Bugün farklı bir konu. Bugün, Gençlerin "Kafeler Cenneti" dedikleri, mahalle sakinlerinin ve Hz. Osman Camii cemaatinin "Kafeler Cehennemi" dediği mekanları yazacağım.

Yazacağım yerler benim ve Meram Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kavuş'un çocukluğunun geçtiği, Konya'nın ilk kooperatif evleri olarak bilinen 41 Evlerve 54 Evler’in bulunduğu mahallelerin bugünkü durumu.

Tahmini 2 km uzunluğunda tamamen konutların olduğu sakin, tek katlı, bahçeli evlere Meram Belediyesi ticari işletme ruhsatı vermiş, bazı evler yıkılmış yenileri yapılmış sonrada buralar gençlerin mekanı "KAFE" olmuş.

Olamaz mı?

Büyük bir hata.

Ancak burası MUHAFAZAKAR KONYA onun içinde olabilir.

Peki sıkıntı nedir?

Sayın yetkililer inanın sıkıntı çok büyük.

- Müzik ve araba gürültüsünden kafelere yakın evleri olanların gece saat 3’lere kadar uyumaları imkansız.

- Kafelerin içinde kalmış Hz. Osman Camii’nde namaz kılmak imkansız. (Kanun bu tür yerler camilere en az 250 metre olacak dermiş)

- Gençlerin sokak aralarında bira şişeleriyle gezmeleri, şişeleri mahalle sakinlerinin ve camii bahçelerine atmaları, kendilerini uyaranlara hakaret içeren ifadeler kullanmaları, ayrı bir sıkıntı.

Sıkıntı bu kadarmı?

Tabii ki değil,

- Kafelerde yaş ortalaması düşmüş, buralar yaşı küçük gençlerinde mekanı olmuş.

- Sigara yasağı varmı yokmu belli değil.

- Kız erkek arkadaşlığı hiçbir muhafazakar anne ve babanın arzu etmediği boyutlara ulaşmış.

- Ve en önemlisi, mahalle halkının iddiasına göre de bu "Kafeler Cenneti"çevresi gençlerinin en kolay uyuşturucu bulduğu yerler olmuş.

Burada ne yapılabilir derseniz?

Bugüne kadar ruhsat verilmiş onlarca kafe vb yerler açılmış. Bugünden sonra bunlara benzer yerlere ruhsat vermeyin.

Eskiden ruhsat verilmiş mekanlar, kontrol yetkisi olan tüm kurumlar burayı sıkı bir şekilde, kontrol etmeli.

Meram Belediyesi bölgeye bir polis merkezi kurmalı 24 saat polis kontrolü de olmalıdır.

Burayı eski huzurlu günlere kavuşturacak bugünkü yönetimdir.

Burası huzur bulmaz ve rezil davranışlar devam ederse bu milletin keseceği fatura çok ağır olacaktır buda biline.

90 yaşındaki camiden çıkan bir büyüğümüzün bura için söyledikleriyle yazımın bu bölümünü tamamlamak istiyorum.

"Evladım namazım oldu mu olmadı mı inan bilmiyorum. Camiden çıkarken elime bayram şekeri diye verdikleri de uyuşturucuymuş. Ne olur bizim HAFIZ belediye başkanımıza söyleyin, burayı ya yaşanabilir bir hale getirsin yada bu camiyi de KAFE yapıversin…"

******

Kurtuluş Savaşıyla emperyalist ordulara diz çöktüren Kuvva-i Milliyeruhu için bugün aynı emperyalistlerin çocukları yukarıdakileri yaptırarak bizden öç alıyorlar.

Bizi, uydu millet, teslimiyetçi millet, dilenci millet, genleriyle oynanmış ne olduğu belli olmayan bir millet yapmak istiyorlar.

Bugün Haçlı seferleri, NATO ile ambargolarla, İMF ile dış borca mahkum ederek ya da yeni yeni oyunlarla, kurtuluş savaşı öncesi milli kongrelerle reddettiğimiz Amerika Mandasıve İngiliz Mandası bugün başka başka yollarla, hile ile, içimizdeki insanları satın alıp yada ülkesinde özel yetiştirdiği insanlarla ülkemizi yönetmek ve egemenlik kurmak istiyorlar.

“Olsun varsın, bize birşey olmaz biz milli ve manevi değerlere bağlıyız!”diyen önce kendime, sonrada bugünkü iktidara oy verenlere soruyorum; “Milli ve manevi değer mi, yoksa, ticari değer mi?”

GÜZEL BİR DAVET;

İktidar partisi yöneticilerinin Meram’da açtıkları bir restoranda maskeli balo vardır. Davetlisiniz.

GÜNÜN SÖZÜ;

Ahlak Çökerse Toplum Çöker, Devlet Çöker. (Konfüçyüs)