CHP iktidarı
Bugünlerde birçok insanın dilinde, "CHP iktidara gelse bugünden kötü olmaz" gibi sözler.
Acaba?
Sahiden olmaz mı?
Birçok okurum olmaz diyebilir.
Biz bu konuda tarihe bakarız.
Tarihimizde CHP iktidarlarında neler olmuş onu yazarız.
Sayın Cumhurbaşkanı bazen çok eskilere gidiyor.
Yokluktan, darbelerden, Müslümanlara yapılan zulümden bahsediyor.
Ben o kadar eskilere gitmeyeceğim, CHP’nin başörtü yasağına verdiği destekten de bahsetmeyeceğim.
Bunları yazdığım zaman onlar eskilerde kaldı diyenleri duyar gibiyim.
Ben yaşadığım yıllardan ve bugünden örnekler vereceğim.
Yıl 1979, yer Akşehir Lisesi.
Akşehir Lisesi müdürü sonraki yıllarda Turgut Özal hükümetlerinin Milli Eğitim bakanlığında çok önemli görevlerde bulunmuş, Konya'ya hizmetleri tüm Konyalılar tarafından bilinen, takdir edilen ve çok sevilen sayın ŞÜKRÜ KOÇ.
O yıllarda Şükrü Bey okula giderken CHP’li gençler tarafından saldırıya uğruyor. Yeni aldığı paltosu dilim dilim kesiliyor. Görevi bırakmazsan seni de böyle yapacağız notu üzerine iliştiriliyor.
Şükrü Bey tabii ki görevi bırakmıyor. Emniyeti bilgilendiriyor. Aldığı cevap ilginç; "Hocam siz de istifa ediverin kendi adamlarınız gelince tekrar gelirsiniz.”
CHP’nin atadığı İl Milli Eğitim Müdürünü bilgilendiriyor; "Hocam isterseniz sizi ben görevden alayım bunlar sizi orda çalıştırmazlar.”
Bir gün sonra, Şükrü Bey’i öldürmek için büyük bir CHP’li grup ellerindeki sopa ve ateşli silahlarla okula yürüyor.
Okulun tüm camları kırılıyor, içeri giriyorlar. Şükrü Bey, odasında yok. Daha da sinirleniyorlar ve odasını talan edip Şükrü Bey'in evine yürüyorlar. Evinin tüm camlarını kırıyorlar, evini yakma girişiminde bulunuyorlar.
Şükrü Bey o gün ölümden kurtuluşunu okulda görev yapan hizmetlinin kendisini kalorifer dairesine kilitlemesine bağlıyor. Saldırganların dağılmasından beş saat sonra hizmetli gelip kendisini okulun kömürlüğünden çıkardığını bir görüşmemizde Şükrü Bey bana anlatmıştı.
Bu olay sonunda, özellikle Şükrü Bey'in eşinin o günkü yaşadıklarının etkisinden yıllar boyunca kurtulamadığını takdir edersiniz.
CHP iktidarı zamanında olan başka bir olay.
Öğretmenlik yaptığım yıllarda CHP iktidara geldiği ilk gün ülkenin tamamında tüm idarecilerin bir hafta içinde nasıl sürüldüğünü anlatmama gerek var mı bilmiyorum.
Konya'nın en başarılı Kimya öğretmenlerinden biri olan Haşim Bayram Hoca’yı Konya Gazi Lisesi’nde görev yaparken Sivas'a öğretmen olarak değil memur olarak gönderildiğini bilen o günleri yaşayan biriyim.
Eline atama yazısını alınca "bir yanlışlık var galiba, ben öğretmenim" dediğinde aldığı cevap bildik bir cevap “Memurluktan atmadığımıza şükredin.”
Bir başka icraatları yine Konya'nın sevilen bir öğretmeni Nevzat Arabacı'nın meslek hayatında CHP’li idarecilerden gördüğü baskı ve zulüm (hapis ve sürgün hayatı) bir kitap olur…
Bu haksızlığı yapanlar o günlerde bunları neden yapmış olabilir acaba?
Bunların suçu neydi?
Suçları çok büyük;
Namaz kılmak, oruç tutmak, eşlerinin başlarının kapalı olması.
Bugün olmaz bunlarda eskide kaldı diyenlere de 18 Mart 2025 tarihinde bir yazımı hatırlatmak isterim.
Okurlarım bu uygulamayı okuyunca belki de "eski tas eski hamam" diyecekler
- Sayın CHP’li Alanya Belediye Başkanı açtığınız Halk Kafe’deki fiyat adaletsizliğin altında sizin imzanız yok mu?
Tabii ki var.
Peki bu nasıl dürüst başkan halkçı CHP adaleti?
Nüfus kaydı Alanya'da olan Alanyalılar ve Rusya'dan gelmiş vatandaşlar 5 TL çay, 10 TL kahve içerken,
Ankara'dan ya da Sivas'tan ya da Konya'dan gelen bu vatanın gerçek vatandaşlarına 20 TL, çay 40 TL kahve içiriyorsun.
Bunu nasıl izah edeceksiniz?
- İkinci adaletsizlik, Alanya'da bir site içerisinde, aynı blokta, aynı katta, aynı metre kare, aynı yıl satın alınmış iki daire, birinin emlak vergisi 400 TL diğerinin emlak vergisi 1570 TL inanılacak gibi değil.
Bu mu sizin adalet anlayışınız sayın başkan.
Vatandaş bu iki adaletsiz uygulamanızı, insanları sınıflandıran, dürüst olan vatandaşları cezalandıran bölücü bir icraat olarak görüyor haberiniz olsun.
Tabii ki bu yazımızı yazalı beş ay oluyor sayın başkandan ve yetkililerden tık ses yok.
Çünkü bunların “adalet” anlayışı bu.
Bunu benim anlamam da mümkün değil.
Nevzat Arabacı Hoca 14-08-2020
Haşim Bayram Hoca 31- 10-2021
Şükrü Koç Hoca 17-10-2021 tarihinde hakkın rahmetine kavuştular. Allah rahmet etsin.
Onlar bu dünyadaki görevlerini hakkıyla yaptılar biz kendilerinden razıyız.
Peki bizler onlar için üzerimize düşen görevi yapabildik mi onların isimlerini yaşatmak için bir okula isimlerini verdik mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.