Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

Bu sistemde Cumhurbaşkanı olmak

Bu sistemde Cumhurbaşkanı olmak

Geçen haftaki yabancılara toprak satmak isimli yazımıza gelen yorumlarda, okurlarımın büyük bir bölümü bu konunun Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olduğunu söylüyordu.

Tüm okurlarıma sonsuz teşekkür ediyorum.

Çünkü, toprak satışı belirli büyüklüklere ulaştıkça İngiltere, Almanya, Fransa... gibi emperyalist devletler iç işlerimize bu araçla da müdahale etmeye başlayacaktır. Adı geçen ülkeler bu son derecede etkili silahı geçmişte çevre ülkelerine karşı kullanmıştır, gelecekte de Türkiye’ye karşı kullanacaktır.

Para, refah, büyüme her şey demek değildir; onur, haysiyet, bağımsızlık denilen değerler de vardır.

Peki, bu hafta neler yazalım.

Bu hafta isterseniz cumhurbaşkanımızın sıkıntılarını, yoğun çalışmasını yazmak istiyorum. Çünkü bu sistemde işi o kadar çok ki, kendisine Allah sağlık afiyet versin diye dua etmekten başka bir şey yapamıyoruz.

Merkez Bankası başkanlarının başı buyruk davranışlarını o düşünecek, onların yüksek faizle ilişkisini yine o takip edecek.

Kendi şirketinden kendi bakanlığına alım yapan malum bakanı da o düşünecek. Sonra Zehra Zümrüt Selçuk’u düşünecek. Daha yeni birleştirilen bakanlıkların ayrılmasını düşünecek.

Bunlarla uğraşırken 128 milyar dolar nerede sorusu ile nasıl mücadele edileceğini düşünecek. İlgili bakanlara gerçeği vatandaşlarımıza anlatın talimatı verecek. Sonra da herkes konuşunca işin daha sıkıntılı hal alabileceğini bile düşünüp bunlara çözüm üretecek.

Çiftçinin patatesinin depolarda çimlendiğini, soğanların yeniden filiz vermeye başladığını o görecek, ona da çözüm yolları bulacak.

Dış politikada da asıl yük Cumhurbaşkanı’nın omuzlarında. Putin’in Ukrayna’da Kırım’da, Suriye’de, Libya’da yaptıklarına fikir üretmek ve uygulamak da onun asli vazifesi. Doğu Akdeniz masaya yatırılsa başlı başına bir konu.

Yunanistan’la ilişkiler, KKTC’deki sıkıntılar, AB ile ilişkileri, Mısır’la, Sisi ile aynı masaya oturma mecburiyeti,  İsrail’le ilişkilerin nereye gideceği, bu ilişkilerin Amerika’daki Yahudi lobisini nasıl etkileyeceği, onların çalışması ya da çalışmaması ile 24 Nisan sözde soykırım tavrının ne olacağı,  Arabistan’ın ticari ambargosu, Körfez’deki komplolar, İran, Çin, Afganistan, Pakistan… Büyükelçi tayinleri, Montrö’yü unutmamak lazım. Onunla birlikte Kanal İstanbul’u da… Çünkü ikisinin birbirine etkisi de bir dünya meselesi. Amerika’ya Rusya’ya izah etmek gerekirse kim konuşacak?

Bir de aşı var, pandemi var. Onunla mücadele var. Salgının tam başarıyor muyuz derken yeniden pik yapması var.

Partinin il – ilçe yönetimi deyince, sayın Cumhurbaşkanı’nın parti genel başkanı sıfatıyla üzerinde bir de parti yükü olduğunu unutmamak lazım.

Sayın Cumhurbaşkanı partide “metal yorgunluğu” olduğunu söylüyor. Onların yerine yorgun olmayanı bulmak daha çok mesai gerektiriyor. Onun için kendisini davasını satmayacak güvenilir kapasiteli kişiler arıyor.

Bunları bulamazsa seçmeninden “Ak Parti’yi AKP’liler ele geçirdi” seslerinin yükseleceğini biliyor bunlarıda önlemeye çalışıyor.

Yüzde 50 artı 1’i bulmak gibi bir dert vardı.

Yapılacak ilk seçimler için Bahçeli var, Perinçek var, peki bunlar yeterli olacak mı? Kürt vatandaşlarımızın oyları  ne olacak? HDP’nin kapanmasının – kapanmamasının getireceği faturalar neler. Bunları kim düşünüyor dersiniz.

Türkiye’de yargı sorunu var, AYM’den gelen, AİHM’den gelen aykırı kararlar var, muhalefette CHP kolay lokma görülürken çeşit çeşit seslerin çıkması var.

Bu yükleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi oluşturdu yoksa Cumhurbaşkanımızın tutma tarzı mı, yoksa ülkemizde istenilen yetişmiş eleman yetersizliğimi bilinmez ama Süpermen olsa bir kişinin bu kadar işi taşıması imkansız gibi görünüyor.

Yazımızı geçen haftaki yazımızla ilgili bir okurumun yorumunu yazarak sonlandırmak istiyorum.

Değerli okurum bakın ne diyor; “Sayın Cumhurbaşkanı dünya kadar işle uğraşıyor sizde, yabancıya toprak satılsın mı satılmasın mı gibi boş işlerle uğraşıyorsunuz ayıp be!

Arkadaşlar; Vatan toprağı satılırsa vatan olmaz, vatan olmazsa uğraşacak bu işlerde olmayacağı için biz o boş işlerle uğraşıyoruz.

Allah’ıma emanet olun…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Yücel KEMANDİ Arşivi