yapmış bir abimiz önceki gün şu notu iletiyordu: “Dün sağlık müdürlüğündeydim doktorlar ve kan alanların dışındakilere N19 maskesi verilmiyormuş.”

******

BU ŞİKAYETLER BİTMEYECEK Mİ?

Pazartesi günü hukukçu bir okurumuz adını soyadını telefonunu vererek şöyle söylüyordu;

“Kozağaç Kirazlıyalı Sokak’ta dün saat 22.00’de havai fişek ve tabanca atıldı. Ne polis geldi, ne zabıta.”

......

Sayın Valim sizin emniyet başmüdürümüzün devletini, milletini seven tüm değerli yöneticilerimizin iyi niyetinden asla şüphemiz yok. Bunun aksini de düşünemeyiz.

Ama sizler de çok iyi biliyorsunuz ki bu şehirde havayı fişekler atılıyor, yangınlar çıkıyor hem de şehrin göbeğinde. Bu şehrin göbeğinde silahlar, pompalılar sıkılıyor yorgun mermiler araçlarda iz bırakıyor hatta insanlar yaralanıyor.

Vatandaşlarımız gibi biz de merak ediyoruz bu işlere kendimizi alıştırmalı mıyız? Bunlar bundan sonra bizler için sıradan normal olaylar mı olmalı? Yoksa bu işlerin sonu gelecek mi, yine Konya eskisi gibi huzur şehri olacak mı?

******

BİLMEDİĞİMİZE HERİF GİBİ BİLMİYORUZ DERİZ

Allah’a şükürler olsun ki 45 yıldır bir tane tekzibimiz olmadan naçizane işimizi yasal ve helalinden yapmaya çalışıyoruz Konya Büyükşehir Belediyesinin çıkarmayı planladığı şehir atlası ile ilgili olarak bu sektörün içinde olan bir abimizin bize ilettiklerini sizlerle paylaşmıştık.

Bunu paylaşırken de herif gibi bu alan bizim alanımız değil anlamayız bilmeyiz demiştik.

Hatırladınız mı?

Yazı çıkınca büyükşehirden ve dahası o yazıya söz konusu ismin birinci akrabasından tanıdık bir dosttan şöyle bir bilgi geldi: “Davut Göksu, İstanbul Kültür Edebiyat atlasını Turing’e yaptı, İBB’ye değil. Konya Bozkırlıdır, Konya Belediyesi davet edip beraber yapalım dedi. Davut abi şehir kültür ve edebiyat araştırmacısı ve yazarıdır.”

.....

İşte bize gelen bilgiyi de sizlerle paylaşıyoruz. Gerisi bu alanın tarihçi edebiyatçı ..... gibi büyüklerimizin işi.

******

RECEP KONUK’U ANLAYABİLMEK

Diyoruz ya bizler Konya’dan çok uzaklarda da olsak yüreğimiz hep “Konya… Konya…” diye atar. İşte dün sabah yine Konya’dan kısa kısa uzun uzun bilgi notları geliyordu. Bunlardan kısa olanlardan birisi de şöyleydi:

“Sevgili ağabeyim; Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi ilk mezunlarını verdi ve aynı gün de Konya Şeker'de işe başlatıldılar. Bu çok güzel bir gelişme. Kolay gelsin.”

......

Şehir için gençlerimiz için Konya Şeker için bundan güzel bir bilgi notu olabilir miydi? Açık söyleyeyim benim için hiç farklı ve heyecanlandırıcı bir bilgi değildi. Çünkü Recep Başkan’ı birazcık tanıdığımı sanıyorum. Hem de ne öyle şehir gibi ne öyle şehrin insanı gibi ne de koskocaman Recep Başkan olduktan sonra onun sayesinde ekmek yiyenler gibi tanıyorum. Recep Başkan’ı, Çumra Belediye Başkanlığı’ndan bizim başkan olarak tanıyorum ve o yıllardan bu yıllara da tanımadım öğrencilik yıllarındaki Recep Konuk olarak kendisinden dinlediğim başkalarının anlattığı Recep Konuk olarak tanıyorum. Recep Başkan için kitap dahi yazabilirim, bunu yapar hiç şaşırmadım. Recep Başkan hem ekonomik olarak hem bir holdingin başı olarak hem siyasetçi olarak çok çok çok daha üst makamlarda yer alabilir de bunu da hak etmişti; ama -başkan kızmasın da- tam eşik atlanırken beraber yol yürüdüğü arkadaşları başkanın freni oldu. Neyse geçtik bu işleri Recep Başkan bu şehirde ve ülkede kendi alanında tarih yazdı, kim ne derse desin Recep Başkan bu şehrin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir neferi olarak tarihe geçti helal olsun.

