İngiliz Muhipleri Cemiyeti
Sayın Cumhurbaşkanının CHP lideri ile ilgili son açıklamasından sonra biz de İngiliz Muhipleri Cemiyeti ile ilgili bir araştırma yaptık.
Sayın Cumhurbaşkanı ne demiş.
İsterseniz önce onu hatırlayalım.
"Ülkesini birilerine şikayet etmesini ana muhalefet liderine yakıştıramıyorum. Yabancı konukların huzurunda adeta taklacı güvercin gibi şekilden şekile girmesini taaccüple seyrediyoruz. İngiliz muhipleri cemiyetine dönüşmesinden hiç memnun değiliz. Temennimiz sayın Özel'in titreyip kendine gelmesidir."
Bu cemiyetin nasıl bir cemiyetti?
Kurtuluşun İngilizlerde olduğuna inanan hararetli bir şekilde İngiliz Mandasını savunan mandacı bir cemiyet.
Peki Mandacılık nedir?
I. Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş kabul edilen ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen yetkidir.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti 20 Mayıs 1919'da kuruldu.
İngiltere'nin kurdurduğu bu cemiyet, Anadolu'da karışıklıklar çıkarmayı ve Kurtuluş Savaşı'nı engelleyerek İngiltere'ye mahkum bir millet oluşturmak istiyordu.
Bu cemiyet Kurtuluş Savaşı'na karşı yapılan tüm yıkıcı eylemlerin ve örgütlenmelerin destekleyicisi oldu.
İngiliz casusluğu görevini de yürüten Muhipler Cemiyeti üyeleri, İngiliz ajanı Frew’un talimatıyla, İstanbul’un en yoksul semtlerindeki Türk ailelerine her gün çok miktarda et ve aş dağıtarak işe başladı.
İstanbul'un işgalinden sonra özellikle kentin zenginleri ve ileri gelenleri, mevcut durumlarını muhafaza etmek ve işgalden menfaat sağlamak maksadıyla bu cemiyete üye oldular.
İngiltere'nin desteğiyle güçlenen cemiyet, Anadolu'daki yan kuruluşlarla beraber, Anadolu’da oluşan Kuvâ-yı Milliye’yi yok etmeye yönelik hareketini hızlandırdı.
Anadolu'da çıkan isyanların destekçisi oldu, insanları sokaklara döktü, binlerce Anadolu insanının tutuklanıp idamına, isyanlarda ölümüne sebep oldu.
Mandacılığı destekleyenler arasında Mustafa Kemal Atatürk'ün çok yakınında olanlarda vardı.
Bunlardan Halide Edip İstanbul'un durumunu anlatan 10 Ağustos 1919 tarihli bir mektup gönderir:
"Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine;
Biz, İstanbul'da kendimiz için bütün eski ve yeni Türkiye hudutlarını şamil olmak üzere muvakkat bir Amerika mandasını ehven-i şer olarak görüyoruz."
"Millî Mücadele'nin önde gelen isimlerinden Bekir Sami, İsmail Hami, Vasıf, Rafet Bey, İsmail Fazıl Paşa (Ali Fuat Cebesoy'un babası) mandayı savunanların başında geliyordu.
İnsanların birçoğu Mandacılığı kabul ediyoruz da İngiltere Mandası mı, Amerika Mandası mı olmalı, bu konu net değil diyorlardı.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti yaptığı çalışmalarla bu konuda bir tık daha önde görünüyordu.
Atatürk, Nutuk’unda bu cemiyet ile ilgili şunları söylemişti.
"İstanbul'da önemli sayılabilecek kuruluşlardan biri İngiliz Muhipleri Cemiyeti idi. Bu addan, İngilizlere dost olanların kurduğu bir dernek anlaşılmasın. Bence, bu derneği kuranlar kendi şahıslarını ve kendi çıkarlarını gözetenler ile, kendi çıkarlarının korunma çaresini Lloyd George (Loyt Corc) hükûmeti aracılığı ile İngiliz himâyesini sağlamakta arayanlardır".
Mustafa Kemal'in çevresinde Mandacılığı savunanların sayısı artınca, daha sert bir ifadeyle kendi görüşünü de açıklamıştı,
"Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bütün bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar."
Dernekte Rahip Frew (Fru) gibi İngiliz milletinden bazı macera heveslileri de vardı. Yapılan işlemlerden ve gösterilen faaliyetlerden anlaşıldığına göre, derneğin gerçek başkanı Rahip Frew idi:
Bu derneğin iki yönü ve iki ayrı yüzü vardı.
Biri açık yönü ve usulüne uygun davranışlarla İngiliz himâyesini sağlama amacına yönelmiş olan yüzü.
Öteki de gizli yönüydü…
Asıl faaliyet bu gizli yöndeydi. Memleket içinde örgütlenerek isyan ve ihtilâl çıkarmak, millî şuuru felce uğratmak, yabancı müdahalesini kolaylaştırmak gibi haince teşebbüsler derneğin bu gizli kolu tarafından idare edilmekte idi.
İngilizlerden para yardımı alan bu cemiyet, Anadolu'da karışıklıklar çıkarmayı ve Kurtuluş Savaşı'nı engellemeyi amaçladı. Kurtuluş Savaşı'na karşı yapılan tüm yıkıcı eylemlerin ve örgütlenmelerin destekleyicisi oldu.
Peki bugünde aynı senaryolar gündemde olunca, tabii ki bu ülkenin gerçek sahipleri de eskiden olanları hatırlayacaktır.
Birkaç soruyla yazımı tamamlamak istiyorum,
- Cumhurbaşkanının sözünün muhatabı ya da tutuklu Cumhurbaşkanı adayı İngiltere'den destek ve yardım almıyor mu?
- Türkiye yönetimini onlara şikayet etmiyor mu?
- Sokak kavgalarını çıkartıp onlarca gencimizin zarar görmesine sebep olmuyor mu?
- Açtığı yemekhaneler de vatandaşlara o gün olduğu gibi bugün de aş vermiyor mu?
- Türkiye'yi bölmek isteyenlerle kent uzlaşısı adı altında kol kola değil mi?
Tabii ki bu sorulara vereceğimiz cevap evet olunca da,
Yemezler sayın ÖZER.
Bu millet ne bu yaptıklarınızı yer ne de senin İttihat-Terakki ve İngiliz Muhipleri taktiklerini yer.
Onun için sen titre ve Mustafa Kemal ruhuna dön.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.