YÜZ BİN EURO'LUK BAKLAVA!
Geçen hafta yazdığım “CHP iktidarı” başlıklı yazımıza gelen olumlu yorumların yanında “haksızlık yapıyorsunuz” şeklinde yorum yapan okurlarımızın bu yazımızı da okumasını isteriz.
Geçen haftanın önemli gündemi; bir mizah dergisinin Hz. Muhammed (SAV) ve Hz. Musa'ya hakaret içeren bir karikatür yayınlaması basit kınamayla geçiştirilecek bir konu değil.
Bu konuyu gündeme taşırken öncelikle karikatürü çizene ve yayınlayanlara bakmamız lazım.
Sadece bakmakla da olmaz konuyu tam olarak anlayabilmek için tarihi bir bakış açısına ihtiyacımız var.
Bu konuda dikkatli bir araştırma yapanın radarına ilk takılan ise CHP Genel Başkanı olacaktır.
Beyefendiye göre; karikatürün hiç de bahsedildiği gibi Hz. Muhammed'e ve Hz. Musa'ya hakaretle ilgisi yokmuş.
Burada işlenen Muhammed sıradan bir Muhammed, Musa da sıradan bir Musa imiş...
Hadi canım sende!
Buna çocuklar bile güler.
Buna kim inanır derseniz? Kadir İnanır derim.
Bunu Sayın Genel Başkan neden yapmış olabilir?
Öncelikle, içindekini söylemiş derim.
Sonrada, CHP'nin giderek sağcılaştığı iddialarına kuvvetli bir cevap vermek ve CHP'nin gerçek yerini göstermek istemiştir.
Yani; CHP dün neyse bugün de aynı yerdedir.
Bu hususta zerre sapma göstermemiştir.
Eski İstanbul Belediye Başkanı ve Ankara Belediye Başkanı'nın söylediklerinin, CHP söylemi olarak almak en büyük hata olur.
Çünkü onlar klasik bir CHP'li kökene sahip değiller.
Sayın genel başkanın bu açıklamasından ne anlamamız lazım derseniz?
Yirmi iki yıl sonra iktidar kaybı ve CHP zihniyetinin iktidar olması halinde 20 yıllık tüm kazanımların hepsi tehlike altındadır.
Bu nedenle; Türkiye'de milli olan herkes oy verirken çok iyi düşünmeli ve ona göre hareket etmelidir.
Geçen haftaki yazımıza Nami Bey yorum yapmış.
Bakın ne demiş;
“CHP demek dikta yönetimi demektir.
CHP demek inkar, ret, asimilasyon demektir.
CHP demek yasak, yoksulluk ve yolsuzluk demektir.”
Son günlerdeki CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonucunu görünce Nami Bey’e haklısın demek zorunda kaldım.
Sayın genel başkan, sonuç belli olmadan tutuklananlar için bağırıp çağırıyordu,
Manavgat belediyesine yapılan baskından sonra sesi kısılıverdi.
Belediye Başkanların "Rüşvet, İrtikap, Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, İhaleye Fesat Karıştırma, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Yönetmek ve Örgüte Üye Olmak" suçlamaları olduğu iddia edilse de söylemlerinizde tamamen haklı da olabilirsin, ancak yargı sonucunu beklemek sonra da yağıp gürlemek gerekmez mi?
Anadolu’da bir söz vardır; "suçlu olanın sesi çok çıkarmış"
Eski genel başkanından hiçbir şey öğrenmemişsin onun için çok yazık sana genel başkan.
Bugünden sonra,
Milli olalım diyenler,
Önce ahlak ve maneviyat diyenler,
Tüm muhafazakarlar.
İnanın sorumluluğunuz çok daha artmıştır.
Çünkü sadece Türkiye'de yaşayanlar değil bu düşünceye sahip bölgede ve dünyada yaşayanların büyük bir çoğunluğu da Türkiye'ye bakmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.