Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

Büyük düşman

Büyük düşman

Kanuni Sultan Süleyman’ın Paşalar bugün çıkacağımız sefer “büyük düşman” İran topraklarınadır… dediği İran.

Komşumuz İran, tarih boyunca bizi hep arkamızdan vuran İran. Onlarca İslam alimini öldüren İran.

Türkiye ile ilgili her kritik durumda bizim karşımızda duran, Gezi olaylarından itibaren paralelle mücadelede ve seçim sonuçlarına kadar her aşamada, Türkiye Devleti ve seçilmiş hükümeti aleyhinde çalışan İran.

Şimdide Suriye’ye Mehmetçikle savaşsın diye çapulcu taşıyan İran

İran’ın en zor dönemlerinde, Türkiye’den her konuda destek aldığını, Müslüman devlet olarak varlığının büyük güçlerce tehdit oluşturduğunda, Türkiye’nin cesur çıkışlarla devreye girmesini göz önünde bulundurursak, İran”ı anlamakta hep güçlük çekiyorum.

Ülkemizde gerçekleşen tüm hain, alçak terör saldırısı sonrası ve Suriye’deki operasyonlar sonrası İran medyasının attığı manşetlerin, YPG, PYD, PKK ve Esed medyasını hatırlatan içerikte olması, İran’ın devlet politikasının esasında Türkiye aleyhinde oluşumlara destek vermekte ısrarlı olduğunu açıkça gösteriyor.

İran’ın, Türkiye’den aldığı bunca desteğe rağmen, neden Rusya ve Türkiye’nin sıkıntı yaşadığı ülkelerle koordinasyon içerisinde olduğunu bilmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Son saldırıdan sonra, İran”ın kullandığı üslubun, terör örgütlerini, Esed’i ve Rusya’yı haklı gören tutumuyla hain saldırıda kendinin taraf olduğunu ve bu tarafını terör örgütlerinden ve destekçilerinden yana belirlediğini de göstermiş oldu.

Birileri kalkıp “İran medyasındaki dilin, İran devletiyle ilişkisi yoktur” diyebilir ama değildir. Çünkü İran’da medyanın tutumunun ve oluşturduğu algının tamamen devlet kontrolünde olduğunu herkes bilir.

İran, Türkiye’nin Orta Doğu ile bağlarının kesilmesini istiyor, İslam coğrafyasında etkisinin olmamasını istiyor. Onun içinde terör örgütleri ve onların destekçileriyle kol kola hareket ediyor dersem, herhalde fazla abartmış olmam.

İran Mezhepçi tutumuyla sadece Türkiye’ye yönelik değil, İslam dünyasının tamamına karşı büyük tehdit oluşturmaktadır.

İran yapmak istediklerini Rusya’ya desteğinden başka Suriye’de Eset’e destek vererek oradaki mazlum insanların yok edilmesine göz yumması, İslam anlayışının da sadece İran’ın Fars-i devlet zihniyetinin çıkarlarına göre olduğunu hem söylemekte hem de uygulamaktadır.

Onun için bundan sonra İran’la ilişkilerimiz ve İran’a bakış açımız mutlaka değişmelidir.

İran’ın Türkiye’nin içerisinde ve bölge ülkelerindeki faaliyetleri mercek altına alınmalıdır,

Rusya ve Ermenistan başta olmak üzere YPG ve PYD’ye desteği ile PKK’nın adımlarına ne kadar ihtiyaç duyduğunu, Esat’la birlikte hareket etmekle bölgenin kaderinde oynamak istediği dağıtıcı tutumunu, medyasından Türkiye’yi DAEŞ destekleyicisi gibi göstererek yaratmak istediği algının, neye ve kime hizmet ettiğini görmemek iyi niyet değil saflık ve tarihi bilmemektir.

İran bölgedeki bölücü faaliyetleriyle, İslam âleminin parça parça olmasına, en az Siyonizm kadar yardım ve yataklık etmektedir.

Osmanlı devleti zamanında Osmanlının dostluğunu Haçlı zihniyetine değişen de İran’dır, bugün Türkiye’nin dostluğunu, Haçlı zihniyetle ortaklığa değişen de İran’dır

Tarihten gelen bu hastalık Fars-i devlet zihniyeti, Bundan sonra İran’ı dost görmemize en büyük engeldir.

İran, dost olup olmadığını artık söylemleriyle değil, eylemleriyle göstermek zorundadır. Aksi takdirde, İran’a masum ve din kardeşi olarak bakmamız, bize büyük zarar verecektir.

Yazının sözü; Onlar Ortadoğu’da Müslüman ülkeler arasında işbirliği olmasın, Türkiye, Suriye’yle, Irak’la İran’la çatışsın istiyor. Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yücel KEMANDİ Arşivi