Doğu Akdeniz’in bir parçası Türkiye'nin can damarı KKTC'de neler oluyor?

Yıllarca Türkiye'nin gündemini meşgul eden Kıbrıs meselesi bugünlerde büyük bir tehlike ile karşı karşıya,

Çünkü birileri bugünlerde Kıbrıs’ta cirit atıyor.

Türkiye Kıbrıs’taki bu tehlikenin farkında mı?

İnanın bilmiyorum.

Belki başlangıç seviyesinde ancak bugünlerde KKTC'de büyük bir Yahudi tehlikesi var.

KKTC vatandaşı yapılan İsrail vatandaşları aracılığıyla KKTC toprakları adım adım satın alınıyor.

Onun için bugünlerde Kıbrıs’taki en önemli konu Rumlar’ın saldırıları değil, Rumları elinde oynatan İsrail’dir.

İsrail, KKTC'de satın aldığı binlerce şirket üzerinden otuz bin dönüm Kıbrıs toprağı Yahudilere geçmiş durumda.

Sakın bu rakamı küçük görmeyelim KKTC’nin yüz ölçümüyle kıyasladığımızda satın alınan toprak %10 gibi çok önemli bir toprak parçası olduğunu göreceğiz.

Aslında Yahudilerin KKTC topraklarına ilgisi Osmanlı döneminden beri devam ediyor. Toprak satın almayı değişik tarihlerde hep denedi bugünlerde ise hızlandırdı.

KKTC topraklarında fazla Yahudi olmadığını bilenler buraya Yahudiler gelmesi için imkanlar tanıyorlar.

Bunun için Kıbrıs’taki haham ve beraberindeki ekipler ciddi şekilde çalışıyor.

Kıbrıs topraklarında kendilerine tanınan imkanlarla sayılarını artırırken etkilerini de göstermeye çalışıyorlar.

Peki Yahudilerin toprak alım süreçleri nasıl oluyor diye bir soru aklımıza gelebilir.

KKTC yasalarına göre ülkede 500 metrekare toprak almak isteyen bir şirketin hissesinin en az % 51’lik kısmının KKTC vatandaşına ait olması gerekiyor.

İsrail ve yerli işbirlikçiler aracılığıyla beş yüz metrekareden fazla toprak alınabiliyor. Ayrıca bir Yahudi KKTC vatandaşlığı alarak istediği kadar toprak alabiliyor.

Yahudilerin Kıbrıs’ta neden bu kadar toprak alıyor derseniz. Bunun cevabı çok kolaydır.

Öncelikle Yahudilerin aldıkları birçok yeri hep bu yolla yaptıklarını biliyoruz.

Neden Kıbrıs dersek bunu da açıklayabiliriz.

Birincisi “dini motivasyon”. Yani Yahudilerin inandığı vaat edilmiş toprakların içinde Kıbrıs da var.

İkinci olarak “ekonomi boyutu” var. Doğu Akdeniz’de ciddi bir enerji yatağı mevcut. Yahudilere göre Kıbrıs’a sahip olan Doğu Akdeniz’e sahip olur görüşü hakim.

İsrail’in Doğu Akdeniz üzerinden yapmak istediği ciddi bir enerji açılımı var. İsrail Kıbrıs üzerinden bu açılımı devam ettirmek istiyor diyebiliriz.

Bir diğer sebep “stratejik konum.” İsrail lobisi Kuzey Kıbrıs topraklarına sahip olmak suretiyle Doğu Akdeniz’deki gücünü daha da artırmak istiyor.

Son olarak da “güvenlik konusu.” Kıbrıs toprakları bizim için ne kadar önemli ise İsrail içinde aynıdır.

Türkiye’nin bir işgale maruz kalması durumunda ilk hedef alınacak yerin Kıbrıs toprakları olacağı da muhakkaktır.

Bu sebeple Kıbrıs topraklarında Türkiye’nin hakimiyetinin güçlenmesi işlerine gelmemektedir.

Yahudiler’in göz koyduğu vaat edilmiş topraklar içerisinde bizim topraklarımızın belli bir kısmı da yer alıyor.

Bu nedenle İsrail’i sadece Filistin ile sınırlı görmemek lazım. İsrail, Türkiye için birinci derecede bir problemdir.

KKTC’de toprak almaları Milli güvenlik problemidir ve meseleyi bu bağlamda da ele almak gerekir.

Eğer Kıbrıs’taki emellerine ulaşırlarsa bunun bir sonraki adımı olarak Türkiye’yi görmek zor değil.