Kalabalık Yalnızlık
Cümlenin maksûdu bir amma rivâyet muhtelif (Muhıbbi)
Oxford'a göre 'Brain Rot'
Cambridge için 'Manifest'
Collins'de ise 'Brat' ve TDK da 2024'ün kelimesini açıkladı: Kalabalık Yalnızlık
TDK’nın halka sunduğu ‘yılın kelimesi’ adayları şunlardı:
Algoritma-Dijital yorgunluk-Kalabalık yalnızlık-Merhamet-Yabancılaşma-Yapay zeka-Yozlaşma
‘anket.tdk.gov.tr‘ linkinden katılar tarafından yapılan oylama sonucuna göre seçilen kelime ülkemizde Kalabalık Yalnızlık olmuştur.
1.Oxford: "Brain Rot"
Oxford'un seçtiği bu terim, zihinsel tükenme, bilgi kirliliği veya dijital çağın getirdiği dikkat dağınıklığına vurgu yapmaktadır. Sosyal medya, sürekli çevrimiçi olma baskısı ve bilgi akışının yoğunluğu, bireylerin zihinsel yorgunluğunu artırmaktadır.
Uzmanlara göre beyin çürümesi, önemsiz içeriklerin aşırı tüketimi sonucu, zihinsel veya entelektüel durumun bozulmasıdır. Özellikle sosyal medyada gereksiz ve faydasız içeriklere fazla maruz kalmanın verdiği hasardır. Henüz yolun başındayız ve hasarı tespit edemiyoruz fakat 20 yıl sonra zihinler geçmişteki kadar parlak olmayacak. Her şeyi öğrenebileceğiz ama bunları analiz etme becerisini yitireceğiz uyarısında da bulunuyorlar.
Bu kelime, modern çağda insanlara “zihinsel sağlığınızın kıymetini bilin’’ mesajını taşıyor diyebiliriz.
Yaşanan kültürel ve toplumsal değişim gerçek ile sanalın birbirine karıştığı ağ toplumlarında yaşama ilişkin algıları da dönüştürünce zihinsel tükenme kaçınılmaz oluyor.
Seçilen bu kelime zihinsel sağlığımızı korumak ve beyin fonksiyonlarımızı iyileştirmek, dijital alışkanlıklarımızı gözden geçirmek ve sağlıklı bir denge kurmamız gerektiğinin topluma yansıması olmuştur.
2. Cambridge: “Manifest”
Cambridge'in kelimesi olan Manifest, görünür kılmak, açıklamak veya açıkça göstermek anlamına gelir. Bu, kişisel farkındalık, toplumsal hareketlerin görünür hale gelmesi ya da bireylerin kendi değerlerini ve düşüncelerini açıkça ifade etme ihtiyaçlarına vurgu yapmaktadır.
Kendini ve düşüncelerini sağlıklı şekilde ifade etme, her dönemde insanlık için önemlidir.
3. Collins: “Brat”
Collins'in seçtiği Brat, genelde şımarık çocukları ifade eden bir terimdir.
Dijital çağda, bireyselcilik, saygısızlık ya da yeni kuşakların farklı değerlere sahip olması, kavramların sorgulanması ve daha fazlası…
Seçilen bu kelime gösteriyor ki; toplumsal değişim ve genç kuşakların alışkanlıkları, değerleri ile önceki kuşakların çatışması toplumda şikayet konusu olarak öne çıkmıştır.
4. TDK: “Kalabalık Yalnızlık”
TDK’nin seçimi ise bir oxymoron, yani çelişkili bir ifade olarak karşımıza çıktı.
Türk toplumunun dayanışma ve paylaşım değerlerinin sorgulanmasına vurgu yapıyor desek yanılmayız.
Kalabalıklar içinde yaşarken insanımızın hissettiği yalnızlık, sosyal ilişkilerin yüzeyselliği ve bireyselliğin artışı dikkatlerden kaçmamalı. Toplumsal bağların zayıflaması ve süreç içerisindeki değişim bu kelimeyi öne çıkarmış görünüyor.
Ülkemizde seçilen bu kelimeyle ilgili olarak diğerlerinden biraz daha fazla üzerinde duralım:
Her dönemde yalnızlık üzerine çok şey söylenmiş felsefesi yapılmış farklı anlamlar yüklenmiştir.
Kimilerinin övdüğü, kimilerinin yerdiği soyut bir kavramdır. Tek kelime olup söylemesi kolay olsa da yaşaması zordur. Bu bir duygu olup insanın içinde yaşadıkları ve hissettikleridir.
Gustaw Jung’ın tanımıyla; çevrede insan olmaması değil, önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramaması ya da başkalarının imkânsız gördüğü, kabul ettiremediği bazı görüşlere sahip olunduğunda yaşanan bir durumdur. Tamda seçilen kelimeyi açıklıyor gibi: "Kalabalık Yalnızlık"
Yalnızlık iyi midir, kötü müdür?
Yerine, zamanına ve yüklenilen anlamına göre göre tartışılır. Ancak Celaleddin Rumi’ den bir alıntı yaparsak: “Taşın kalbi yok ama, onu bile yosun sarar” der.
Yine; Peyami Safa’nın, “Bazen insan yok olduğu zaman mı var olur? Yalnızım, evet, herkes yalnızdır, yalnızız” dediği bir döneme doğru koşar adım ilerlediğimizi gösteren bu kalabalık yalnızlık durumu insana özgü olacak, görmezden gelinecek bir şey değil.
Seçilen bu kelimeler, farklı toplumların, kültürlerin ve dillerin geride bıraktığımız 2024 yılının ruh halini ve odaklanılan meselelerini yansıtan birer ayna vazifesi görüyor.
Her birinin ayrı anlamları olsa da, genel bir bağlam içinde düşündüğümüzde, modern dünyanın zorlukları , birey üzerindeki baskıları insanlarda yalnızlaşmaya, toplumsal değişime ve zihinsel sağlığın maruz kalacağı tehlikelere dair ipuçları veriyor.
Kelime seçimlerinin ortak yanı hepsinde bir endişe olması…
İbn Arabi'ye göre "kelime" Arapça "yara izi" demektir. Ağzımızdan çıkan her kelime, insanın yüreğinde derin yaralar açabilir.
Dil toplumun ruhudur. Seçilen bu dört ayrı kelime anlaşılan o ki yüreklerde açılan yaraları da gösteriyor.
Sigmund Freud: "Modern bilim henüz birkaç kelimenin gücü kadar etkili bir ilaç üretemedi." derken; kelimelerin bizim bilinçaltımızın dışavurumu olduklarını, aynı zamanda bilinçaltımıza yapılan bir telkin olduğunun da bilinmesi gerektiğini anlatmak istiyor desek yanılmayız herhalde.
Seçilen her bir kelime toplumun bilinçaltında neler var? Hangi telkinlerin etkisinde kalmışlar sorularına da cevap sunuyor.
Kelimeler, bağlamdan bağımsız değerlendirildiğinde yanlış yorumlanabilir.
Kadim kültürümüzde bize öğretilenlerden birisi de “Sözünü bilme, kendini bilmenin sonucu ve değerlendirilmesidir.”
Kullandığımız dil ve seçtiğimiz kelimeler bizleri sınırlayan kavramlara dönüştürmesin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.