Bizi kim kandırıyor?
Bizi kim kandırıyor onu bir anlayabilsem.
İktidar mı, muhalefet mi?
Mazot 3 günde 4.5 lira artmış. Arka arkaya 5 polis intihar etmiş. Dolar haftaya rekor ile başlamış. Vatandaş yokluktan kan ağlıyor...
Kimin umurunda?
İktidar partisi de, ana muhalefet partisi de, yine başörtüsü üzerinden siyaset.
Helal olsun başörtü gibi insan hakkı olan bir konuyu siyasete alet edenlere!
Bu nasıl başladı bunu gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu mu başlattı yoksa oyuna mı geldi?
Durup dururken Kemal Kılıçdaroğlu çıktı sosyal medya üzerinden kısa videolarla kendisinden beklenmeyen açıklamalar yapmaya başladı.
Sonra da partisinin paralı trolleri işlerinin gereğini yaparak sanki sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar çok etkili olmuş gibi bir hava yaratmaya çalıştılar.
Sokakta, seçmende, sandıkta karşılığı var mı yok mu demeden bunlarla avunan bir anamuhalefet partisi lideri meydanlarda.
Sayın Kılıçdaroğlu bunlardan o kadar etkileniyor ve motive oluyor ki, her aklına gelen konuda çok önemli bir şey söyleyecekmiş gibi, gün ve saat vererek sosyal medya paylaşımı yapıyor.
Son açıklamasında zannedersem birileri Kılıçdaroğlu'nu kandırdı.
Kalktı ve başörtüsünü yasal teminat altına alacak bir yasa telifi vermekten bahsetti.
Sayın Kılıçdaroğlu başörtüsü yasağının temeli hiçbir zaman yasal olmadığını bilmiyor mu? Bilmiyorsa biz anlatalım isterseniz.
O yasak senin partinin ve o günün askerlerin keyfi ve hukuksuz bir uygulamasıydı.
Askerin ve yargının siyaseti ve toplumu baskı altına alarak yıllarca üniversitelerde ve diğer alanlarda bu yasak devam etti.
Son dönem iktidarı, yargı ve asker vesayetini kaldırınca yasak da ortadan kalktı.
Artık böyle çağdışı bir konu, Türkiye’nin gündeminde değil.
Belki de gündemde olmayan bu konuyu muhafazakar ittifak ortakları gündeme taşımak istiyor ve Kemal Bey’in kulağına fısıldıyorlar.
İttifak ortakları seçmenini gaza getirmek için "evet başörtüsü şimdi yasak değil ama hukuki güvence yok" diyorlar.
Yasağın destekçileriyle ittifak yapanlar o günleri unutmuşlar şimdi bu konuyu gündeme getiriyorlar. Bunu da ittifakın büyük ortağına söyletiyorlar.
Asker ve yargı vesayetini kaldırarak bu sıkıntıyı çözenleri suçlamaları da başka bir çelişki.
Kılıçdaroğlu'nun bu saçma çağrısına iktidar partisinden karşılık gecikmedi.
Aldı pası attı golü. Yasa değil Anayasal güvence için bir anayasa değişikliği önerdi.
Bu teklif üzerine ne yapacağını bilemeyen ana muhalefet partisi "sizin anayasa değişikliği niyetinizin altında başka şeyler var" diyerek tekrar rejim bekçiliğine sığındı.
İyi de bu aklı Kılıçdaroğlu'na kim verdi? Yoksa bu akıllara ziyan hamleyi tek başına mı kurguladı?
Belki fikir ittifak ortaklarından geldi ama belli ki fikir Kılıçdaroğlu'na çok parlak gelmiş.
İktidar partisi böyle iktidara geldi, ben de böyle iktidara geleceğim düşüncesinin bir ürünü olsa gerek.
Arkadaşlar Sayın Kılıçdaroğlu 6'lı masanın Cumhurbaşkanı adayı olmak için aklına gelen her şeyi yapıyor.
Her gün konuşuyor, devamlı gündeme gelmeye çalışıyor, partililerden bağlılık istiyor,
Etkili lider pozları veriyor, masanın diğer ortaklarına da aba altından sopa gösteriyor.
Evet fikir çok kötü. Kılıçdaroğlu için bile çok kötü. Onun bile düşmeyeceği bir hata bu.
Ama düştü işte…
Çünkü aday olmayı çok istiyor ve kendisine adaylık yolunda avantaj kazandıracağını düşündüğü her şeye sorgulamadan atlıyor.
Bazıları Kılıçdaroğlu'nu yanıltmış olabilir.
Ancak Kılıçdaroğlu’nu esas yanıltan nedir biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu'nun kendi hırsları, iştahı, adaylık şehvetidir bunun da bilinmesini isterim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.