******

UĞUR BAŞKAN’IN ÇOK DUAYA İHTİYACI VAR

15 yıl Tahir Akyürek abiyle gerçekten samimi, dost iki insan gibi en zor dönemleri aştık. Hep birlikteydik, hep dertleştik yazamadıklarımızı birebir aktardık. Allah için hep arkamda durdu, bu samimiyet ve dostluk bir kuruşluk maddi çıkara dayanmadı. Samimiyetimizi hiç şahsımıza kullanmadık.

İşte bugün Tahir Bey’in nerede olduğunu biliyorsunuz, biz yine buradayız yani handayız.

O 15 yıllık dönemde arkamızdan asılsız çok şeyler söylendi, kimse bir şey ispatlayamadı sonuçta bugün ikimiz de anlımız açık, başımız dik ve veremeyeceğimiz hiçbir hesap olmadan yine yan yanayız.

Uğur İbrahim Altay Bey’le yine Allah nasip ederse zor ve zorlu bir yolculuktayız. Selçuklu dönemi bitti şimdi Büyükşehirdeyiz. Tahir Bey zamanında yapabildiğimiz kadar yerel anlamda gazetecilik yapmaya çalıştık. Uğur Başkan, Tahir Başkan’dan çok farklı yöneticilik vizyonu izliyor.

Bizim Konya Büyükşehir Belediyesi ile ilgili Uğur Başkan’ın ekibi ile ilgili yapacağımız ve yaptığımız yorumlar haberler de bizim açımızdan asla geçmişe dönük samimiyetimize gölge düşüremez.

Her başkanın bir ekibi vardır, onlar da kendilerince yol izlerler onlara da alışığız.  Diyoruz ya İstanbul’dayız İstanbul’da yaşayanlar bilir, İstanbul’u bilenler bilir öyle bir koşturma içerisindeyiz ki çalan telefonlara bakamıyorum, telefona alıp başka şeylere bakamıyorum. Tam da bu anda Konya’dan arka arkaya fotoğraflar geliyor…

Deniyor ki Uğur Başkan saç ektiriyor. Bu gayet doğal bir şey. Hemen Konya’yı aradık fotoğrafı gönderdik bu doğru mu dedik.  Arkadaşlar Büyükşehir Belediyesinden servis yapılan ve bizim gibi diğer haber sitelerinde yer alan fotoğrafı inceledikleri zaman; ayakta giden yolcular için tasarlanmış tutamaç halkasının yansıyan gölgesi tam da başkanın başına denk gelince ortaya böyle bir görüntü çıkardığına yönelik tespit ile bize geri dönüş yaptılar. Kendi dünyamızda kendi işimizde ayakta durmaya çalışırken şehrin insanlarının nelerle uğraştıklarını bir kez daha birebir yaşayınca işimizin gerçekten de yüce rabbimiz Allah’a kaldığını yine görüyorduk. Ne denir Allah hakkımızda hayırlısını versin ve bizleri cümlemizi mahcup etmesin.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İlaç olsa içme düşman tasından / Sakın taş attırma dost arkasından / Kim ikiyüzlüyse tut yakasından / Bir yüzüne bir de canına tükür.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ortak kullanım alanlarında dezenfektan sıkarken, sağa sola sıçratıp kirletmediğimiz zaman daha iyi adam oluruz.